Önce TÜSİAD Genel Kurulu'na konuştu
TÜSİAD'ın 30. Olağan Genel Kurulu'nun en merakla beklenen gündem maddesi, Bayındır Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Çörtük'ün, Disiplin Kurulu tarafından alınan 'üyelikten ihraç' kararına itirazıydı.

Tansiyonu yüksek toplantıda Kamuran Çörtük kendini savundu. Ancak oylamada TÜSİAD Genel Kurulu, büyük çoğunlukla itirazı reddetti ve Çörtük'ün üyeliğine nokta koydu. Böylece Çörtük, Halil Bezmen, Engin Civan ve Özer Çiller'den sonra üyelikten çıkarılan dördüncü TÜSİAD üyesi oldu.

Gündemin kendisiyle ilgili maddesinin görüşülmesine kadar oturumun yapıldığı oteldeki odasında bekleyen Çörtük, sözlü savunmasına, Bayındır Grubu hakkında bilgi vererek başladı. Çörtük, işadamları ve devlet ilesorunu bulunmadığını, kendisini buraya getiren olayın, Korkmaz Yiğit'in 10 Kasım 1998'de Kanal 6'da yayıyanlanan banttan sonraki gelişmeler olduğunu söyledi.

Çörtük, bu olaylarla ilgili hiçbir zaman DGM'de sanık olarak bulunmadığını, 2 kez tanıklığının istendiğini, olayı taşıdığı hukuki platformda da, açtığı tazminat davasının lehine sonuçlandığını anlattı.

"TEKZİP İSTEDİM"
Çörtük, 13 Kasım 1998'da basında "TÜSİAD Çörtük'ü ihraç ediyor" başlığıyla haberler yayınlandığını, dönemin Başkanı'na mektup yazarak, haberin tekzibini istediğini söyledi. Ancak, çıkan haberlerin tekzip edilmediğini belirten Çörtük, şöyle devam etti: "Kasım ayının 19'unda, SABAH yazarı Serpil Yılmaz ile yaptığım söyleşide gazeteci 'TÜSİAD seni attı, atıyor, istifanı bekliyor. İstifa edersen birşey yapmayacaklar' demesi üzerine, kötü amaçlı söylemediğim bir lafı kullanarak TÜSİAD beni cezalandırdı" dedi.

Çörtük savunmasında, söz konusu röportajda söylediklerinin de, üyelikten ihraç edilmesi için sadece bir kılıf olduğunu öne sürdü. Çörtük, şunları söyledi.

"Haksızlığa uğrayan, sokağa taşır, dedikodu platformuna taşır, bir şekilde bununla ilgili spekülasyonlara başlar. Konuşur, ajite eder. Ben hiçbirini yapmadım, bekledim. Ne bu derneği tartışmak, ne verilen kararları yargılamak için buradayım. Kişisel savunma hakkımı kullanmak için buradayım. Vereceğiniz karar beni hiç üzmeyecektir."

Çörtük, daha sonra izin alarak, oylama sonucu beklemeden salondan çıktı. Daha sonra bazı üyeler Çörtük için "üyeliğin askıya alınması" formülünü önerdi, bunun tüzük gereği mümkün olmadığını bildirdi. Oylamada ise oturuma katılan 144 üyeden sadece 7'si itirazın kabulü yönünde oy kullandı. İtirazı İshak Alaton, Hamdi Akın, Hasan Arat, Hüseyin Bayraktar, Bedirhan Çelik ve Turgut Yılmaz kabul etti. Bu karar ile Çörtük'ün TÜSİAD üyeliği sona ermiş oldu.

Sonra Kararı bekledi
ÇÖRTÜK, genel kurul toplantısına, kendisiyle ilgili gündem maddesi görüşüleceği sırada geldi, savunmasını verdi ve karar verilirken salonda olmak istemediğini belirterek dışarı çıktı. Genel kurul salonu ise mahkemeyi andıran konuşmalara sahne oldu:

Muharrem Kayhan: Çörtük'ün bugün burada yaptığı konuşma, iş dünyası nezdinde yeni bir aklanma peşinde olduğunu gösteriyor. Neden anında reaksiyon göstermedi? Haysiyet Divanı doğru bir karar almıştır. Tüzel kişiliğin korunmasının gereğini yerine getirmiştir. Çörtük'ün bu derneğe ve üyeliğine zerre kadar değer vermediği sabit. Bir zamanlar kapısının önünden geçmediği dernekte bugün savunma yapıyor.

İshak Alaton: Çörtük müteahhittir, benim de rakibimdir. Ama Türkiye'de soygun sistemi var, yargı çalışmıyor, yargı çöktü. Hemen olumsuz karar vererek eşeği dövemeyip semeri döven adam durumuna düşüyoruz.

Mehmet Şuhubi:
Karar doğrudur. Dernekler etik üzerine kuruludur, mahkeme kararı gerekmez.

Hüseyin Bayraktar: Türkiye uzlaşmacı bir dönem yaşıyor. Belki bu olayda da aynısı yapılabilir diye düşünüyorum, belki üyelik iki yıl dondurulabilir.

Hamdi Akın: Çörtük'ün o günkü ruh halininin değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Şinasi Ertan: Ben Kamuran Çörtük'ün konuşmasında özür dileme ifadesi göremedim. Yani bu konuşma TÜSİAD'a geri dönme konuşması değildi.

İstediği olmayınca Basın toplantısı yaptı
Kamuran Çörtük, TÜSİAD Genel Kurulu'nda yaptığı itirazın reddedilmesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Çörtük, "Ben bir üyenin ihracının, dinlenmeden, meselenin aslının anlaşılmadan yapılmasına karşı tavrımı sergiledim" diye konuştu.

Çörtük, bundan böyle TÜSİAD'da herhangi bir üyenin dinlenmeden, tartışılmadan ve oldu bittiye getirilerek ihraç edilmeyeceğine inandığını da söyledi. Çörtük, şöyle devam etti: "Haklı olduğum ve haksızlığa uğradığım gerekçesiyle geldim, özür dilemem için bir durumum olduğunu kabul etmiyorum." Çörtük, "Eğer kalsaydım, kalma kararına uyardım" yanıtını verdi. TÜSİAD'ın verdiği karardan dönmenin sıkıntısını yaşadığını ve bu kararın arkasında durmaya çalıştığını belirten Çörtük, tekrar geri alma kararı alınması durumunda, TÜSİAD eski Başkanı Muharrem Kayhan'ın zorda kalacağını savundu.

SABAH'a "Sıkıysa atsınlar" demişti
Kamuran Çörtük, TÜSİAD üyeliğinden ihraç edilmesine neden olduğu öne sürülen "Sıkıysa atsınlar" cümlesini, 19 Kasım 1998 tarihli SABAH gazetesinde, Serpil Yılmaz ile yaptığı röportajda söyledi. Çörtük, Yılmaz'ın sorularına şöyle yanıt vermişti:

TÜSİAD sizin üyeliğinizi tartışıyor...

Burada tanık sıfatıyla dinleniyorum. Hakkımda bir suç ispatlanmamış. Bu durumda TÜSİAD'ın üyesini koruması lazım. Bunu, TÜSİAD'a yazıp gönderdim. Ankara Ticaret Başkanı'na daha sert bir mektup yazdım.

TÜSİAD üyeliğinden istifa etmeyi düşünüyor musunuz?

İstifa etmeyeceğim. TÜSİAD'a girerken bir dilekçe ile başvurmuştum. Onlar dilekçemi geri çekmemi, kendilerinden davet beklememi söylediler. Buna kızıp, çekmedim. Kendileri alsınlar, almasınlar dedim. Ölçüleri herkes için aynı belirlemek durumundalar. Hakkında başka iddialar ortaya atılan başka TÜSİAD üyesi yok mu? Sıkıysa atsınlar... Karaborsa mı yaptım? 8 yıldır kapılarından geçmedim, hiçbir toplantılarına gitmedim. Israrla dilekçemi diye benden korktular, onun için benimsemedim.