kapat

15.01.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Şekerleme tekerleme

Türkiye'de idam cezası olduğu için; Alaaddin Çakıcı'nın idamla yargılanacağı suçlardan sorgulanmaması koşuluyla Türkiye'ye gönderilmesi; Türk olarak doğma ötesinde hiçbir meziyete gerek olmadığına inananları dahi hiç rahatsız etmedi.

Demek ki, Alaaddin Çakıcı'nın sorgulanmaması konusunda, uluslar üstü hukuka bağlılık derin...

Ayağını sıcak tut başını serin.

Uluslar üstü hukuka ne zaman eğilerek reveranslar yapılır, ne zaman domalıp bir carta patlatılır, diye düşünmeye kalkma sakın; yoksa hem aramızda olamaz yerin, hem de kaymaya başlar kıçının altındaki eğerin.

Altay'dan attığım ok, Alp dağlarını aştı.

Buna önce ördekler, sonra da kazlar şaştı.

Parası dandik olanın susuz kalır kurnası.

Kanatsız doğar turnası.

Zırt edemez zurnası...

Onun için de, Asaf Savaş'ın deyimiyle, dandik olmasın paramız, kanamasın yaramız, Avrupa Birliği'yle açılmasın aramız...

Ayrıca da susuz kalmasın kurnamız, kanatsız doğmasın turnamız, zırt edebilsin zurnamız...

Ancak böyle bir dua ile sevilebilir vatan; sevilemese de, dişi ve erkek, donsuz yatakta yatan...

Padişah kulluğu ve dalkavukluğu, gen yapısıyla ilgili olarak kalıtımsal ve kromozomatiktir. Padişahlar dönemi kapanmış olsa dahi, kulluğu ve dalkavukluğu sürüp gider.

Eski İstanbul ozanlarından Deli Hikmet, bunu asla anlamamış ve şöyle demiştir:

Ne utanmaz köpekleriz

Kimi görsek etekleriz

Oysa şanlı padişahlara saygı gösterip, adları geçerken hemen eğilerek yerden bir temennah ile anılarını eteklemek, asla köpeklik etmek değildir.

Jean Jacques Rousseau inanmasa da, onlar her zaman için bizim efendilerimizdir. 36 tanesinden 14'ünün devrilmesi, bazen kendilerinin düztaban, bazen de kullarının daltaban olmasından ötürüdür. Siyaset dediğin zaten, Leyla'sız bir düttürü'dür.

İhsan-ı şahane'den pay almak isterseniz, hem efendilerinizi övün, hem de onlarla övünün. Şayet boş kalırsa eliniz, o zaman da yana yakıla dövünün; hıçkıra hıçkıra ağlayın ve avunmak için de avucunuzu yalayın.

Ne mutlu kulum diyene

Ben istediğimle yatarım, çünkü dulum diyene...

Öteden beri merak edilen konulardan biri de, Napoleon'un Moskova seferi sırasında yitirdiği 300 bin neferin sorumluluğunu kendinin mi aldığı; yoksa Rus orduları komutanı Kutuzov'un üstüne koyarak, "ne yapayım, hepsini o namussuz öldürdü" mü dediği...

Enver Paşa, Napoleon'dan daha değişik bir komutan olduğu için, Allahüekber dağlarında soğuktan dondurduğu 74 bin neferin sorumluluğunu asla kendi almamış ve şöyle demiştir:

- Türk düşmanı dağlar öldürdü onları, kahrolsunlar...

Neyse ki, sürekli moral pompalayan ozanlar yetiştirmişizdir:

Türk'ün güneşleriyle dünya ufku ağardı

Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı?..

Öyle ki, şayet içinde bizlerden birileri olmasa, Susurluk çetesi dahi yazılamazdı tarihe...

Ve şimdi taze bir atasözü:

Çiçeklerin gerçeği, sahte olanından; tarihin sahtesiyse gerçek olanından güzeldir.

Sade parası değil, hukuku dahi dandik olan yerlerde palavra ayıklamak, ömürlere bedeldir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır