kapat

08.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kelime pazarlığı
Avrupa Birliği'nin yaklaşık 48 saat sonra dönem başkanı Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de başlayacak zirve toplantısı hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin geleceği için kritik önem taşıyor.

6 aday ülke ile görüşme pazarlıklarının başlatılması, vergilendirmeler, AB'nin yeni savunma kimliği ve tabii ki Türkiye'ye adaylık statüsünün tanınması konuşulacak.

15'lerin 14'ü Türkiye'ye adaylık verilmesi konusunda anlaştılar. Problem yine Yunanistan oldu. AB ülkelerinin önüne şartlar getiren Atina, bunlar kabul edilmezse Türkiye'nin adaylığını veto etmekle tehdit ediyordu. Bu nedenle Atina son ana kadar abluka altına alınarak, Türkiye'nin adaylığı için ikna edilmeye çalışılıyor. Helsinki Nihai Bildirgesi'ne girecek her cümle didik didik irdeleniyor. Kelimeler özenle seçilerek hem Yunanistan'ın şartları yerine getirilmeye, hem de Türkiye'nin tezlerine ters düşülmemeye çalışılıyor. Örneğin, üye veya aday ülkeler arasındaki sorunların Uluslararası Lahey Adalet Divanı'nda ele alınması konusu, Türkiye ile ilişkiler bölümüne değil Genişleme bölümüne sokulacak.

Komşudan şartlı evet
Papandreu: İkili sorunların Lahey Adalet Divanı'nda çözüleceği ibaresi bildiriye girerse Türkiye'nin adaylığına evet deriz

AB ülkelerinin baskısı altındaki Yunanistan, Cuma günkü Helsinki Zirvesi'ne kadar Türkiye'nin adaylığına "evet"mi "hayır"mı diyeceğini son ana kadar açıklamayacak.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, dün Türk gazetecilere verdiği brifingde Türkiye'nin attığı adımların çok önemli olduğunu vurguladı. Türk meslektaşı İsmail Cem'in önceki gün yaptığı açıklamaları "çok olumlu ve yapıcı bir adım" olarak niteledi. Papandreu, Cem'in, Türk-Yunan anlaşmazlıklarının ve sınır sorunlarının Avrupa standartları çerçevesinde çözümünü kabul etmesini, Türkiye'nin AB ilişkilerinde Gündem-2000 ve Kopenhag Kriterleri'ne uyum sağlayacağını belirtmesini Türkiye'nin AB adaylığı açısından önemli olduğunu belirtti.

Papandreu, meslektaşı Cem'in bu görüşlerinin Helsinki Zirvesi'nin nihai bildirisinde yer alması ve geri kalan AB ülkeleri tarafından kabul görmesi durumunda Yunanistan'ın Türkiye'nin AB üyeliğine "evet" diyeceğini söyledi.

Papandreu'nun yarattığı izlenime göre, Yunanistan, AB aracılığıyla Türkiye'den beklediklerini "bir ölçüde" almış bulunuyor. Bu da Türkiye'nin Yunanistan'la arasındaki sorunları, tüm AB ülkeleri ve AB'ye aday ülkelerin kabul ettiği gibi, uluslararası Lahey Adalet Divanı'na götürülebileceği olasılığını dışarda bırakmamasından kaynaklanıyor.

STELYO BERBERAKİS

10 santim daha var
AB'li diplomatlar "İpi göğüslemeye 10 santim kaldı, anlaşmaya hiç bu kadar yakın olmadık" diyorlar.

Helsİnkİ Zirvesi öncesi, Brüksel'de 15'lerin yaptığı son siyasi toplantı, Türkiye'nin "aday ilanıyla başlayacak üyelik sürecine" olumlu bakıldığını gösterdi. Prodi, Solana, Verheugen, Halonen, Vedrine, Fischer... AB komiserleri ve siyasileri içinde herkesin ortak sözü ve son sözü "Anlaşmaya hiç bu kadar yakın olmadık" oldu. Hatta genişlemeyle ilgili önemli bir isim "Uzlaşmaya 10 santim kaldı" dedi. AB, ertesi gün vetolanacak bir konuyu böyle takdim etmezdi.

Siyasiler onayı verdi. Şimdi bürokratlar gece gündüz Helsinki Zirvesi'nin nihai belgesini yazıyorlar. Her şey yazılardan çıkacağı için bürokratların diplomatik bir dille, bu güçlü siyasi iradeyi yazıya dökmeleri gerekiyor. İki tarafı keskin bir bıçak gibi zor bir egzersiz.

Nihai metinde Kıbrıs için ortaya çıkan yeni formül, "3'üncü bir ülke, başka bir ülkenin katılım sürecini veto edemeyecek". Yani Kıbrıs bütün koşulları yerine getiriyorsa üyeliği engellenemeyecek. Ama "Kıbrıs'ta siyasi çözüm" bir koşul olmaya devam ediyor. Ege sorunu içinse konunun Lahey Adalet Divanı'na götürülmesi nihai bildiride yer alacak gözüküyor.

Helsinki'de Türkiye'ye evet denirse artık üyelik adımına geçilecek. AB Helsinki'de oku yaydan çıkaracak. AB ile Türkiye arasında artık yumuşayan bir siyasi ilişki olacak. Bu yeni süreçte de başrol hükümetin olacak.

NURDAN BERNARD

Adaylık yüzde 99 tamam
İngİltere, Türkiye'nin Avrupa Birliği adaylığına destek verdiğini açıkladı. Ancak, üyelik müzakereleri Kopenhag Kriterleri oluşmadan başlamayacağını da şart koştu.

İngiltere, AB'nin haftasonunda Helsinki'de düzenlenecek zirvesi öncesi Türkiye'nin adaylığı konusundaki tutumu hakkında basına bilgi vermek üzere bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda dışişleri bakanlığı sözcüsü, İngiltere'nin arzusunun Türkiye'yi AB adayı olarak görmek olduğunu ve Helsinki'de Türkiye'nin adaylığının kabul edileceğini söyledi. İngiltere'nin Türkiye'nin AB dışında bırakılmasını sağlıksız ve hatalı bulduğunu belirten sözcü, "İngiltere Türkiye'nin AB adaylığının tam destekcisidir" dedi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook ise, Parlamento'da yaptığı konuşmasında İngiltere'nin Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin adaylığa kabul edilmesini destekleyeceğini belirtti. Cook, tam üyeliğe geçiş görüşmelerinin başlayabilmesi için Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'ni uygulaması gerektiğini de söyledi.

Belçİka Dışişleri Bakanı Louis Michel, Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısından sonra yaptığı basın açıklamasında, "Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin AB adaylığının resmen tanınmaması, tarihi bir hata olur" dedi. Türkiye'nin adaylığının Helsinki'deki AB toplantısında, başarısızlığa uğraması halinde Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarının da önünün tıkanacağını savundu. Michel, Türkiye'nin diğer adaylardan farklı görülmemesi ve Lüksemburg Zirvesi'ndeki olumsuz durumun tekrarlanmaması gerektiğini söyledi. Atina'nın Türkiye'nin adaylığından en fazla yana olan üye olduğunu belirten Michel, "Yine de Yunanistan'a bir manevra alanı bırakmak gerek" dedi.

Amerika adaylık için AB'ye bastırıyor
Amerika, Türkiye'ye adaylık statüsü verilmesi konusunda bastırıyor. Başkan Clinton'ın, Türkiye ziyareti sırasında bu yönde söylediği sözlerden sonra Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Foley'den de bir destek açıklaması geldi. Foley, "Amerika, AB üyesi değildir ve bunlar AB'nin vereceği kararlardır. Ancak Başkan Clinton'ın da açıkladığı gibi Türkiye, AB'ye aday olmalıdır. AB'nin Kıbrıs kararını destekliyoruz. Ancak AB ülkeleriyle temaslar konusunda konuşamam" dedi. Amerikan Senatosu'nun 24 üyesi AB Dönem başkanı'na bir mektup göndererek Türkiye'yi almaları gerektiğni vurgulamıştı.

"Türkiye'yi dikkate alın"
AB ülkeleri önceki günkü Dışişleri Bakanları toplantısında yeni Avrupa Savunma Kimliği'nin (AGSK), NATO üyesi Avrupa ülkeleri dışarda bırakılarak oluşturulması yönünde tavsiye kararı aldı. Buna göre 2003'e kadar Avrupa 50-60 bin kişiden oluşan kendi ordusunu da kuracak. Türkiye'nin desteklemediği bu teze ilk tepki NATO'dan geldi. Genel Sekreter George Robertson, AB'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği'ni (AGSK) oluştururken kendisine üye olmayan ülkelerin askeri güçlerini de dikkate alması gerektiğini söyledi.

"Ben, Türkiye, Norveç, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Macaristan gibi ciddi askeri güçleri olan müttefiklerin ve İzlanda'nın, bu sürece katılma hakları olduğunu düşünüyorum" diyen Robertson kimsenin AGSK ile NATO'nun rekabete gireceği endişesini taşımadığını ve NATO'nun, savunma ve güvenlik alanında her zaman temel taş olarak kalacağını sözlerine ekledi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır