Yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu haklı olarak Avrupalı gibi yaşamaya dahası Avrupalı olmaya can atıyor. Vize kuyrukları, çalışma ve oturma izni düşleri hep bunun için.
Devletimizin öteden beri Avrupa Birliği'ne tam üye olmaktaki ısrarının arkasında yurttaşlardaki bu toplu hissiyatın izleri var.
Tam üyelik, şimdilik bir başka baharın ve yazının konusu.
Üç gün Avusturya ve Almanya'dasınız. Ama gözünüzü buradaki yurttaşlarınızdan kaçırmaya ne olanağınız var ne de hakkınız.
Viyana'da 170 binin üzerinde kayıtlı Türk var.
Bunun anlamına AGİT Daimi Temsilcisi Yalım Eralp şöyle açıklıyor:
- Sokaktaki her 10 kişiden birisi Türk.
"Kapağı Avrupa'ya atmayı başarmış" 3 milyon Türk var.
Acaba yazgıları, yaşamları ve günlük serüvenleri ne kadar Avrupalı?
Bunun için gazetelerimizin Avrupa baskılarına göz atmak yeterli.
İşte dünkü Hürriyet- Avrupa'nın (Yalnızca) 17. sayfasında küçük bir özet:
- Schaerbeek'te üç işsiz genç önceki gece bir garajda ısınmak için çalıştırdıkları otomobilin egzozundan zehirlenerek öldüler. Cemal Çekiç (20), Tahir Tuna (20), Erdal Çınar (19). Alkollü oldukları ve uyuşturucu aldıkları belirtildi.
- Pforzheim 19 yıldan beri Almanya'da kebapçılık yapan Malatyalı Ramazan Yoldaş işinin bozulması ve 10 yıllık eşi Muazzez'in 6 yaşındaki kızıyla kendisini terk etmesi üzerine sokakta üzerine benzin dökerek kendini yaktı. Yoldaş yoğun bakımda.
- Stutgart'ta Rabia Öcal'ı (20) trenin önüne iterek ölümüne yol açan A. Budak'ın (24) esrar bağımlısı olduğu anlaşıldı.
- Wetzlar'da bir barda kendisiyle alay eden bir Alman gencini bıçaklayarak komaya sokan Mehmet Bozkuş (16) polise teslim oldu.
- Münih Ağır Ceza Mahkemesi'nde son ayların en büyük eroin davası başladı. Kenan Akın'la Günther Boymer'in ifadeleri alındı. Sanıklardan Göksel Tunçtekin, Münih'te eroin değil, oto işi yaptığını iddia etti.
- Hannover'deki Damlagenç Spor Kulubü'ne dün gece molotoflu bir saldırı oldu. Zarar büyük. Ama şans eseri ölü ve yaralı yok.
- Neuhof'ta bir postahaneyi soyarken yakalanan 23 yaşındaki Türk'le 20 yaşındaki Ganalı gencin yargılanmaları Eyalet Mahkemesi'nde yapıldı. Türk genci bir parkta bir ağacın tepesinde soğukta 8 saat dalda saklandığını, daha sonra dayanamayıp yere atlayarak teslim olduğunu anlattı.
Ama asıl haber birinci sayfalarda:
- Alman yurttaşlığı için başvuran 5 yıllık evli, 7 aylık hamile Deniz Cankatlı'nın yatakodasına dün zorla giren görevliler Alman uyruklu eşiyle gerçekten evli ve birlikte yaşayıp yaşamadığını kontrol ettiler. Gardırop ve çekmecelerde erkek elbisesi ve iç çamaşırları aradılar. Evliliği kanıtlamak için karnını gösteren Deniz Cankatlı'ya yetkililer şöyle dedi: "Gebe olmak evli ve birlikte yaşadığınızı kanıtlamaz!" Münster Nüfus İdaresi ise, bu tür ev denetimleri yapma yetkilerinin olduğunu bildirdi.
Bu arada ciddiliğiyle ünlü Die Welt'te yer alan sözde "mizahi" bir makaleden de söz etmek gerek:
- Aylardan Ocak, yıllardan 2025! Avrupa Birliği Hükümeti dün Brüksel'de toplandı. Emeklilik yaşını yeniden yükselterek, kadınlarda 80, erkeklerde 84'e çıkarttı. Sendikalar ve muhalefet partileri bu kararı şiddetle eleştirdi.
İşçi Sendikaları Birliği "Bu tür emeklilik politikası insanlık dışıdır!" derken, Hükümet yetkilileri de "Bu önlem alınmasaydı, bir emekliye yarım çalışan bile düşmeyecekti" dediler.
Bu arada Çok Kültürlü Muhalefet Partisi Lideri konuştu:
"Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne 38. üye olarak alınmasını talep ediyoruz."
Sosyal uzmanlar ise (Türkiye'yi kastederek), zengin çocuk oranı ve sayısıyla 80 milyonluk katılımın Avrupa'daki emeklilik sorununu daha da emekleteceğini açıkladılar.