ADLİ yılın açılışında ortaya koyduğu görüşleri yoğun tartışmalara neden olan Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, sürpriz bir çıkış daha yaptı ve Meclis'e geniş çaplı Anayasa değişikliği öngören "demokrasi paketi" gönderdi. Adli yılın açılışında yaptığı konuşmayla büyük yankı yaratan Selçuk, görüşlerini hayata geçirme girişimi olarak değerlendirilen yeni Anayasa'yla, devletin gücünün sınırlandırılmasını, hak ve özgürlüklerin genişletilmesini istedi.
Yargıtay'ın demokrasi paketinde Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, Askeri Şura kararları dahil yönetimin her türlü kararına yargı yolunun açılması, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına son verilmesi, Kenan Evren'in dokunulmazlık zırhının kaldırılması, fiili başkanlık sistemine son verilmesi ve yönetimdeki iki başlılığın kaldırılması, Yüce Divan'ın Anayasa Mahkemesi'nden alınıp Yargıtay'a verilmesi gibi radikal öneriler yer aldı. Ayrıca Anayasa'nın "başlangıç" kısmının da yeniden yazılması önerildi .
"Türk Ulusu Atatürk'ün önderliğinde yapmış olduğu kurtuluş savaşı sonunda kazandığı bağımsızlığını korumak, demokrasiyi gerçekleştirmek ve birliğini sürdürmek amacıyla düzenlediği bu Anayasayı ilen ve gelecek kuşaklara emanet etmekle kıvanç duyar. Devletimiz, Atatürk'ün belirttiği gibi yurtta ve dünyada barışın oluşması için tüm olanaklarını kullanacaktır.
Devletimizin temel amacı, ulusumuzun tüm bireylerine insan hak ve özgürlüklerini sağlamak ve insan onuruna yakışır refah düzeyine ulaştırmaktır.
Devletimiz her türlü siyasal, felsefi görüşlere ve dinlere karşı tarafsız olacaktır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti, yurttaşların ortak gayret ve çalışmalarıyla dünya ulusları içinde şerefli bir üyesi olarak varlığını sürdürecektir."
DEVLETİN GÜCÜ: Devlet gücü sınırlanarak hak ve özgürlükler genişletilmelidir.
ÇOĞULCULUK: Bireysel özgürlüğün ve özerkliğin doğal sonucu çoğulculuk Anayasa'da yer almalıdır.
KÜLTÜREL TEKELCİLİK: Düşüncelerin ve inançların açıklanması üzerinde herhangi bir yasaklama olmamalıdır. Örgütlenme hakkı tanınmalı, öğrenim özgürlüğü konusunda çoğulcu anlayışa yer verilmeli ve kültürel tekelcilik terkedilmelidir.
LAİKLİK VE DEVLET: Devletle din ilişkileri ve laiklik ilkesi çağcıl anlayışa uygun biçimde açıklanmalıdır. Laiklik, çoğulculuk ve tarafsızlıkla temellendirilmeli, devlet her türlü inanç ve düşünceye saygılı olmalıdır.
DİN VE DEVLET: Dini çoğulculuk zaman zaman farklı gruplar arasında gerilim yaratabilir. Devletin görevi bunu önlemek için çoğulculuğu kaldırmak değil gruplar arasında hoşgörüyü sağlamaktır.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER: Anayasanın tanıdığı temel hak ve özgürlüklere ilişkin ilkeler, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Türkiye''nin benimsediği uluslararası antlaşmalara uygun olarak yorumlanmalıdır.
CUMHURBAŞKANI'NIN YETKİLERİNE TIRPAN: Parlamenter sistem sürdürülmeli, fiili başkanlıktan uzaklaşılmalı ve yürütme erki iki başlılıktan kurtarılmalıdır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı'nın YÖK üyeleri ile üniversite yöneticilerini seçme yetkisi kaldırılmalıdır.
İKTİDAR-ORDU İLİŞKİLERİ: 1982 Anayasasındaki siyasal iktidar ve ordu ilişkileri yeniden gözden geçirilmeli, AB'ne dahil olan devletlerin Anayasaları dikkate alınmak suretiyle düzenleme yapılmalıdır.
12 EYLÜL'E YARGI YOLU: 1982 Anayasasında yeralan istisnalar kaldırılarak yönetimin tüm karar ve işlemlerine karşı yargı yolu açılmalı.
ÜNİVERSİTEYE ÖZERKLİK: Üniversiteler yönetsel, akçalı ve bilimsel özerkliğe kavuşturulmalıdır.
ÖRGÜTLENME HUKUKU: Partiler, sendikalar ve derneklerin kuruluş ve çalışmaları çağcıl demokratik devletlerde yürürlükte bulunan hukuk doğrultusunda olmalıdır.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI: Yargı erkinin bağımsızlığı ve öbür erklerle eşitliği gerçekleştirilmelidir. Ulus adına egemenlik yetkisi kullanan devlet organlarının eşitliği Anayasa'da ayrı ayrı vurgulanmalıdır. Adalet Bakanı ile Müsteşarı, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda yer almamalı, Cumhurbaşkanı'nın yargıyla ilgili seçim yetkisine son verilmeli.
MEMURA İZİNSİZ YARGI: Memur yargılamasında izin sistemi kaldırılmalıdır.
ASKERİ YARGIYA SINIR: Askeri yargı salt askeri suçlarla sınırlandırılmalıdır.
DEVLET TAZMİNATI: Adli hatalardan ve adalet mekanizmasının düzensiz işleyişinden doğan zararların devlet tarafından tazmini sağlanmalıdır.
HAKEMLİK: Ombudsman kurumu yeni Anayasa'da yeralmalıdır.
ERKLER: Egemenlik ulusa aittir ve ulus bu egemenliği yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanır. Ancak devletimizin AB'ye katılma olasılığı göz önünde tutularak ayrık kurallar Anayasaya koyulmalıdır.
İLKELER ANAYASASI: Yeni Anayasa sadece ilkeleri içeren kurallardan oluşmalı, ayrıntı hükümler taşımamalıdır. Yasa konusu olacak konular Anayasada sayılmalı, yasa konusu olmayacak konular tüzük ve yönetmeliklerle düzenlenmelidir.
Hakim ve savcıların yaş sınırı 65'den 67'e çıkırılsın.
Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kuruluşunu düzenleyen 143. madde Anayasa'dan çıkarılsın.
Hakim ve savcıların denetimi Bakan'dan alınıp, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na,verilsin.
Anayasa Mahkemesi'nın Yüce Divan yetkisi kaldırılmalı, parti kapatma davasına bakmalıdır.
Temelli kapatılma davası açılan partinin genel başkanı doğrudan savunma yapmalıdır.
Kanun ve kanun hükmünde kararnameler için Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açma yetkisi yaygınlaştırılmalı. Meclis'te grubu bulunan tüm partiler iptal davası açmalıdır.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 22 üyeden oluşmalı, Cumhurbaşkanı Onursal Başkan olmalıdır.