kapat

06.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber Ýndeksi
Yazarlar
Günün Ýçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah Ýnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
Ýstanbul
Ýþte Ýnsan
Astroloji
Reklam
Sarý Sayfalar
Arþiv
Hazýrlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ.
SELAHATTÝN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )


Ahalinin bilime allerjisi var..

Bir konuda yapýlmasý icap eden açýklamalarý fazla bilime dayandýrdýnýz mý ahalinin fikri bunalýr, gönlü kabarýr.. Oðlanlarýn yüzündeki ergenlik sivilceleri azar.. Kýzlarýn kaba yerleri silme selülit kesilir..

Bu deprem furyasýnda da öyle oldu.. Ahalinin ileri gelenleri önce ÝTÜ'den baþlayýp, memlekette ne kadar yer bilimci profesör varsa baþýna birikti..

Onlar da ciddi ciddi anlatmaya baþladýlar.. Yok fay hattýydý, yok sismik çalýþmaydý, ardçý depremdi, itmeydi, yýrtýlmaydý..

Hepsinin söylediði ayný þey.. Marmara'nýn altýnda 15 milyon yýldýr faaliyet gösteren fay hatlarý var.. Bunlarýn konumu belli bir süreç içinde yeniden yýrtýlacaklarýný gösteriyor..

- "Yarýn da yýrtýlabilir, otuz yýl sonra da.."

***

Benim bildiðim adamcaðýzlar bundan baþka birþey söylemedi.. Lakin bizim ahali ille de depremi günü gününe, saati saatine bilecek.. Onlar anlattý.. Bizimkiler ayný soruyu bir daha sordu:

- "Deprem hayýrlýsýyla ne zaman olacak?"

Cevap deðiþmeyince de kýzmaya "Bu profesörler aklýmýzý karýþtýrýyor.." diye söylenmeye baþladý.. Ýþte bu sebepten Ýstanbul'un durumunu bizim ahalinin aklýna uygun þekilde anlatmaya karar verdim ki tek baþýna bir hizmettir..

Yýkýlasý Makdon þehri..
Vaktiyle Üsküdar ile Sarayburnu arasýnda, yani bugünkü Boðaz sularýnýn geçtiði yerde kurulmuþ Makdon adlý bir þehir varmýþ.. Bu þehri Kaydafa adýnda güzel ve zalim bir kraliçe idare edermiþ..

Taþrada ikamet eden Ýskender Zül'lkarneyn adlý kral bu þehre göz koymuþ.. Ordusunu topladýðý gibi þehri kuþatmýþ..

(Not: Ýskender Zül'lkarneyn adýndaki bu kral iki boynuzlu olup Büyük Ýskender diye de bilinir.. Bursa'nýn ünlü Ýskender Kebabý ile alakasý yoktur, çünkü bu kebap yoðurtludur..)

Makdon þehrinin kuzeyinde yani Karadeniz'de yaþayan yedi baþlý bir canavar Kraliçe Kaydafa'ya aþýkmýþ.. O yüzden Ýskender'in ordusu ne zaman þehre saldýrsa denizden kafasýný çýkardýðý gibi ateþler saçar, istila ordusunu helak edermiþ..

Canavar kraliçeye aþýk ama, kraliçenin onu koynuna alacak hali yok ya!

Canavarý oyalamak için her gün bir bakire kýzý ona armaðan edip, nefsinin körelmesini saðlarmýþ..

***

Ýskender Zül'lkarneyn bunu öðrenince "Þehre gizlice girip bakireleri kaçýralým.. Kraliçe canavara hediye edecek bakire bulamazsa aralarý bozulur.." demiþ.. Bir plân yapýp þehre girmiþ..

Ne var ki yaptýðý plân, bizim üç baþlý koalisyonumuzun yaptýðý plânlara benzediðinden daha ilk adýmda çuvallamýþ.. Kraliçe Kaydafa'nýn adamlarýna yakalanmýþ..

Makdon Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargýlanmak üzere hapse atýlmýþ..

Bakýn burasý önemli.. Þimdi Ýstanbul'daki cezaevleri nasýl mahkžm tutmuyorsa o zamanki Makdon þehrinin cezaevleri de öyleymiþ..

Sanki Adalet Bakaný Hikmet Sami Türk o zaman da iþ baþýndaymýþ gibi öylesine gevþek bir cezaevi.. (Þimdiki hükümetin günahýný bilmeden alanlar var ama görüldüðü gibi Ýstanbul'un cezaevi sorunu çok eski..)

Kral yoðurtsuz Ýskender, içeriye cep telefonu sokturup adamlarý ile temas kurmuþ, bu sayede cezaevinden firar edip, yeniden ordusunun baþýna geçmiþ..

Canavarýn intikamý
Ýskender Zül'lkarneyn bu arada kendi mühendislerine bir hesap yaptýrmýþ ve Karadeniz'in Akdeniz'den yüksek olduðunu öðrenmiþ.. Makdon'u su altýnda býrakmak için bir kanal kazdýrmaya baþlamýþ..

Þehre kadar uzanan kanal bitince de suyu salýp, þehri baskýna uðratmýþ.. Bütün Makdon halký sularda boðulup helak olurken evler, koca kent de yok olmuþ..

Þehrin bulunduðu yerde þimdiki Ýstanbul Boðazý oluþurken akan sular güneyde Marmara Denizi'ni meydana getirmiþ..

Kraliçe Kaydafa da ölenler arasýndaymýþ.. Sadece yedi baþlý canavar Marmara Denizi'ne kaçýp canýný kurtarmýþ..

Zafer kazandýðýna emin olan Ýskender Zül'lkarneyn boðazýn iki tarafýna birden yeni bir þehir kurdurmaya baþlamýþ.. Ancak içi kin ve intikam hisleriyle dolu canavar, tam inþaatýn ilerlemesini bekleyip saldýrýyor; yapýlanlarý yerle bir ediyormuþ..

***

Ýskender Zül'lkarneyn öyle pes edecek bir adam deðil..

Oturup bir plân daha hazýrlamýþ.. Adamlarýna su altýnda balýk gibi gidebilen bir gemi inþa ettirmiþ ki bildiðiniz taht-el bahir, yani denizaltý..

Ýçine ressamlarýný koyup denizaltýyý Marmara'ya salmýþ.. Ressamlar hiçbir þeyden þüphelenmeyen yedi baþlý canavarý seyredip resmini çizmeye baþlamýþlar, en ince ayrýntýsýna kadar görüntülemiþler..

Ýstanbul'a döndüklerinde bu resimleri Ýskender Zül'lkarneyn hazretlerine teslim etmiþler..

O da resimlere baktýrarak, boðazýn iki yakasýna canavarýn birer heykelini yaptýrmýþ..

Heykeller de ne heykel ama.. Canavarýn orjinalinden bir misli büyük..

Tedbir iþe yaramýþ.. Canavar ne zaman Boðaz sularýna dönüp, baþýný çýkarmaya niyet ettiyse kendi heykellerini görüyormuþ..

Canavar kýsmýnýn aklý plastik sanatlara ermediðinden bu heykelleri baþka bir yaratýk zannediyor, korkusundan suya dalýp kaçýyormuþ..

Böylece o heykeller Boðaz'ýn iki yakasýnda durduðu sürece Ýstanbul'a saldýrýp, þehre bir daha zarar verememiþ..

Kahinler bu heykellere iyi sahip olunmasýný söylemiþler ama what fayda? Ahali o zaman da sýrtlan gibi.. Kahinlerin "Bu heykelleri kaldýrýrsanýz, canavar döner þehri yýkar.." lafýna kulak asan olmamýþ..

Üstelik o koca heykellerin, inþaat taþaronlarý tarafýndan kýrýlýp kýrýlýp binalarda kullanýlmasýna da ses etmemiþler.. Böylece Ýstanbul'un iki yakasý, þehri canavardan koruyan heykellerden mahrum kalmýþ..

Marmara'nýn ikide bir kabarmasý, Ýstanbul'un iki de bir elek gibi sallanmasý iþte bu yüzdendir..

Çünkü denizde saklanan o yedi baþlý canavar, aftan yararlanýp ortaya çýkmýþ.. Mahkemeye baþvurup adýný "Kuzay Marmara Fay Hattý" olarak deðiþtirdikten sonra serbestçe dolaþmaya baþlamýþ..

Ustamýn adý Hýdýr.. Deprem olayýnýn aslý budur..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGÝ BASIM YAYINCILIK SANAYÝ VE TÝCARET A.Þ. - Tüm haklarý saklýdýr