kapat

06.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


Le Pichon konuştu, sıra bizimkilerde!

Fransızlar'ın ünlü yerbilimci profesörüyle NTV'de görüştüm, depreme hazırlık konusunda neler yapabileceğimizi anlattı.

Fransızca konuştuk, konuya Fransız kalan olmuştur diye "Depreme karşı denizaltı" fikrini SABAH'ta birinci sayfadan verdik, umarım mesaj alınmıştır.

Depremin yaklaşmakta olduğunu önceden hissetmek mümkün!

Bunu yapabilecek teknoloji mevcut!

İş iradeye kalıyor.

Hükümet de bir açıklama yapsa...

Diyebilirler ki:

1. Bu Prof. Le Pichon uyduruyor kardeşim, böyle bir şey yok, araştırdık dünyada hiç böyle bir çalışma yapılmamış, teknik olarak da imkansız. Nereden çıkartıyorsunuz bunları, başımıza iş açıyorsunuz, yapabileceğimiz her şeyi yaptık.

2. Araştırdık, böyle bir imkan var. İmkan var ama bizim bütçede para yok. Marmara'nın altına deprem uyarı sistemi kurmak için şu kadar para lazım, herkes bir çare düşünsün, parayı denkleştirelim erken uyarı sistemini koyalım. İnsan hayatı her şeyden kıymetli.

3. Vatandaşlarımız merak etmesin biz zaten böyle bir sistem olduğunu gazete ve televizyondan öğrenmiş değiliz, çalışmalar bütün hızıyla sürüyor. Biz işi tamamlayınca açıklayacaktık, madem konu basına yansıdı, şimdi söylüyoruz... Japonlar'la Amerikalılar'la el ele verdik, bu sistemi Marmara'nın altına yerleştiriyoruz.

Bir de dördüncü şık var...

En korkuncu...

Susmak!

Gözünü, kulağını kapatıp ağzını da açmamak!

Bu binlerce kişinin ölümüne göz yummak anlamına geleceğinden, umudum bu konuda yetkili ağızlardan bir açıklama duymak.

Aynı zamanda Türk deprembilimcilerinin de bu konuyla ilgili, yani fay hattına konacak titreşim saptayan, metan gazı koklayan aygıtlarla depremin yaklaşmakta olduğunun haber verilip verilmeyeceği, bu teknolojinin Marmara fayına uygulanabilirliği çerçevesinde düşüncelerini duymak hakkımız.

Le Pichon çok önemli bir şey söylüyor...

Depremin ne zaman olacağını bilemeyiz diyor... "Bir yıl sonra mı, beş yıl sonra mı bilemeyiz" diyor.

Ama 30 yıla kadar bir vadede deprem ihtimalini çok yüksek görüyor. Ardından daha da önemli bir noktaya değiniyor...

"Ne zaman olacağını bilemediğin depremin yaklaşmakta olduğunu hissedebiliyorsun (ölçebiliyorsun)" diyor.

***

Benzetmelerde hata olmaz...

Adam nezle...

İstanbul deprem bölgesi!

Nezle olan adam hapşıracak...

İstanbul'da deprem olacak!

Doktor, adam ne zaman hapşırır?

Bilemiyorum ama nezle olduğu için bir ara hapşırır.

Peki doktor bu adamın hapşırmadan biraz evvel hapşuracağını bize söyleyebilir misin?

Kardeşim çok istersek yaparız, hapşırmadan vücut belli emareler gösteriyor, ağız açılıyor hava alınıyor, gözler kapanıyor, burunda bir gıdıklanma oluyor. Bunları sürekli ölçer, tespit ederiz, o zaman adam hapşırmadan evvel "Hapşıracak" deriz!

Mantık aynı mantık!

Tam vakit bilinmiyor ama olmadan önce aletler depremi hissediyor.

***

Diyoruz ya...

Rahmetli dedemin zamanında elektro olsaymış kalp teşhisini çoktan koyup adamı kimbilir daha kaç yıl yaşatırlarmış...

Umarım bizden sonraki nesil "Depremin elektrosunu çekmek o zaman da mümkünmüş, bizimkiler ciddiye almamışlar" türü bir konuşmayı yapmaz.

Kalp krizinin vakti belli değil!

Ama elektroya bağladığımız anda yaklaştığını bileceğiz...

Sirenler çalacak, talim yapmış olacağız, açıklık bir yerde sarsıntıyı bekleyeceğiz.

Adam, uykuda ölüme yakalanmayalım diye gözümüzü açıyor.

İnşallah yetkililer duruma uyanır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır