|
Hükümet ipten döndü
Lİderler zirvesi, sakin bir ortamda başladı. Liderler ve bakanlar, derslerine çalışmış olmanın rahatlığı içindeydi.
İlk sözü alan Başbakan Ecevit, birisi Adalet Bakanlığı diğeri MİT tarafından hazırlanan iki ayrı raporu toplantıya sundu. Adalet Bakanlığı'nın raporunda AİHM'in ihtiyati tedbir kararına uyulması, idam dosyasının karara kadar Başbakanlık'ta bekletilmesi görüşü yer aldı.
Sonra MİT'in raporuna geçildi. Hüsamettin Özkan, "Size zahmet olmasın" diyerek 15 sayfalık raporu okudu. Raporda, 5 önemli saptama vardı:
1. PKK silah gücünü, dağ kadrosunu kaybediyor. PKK'ya katılma oranı düştü. Bu gelişmede, Öcalan'ın yakalanması önemli rol oynadı.
2. Bu tablo, teröre son darbeyi vurmak için önemli fırsattır. Askeri başarı, ekonomik ve sosyal politikalarla desteklendiğinde terör sona erer.
3. Öcalan idam edilirse, dağılmaya yüz tutmuş PKK'nın yeniden dirilmesi yüksek ihtimaldir. İç barış, istikrar sıkıntıya girer. Terör tırmanır.
4. PKK'ya destek veren dış güçler, ülkeler bu durumda teröre verdikleri desteği arttırır.
5. Türkiye, kendisine karşı yıllarca koz olarak kullanılan Öcalan'ı şimdi kendi kullanabilir.
BAHÇELİ'NİN İLK ÇIKIŞI
Bahçeli, de görüşlerini 6 noktada özetledi:
1. Parti yönetiminde karar aldık. Dosyanın Meclis'e sevk edilmesini daha doğru buluyoruz..
2. Dosya Başbabakanlık'ta bekletilirse terör örgütü de Avrupa da bunu kullanmak isteyebilir. Türkiye elindeki kozu kaybetmiş olmaz mı?
3. Muhalefet de bunu aleyhte kullanabilir. Parti tabanımızda sıkıntı doğar.
4. Karar hükümetin değil devletin politikası olmalıdır. Ama siyasi otorite dışında diğer kurumlar (orduyu kastederek) görüş beyan etmedi.
5. Bölücübaşının PKK üzerinde ne kadar etkisi var? PKK kozunu kullanan güçler yarın bu politikalarından vazgeçecek mi?
6. Mücadelede çok şehit verdik. Asmadığınız zaman bunu şehit ailelerine nasıl anlatacaksınız?
KARNIBAHAR MODELİ
Toplantıdaki bir bakanın deyimiyle, uzlaşma için "karnıbahar taktiği" izlendi. Bahçeli'nin endişelerini giderici öneriler birbirini izledi. Yılmaz, Bahçeli'ye "Haklısınız. Apo'yu elinde bulunduran Türkiye bu kozu iyi kullanmalıdır. Bu kartı elimizden çıkarmadan karara varabiliriz" dedi.
Ecevit de Bahçeli'yi ikna etmek için şöyle dedi: "Dosya Meclis'e gelirse asıl o zaman elimizdeki kartı kaybetmiş oluruz. Öyle bir metin hazırlamalıyız ki dünyaya, 'Uluslararası yükümlülüklerimizin gereğini yapıyoruz ama Türkiye'nin çıkarlarına aykırı durum ortaya çıkarsa idam kararının gereğini yaparız' mesajını vermeliyiz."
Bahçeli ısrarla, "Başbakanlıkta bekleme ne kadar?" diye sordu. "Makul süre" yanıtından tatmin olmayan Bahçeli, "Bunu millete anlatamam. İnfaz ifadesi metne eklenmeli." dedi.
Tansiyonun giderek tırmanması, ortaklar arasındaki ipleri kopma noktasına getirince devreye Yılmaz girdi. Yılmaz, "infaz" ifadesinin diplomatik bir üslupla metne eklenebileceğini söyledi. Bu bölüm İrtemçelik tarafından kaleme alındı ve krizi çözen paragraf metne girdi: "Bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milliyeti ve devleti ile Türkiye'nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi hususunda görüş birliğine varmışlardır."
SİGARA MOLASI
Bu ifade Bahçeli'yi yumuşatsa da ağzından "evet" sözcüğü çıkmadı. Toplantının başlamasından 6.5 saat sonra, 3'üncü kez kağıda dökülen metni aldı, "Arkadaşlarımla değerlendirmek istiyorum" diyerek izin istedi. Bahçeli'in sert bir ifadeyle salondan ayrılması toplantıya "bomba" gibi düştü. "Acaba Bahçeli hükümetten çekilir mi?" sorusu tartışılmaya başlandı. Odasında 10 dakika yalnız kalan Bahçeli, sigara içip kurmaylarıyla değerlendirme yaptı. Bahçeli daha sonra Yılmaz'a "Lütfederse baş başa görüşebilir miyiz?" diye mesaj gönderdi. Hemen giden Yılmaz, Bahçeli ile 20 dakika ikna konuşması yaptı.
İKNA EDEN SÖZLER
Bahçeli, Yılmaz'ın ısrarlı tutumu sonunda, metni kabul ettiğini bildirince Yılmaz'ın yüzünde tebessüm belirdi. Bu karar anında odasında bekleyen Ecevit'e iletildi. Sonra da toplantı salonundaki bakanlar haberdar edildi. Herkes derin "ohh" çekti. Yılmaz, Bahçeli'yi nasıl ikna ettiğini, toplantı sonrası şöyle anlattı: "Devlet Bey'in tavrından hükümeti bozacağı kanaatini edindim. Metinde ifade edildiği gibi yarın şartlar oluştuğunda idam dosyası Başbakan tarafından Meclis'e gönderilmezse ne olur diye endişeliydi. Kendisine, (O konuda tereddüdünüz olmasın, birlikte hareket ederiz. Ne pahasına olursa olsun idam dosyasının Meclis'e sevkini sağlarız) dedim. Devlet Bey devlet adamı gibi davrandı. Ecevit de büyük sabır gösterdi. Ortak bir noktayı yakaladık."
YILMAZ TUVALETE GİTMEDİ
7.5 saatlik toplantıda ilginç görüntüler yaşandı. Yılmaz tuvalete gitmek için bile salondan ayrılmadı. Sadece toplantının sonunda Bahçeli ile görüşmek üzere 20 dakika dışarda kaldı. Ecevit, 3 kez toplantı salonunu terk etti. Bir kez metni daktilo etmek için, iki kez de tuvalet ihtiyacını gidermek için salondan ayrıldı.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|