kapat

06.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN DÜNDAR(cdundar@sabah.com.tr )


Fikri takip

"Fikri takip" yani ilgilendiğin, hakkında yazı yazdığın bir işin peşini bırakmama kuralı, bizim mesleğin önemli ilkelerindendir. Ne yazık ki Türkiye'nin hızla değişen gündemi, bu ilkeye uymamızı zorlaştırır.

Yazdıklarımızın takipçisi olamayız.

Dün manşetten duyurduklarımız, hızla kapanmış yaralar gibi, ertesi gün sayfalarda görünmez olur. Oysa hiçbir yara o kadar kolay kapanmaz. İçten içe kanar durur sessizce...

***

Tıp fuarı için gittikleri Almanya'da tartaklanarak "yanlışlıkla" gözaltına alınan ve 24 saat sorgusuz sualsiz hücreye tıkılan 2'si doktor 5 Türk'ün öyküsünü yazmıştım geçen Pazartesi...

Konu, ilk gün manşetleri süslemiş, sonra da küllenmeye terk edilmişti.

Ben, skandalın kendisinden çok, Almanya ve Türkiye'deki yankılarının farklılığına değinmiştim. Almanya'da skandala ilişkin tepkilerin giderek yükselmesine karşın Türkiye'deki derin sessizliğe dikkat çekmiştim.

Yazıdan sonra İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali İrtemçelik aradı. Konuyla kendisinin hem resmen, hem şahsen yakından ilgilendiğini, mağdurlarla bizzat konuştuğunu, Almanya'daki Türk elçiliğini sürekli uyararak avukat temini ve tazminat davası açılması için gayret gösterdiğini söyledi.

Mağdurların avukatları, açılacak tazminat davasının ön görüşmeleri için gittikleri Almanya'dan dün döndüler. Davayı bir olasılık, ünlü Solingen davasının avukatı üstlenecek.

İşin peşini bırakmamaya kararlı 5 Türk'ten Dr. Ercüment Cengiz, geçen hafta Dışişleri Bakanı İsmail Cem'den randevu istedi. Bakanın özel kalemi "Bakanın yoğun gündemi içinde kendilerini kabul edemeyeceği" yanıtını verdi. Avrupalı meslektaşlarının Türkiye'deki insan hakları ihlalleri konusundaki iddialarını yanıtlamak için yoğun mesai sarf eden Cem, "İşte bunlar da sizinkiler" diye masaya koyabileceği bir kozu görmezden gelmeyi yeğledi.

Oysa o günlerde Almanya'nın Ankara'daki büyükelçisi, Türkiye'nin Almanya'daki büyükelçiliğini arayarak, tartaklanan Türkler'le buluşup devleti adına özür dilemek istediğini bildirmişti.

Bu buluşma geçen hafta -her nedense- Ticaret Odası'nda gerçekleşti. (Türk Tabipler Birliği daha uygun olmaz mıydı?) Alman Büyükelçisi 5 Türk'ten tek tek özür diledi. Büyükelçi yanında koca bir de dosya getirmişti; "Bu dosyada hakkınızda Almanya basınında çıkan haberler, resmi yazışmalar ve bütün dokümanlar var. Konuya duyarlılığımızı göstermek için toplayıp getirdim" dedi. Sonra da her birini gelecek yılki fuara davet ederek "Sizleri bu kez biz ağırlayacağız" dedi.

Hemen ardından Alman Avukatlar Birliği'nin açıklaması geldi. Düsseldorf polis şefinin istifasını isteyen birlik, "sonuna kadar bu işi takip edeceğini ve mağdur Türkler'in tazminat taleplerini desteklediklerini" açıklıyordu.

***

Düsseldorf'ta gözaltına alınanlardan Dr. Ercüment Cengiz'le konuştum dün. Yüzündeki ve bacağındaki yaralar iyileşmeye başlamış, ancak onlar iyileştikçe yüreğindeki yara daha da derinleşmiş gibiydi:

"Bizim olay Türkiye'den çok Almanya'da yankı bulmuş görünüyor" dedi. Resmi ya da sivil kuruluşların "Benim yurttaşıma yapılan bana yapılmış sayılır" diyerek konuya sahip çıkmamasından dertliydi.

Bugüne dek elçilik dışında sadece bir yetkilinin arayıp "Arkanızdayız" dediğini söyledi ve hissiyatını bir cümlede özetledi:

"N'olur, artık arkamızdan çekilip, önümüze düşsünler."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır