Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) bir süreden beri istemekte olduğu ekonomik reformlar yerine getirilmeye başlanınca bu kez siyasi reformları gündeme getirdi. Ekonomik reformların kalıcığınının da yine bu siyesi reformlara bağlı olduğu vurgulandı. TÜSİAD'ın bu görüşünü dün yapılan 30. Genel Kurul'da Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Bülent Eczacıbaşı dile getirdi.
"Kalıcı çözüm için siyasi reform" başlığını taşıyan konuşmasında Bülent Eczacıbaşı, ciddi bir ekonomik programın yürürlüğe konmuş olmasının siyasi sistem sorunlarını unutturmaması gerektiğini söyledi. Eczacıbaşı, "Ekonomik önmeleri almaktaki başarının, son derece bozuk olan siyasi sistemimizde yapılacak reform konusunda da tekrarlanmasına ihtiyacımız vardır. Aksi taktirde ekonomik önlemlerin kısa vadedeki başarısı dahi tehlikeye girecek. Bir süre sonra reformlar öncesi duruma dönmemiz olasılığı belirecektir" dedi. Oluşan uzlaşma ortamıyla parlamento ve hükümetin başarısının siyasi reformların da bu hükümet tarafından yapılabileceği umudunu verdiğini dile getiren Eczacıbaşı, "İyimserliğimizin nedeni budur" diye konuştu.
Türkiye'nin 1990'lı yıllarını değerlendiren Eczacıbaşı, kalkınmanın en önemli temel taşının, rekabete dayalı ekonomik düzen olduğunu dile getirdi. Ekonomik gelişme süreci açısından 90'lı yılları kaybedilmiş bir dönem olarak niteleyen Eczacıbaşı, bu dönemde sivil toplum kuruluşlarının sayılarının artması ve niteliklerinin yükselmesinin kazanımlar arasında yer aldığını vurguladı. Terörle mücadeledeki başarı sonucunda artık kan dökülmesinin önleneceğini, kamu harcamalarında ciddi bir tasarruf sağlanacağını ve ülkemizde normal siyasal yaşama geçişin önündeki engellerin kalkacağını umduklarını da anlatan Eczacıbaşı, AB ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması, AB adaylığı, G 20 içinde yer alınması ve Bakü-Ceyhan Projesine ilişkin anlaşmanın imzalanmış olmasının diğer önemli olumlu gelişmeler olduğunu kaydetti. Eczacıbaşı, son olumlu gelişmenin ise geçen aylar içinde alınan ciddi ekonomik önlemler olduğunu ifade ederek, "IMF ile yapılan stand-by anlaşmasına da temel oluşturan bu önlemler istikrara yöneliş isteğinin kanıtıdır ve böylece enflasyonu yenme ümidi belirmiştir" dedi.
Eczacıbaşı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çoğu 1999 yılı sonlarında yaşanan bu gelişmeler sonucunda bugün toplumda iyimserliğin egemen olduğu bir dönemden geçiyoruz. Ancak uzun zamandır hasretini çektiğimiz bu iyimserlik nedeniyle mutlu sona ulaştığımızı da sanmayalım. Bir kere mücadele henüz yeni başlamıştır. Enflasyonu yenmiş, istikrara ulaşmış olduğumuzu söylemek için şimdilik erkendir. Ve daha önemlisi ise bu mücadelede başarıya ulaşıldığında yeniden eski günlere dönmeyi önlemek için yapılması gerekenler vardır."