Geçtiğimiz hafta sonu Biltes tarafından, Conrad Otel'de düzenlenen "21'inci Yüzyılda Terörizm; Tehditler ve Önlemler" konulu uluslararası konferansa katıldık. Konferans 4 atölye halinde çalıştı.
1'inci atölye Terörizmin Doğası, bizim de konuşmacı olduğumuz 2'inci atölye Uluslararası Terörizm; Olağandan Yeniye, 3'üncü atölye Türkiye'de Terörizm ve 4'üncü atölye de Kontr-Terörizm Stratejileri; Uluslararası İşbirliği konularını kapsıyordu.
Bizim atölyenin başkanı Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndan Robert Stevens idi. Konuşmacılar arasında dünya çapında bir uzman olan Prof. Yonah Alexander, Washington'da yaşayan Ali Köknar, Amerikan Savaş Koleji öğretim üyelesi ve Dışişleri Bakanlığı bağlantılı Türk asıllı bir başka Amerikalı Ali Kemal Beyoğlu vardı.
Amerikan yönetiminin "Süper ve Siber Terörizm; Nükleer, kimyasal, biyolojik ve bilgisayar terörizmi" tehdidi karşısında almakta olduğu tedbirleri Robert Stevens anlattı. Son derece ilginç şeyler söyledi. Örneğin bunun için ilgili bütün kurumların konuşacakları kurumların "teknik dillerini bilmeleri" gerektiğini söyledi. Bu savunma sistemine iş dünyasının da katıldığını, onların da bilgisayar sistemlerini korumaları gerektiği için bu işbirliğine gönülle olarak katıldıklarını belirtti. Verdiği örneklerden ikisi, "Teröristlerin elektronik bir saldırı yaparak bir barajın kapaklarını açabilecekleri, ordunun haberleşmesine girip yanıltıcı bilgiler bırakabilecekleri" şeklinde idi..
Biz elektronik saldırı ile ilgili bu örnekleri konuşmamızda çoğalttık.. Dedik ki:
1. Örneğin kentin bütün trafik ışıklarını durdurabilirler..
2. Telefonları felç edebilirler..
3. Elektrik ve doğalgazı kapatabilirler..
4. Bilgisayar sistemlerini karmakarışık hale getirebilirler.
5. Ulaşım ve su sistemlerini allak bullak edebilirler..
6. Bankacılık ve finans sektörünü çökertebilirler..
7. Acil yardım, polis, hastaneler ve itfaiyelerin çalışmasını engelleyebilirler..
8. Ve nihayet hükümet kurumlarını alt üst edebilirler.. Sistem birden durur.. Tehlike bu kadar ciddi..
Stevens toplantının sonunda konuşmacı ve katılımcı olan herkese şu uyarıyı yaptı:
"Şimdi şirketlerinize gidince bilgisayar sistemlerinizin başında olanları uyarın. Sistemi hergün, ama hergün tepeden aşağı kontrol etsinler.. Bunu sakın ihmal etmeyin.."
Türkiye'de gerek devlet, gerekse özel sektörün bunun ne kadar farkında olduğunu bilemiyoruz.. Ama Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda birimler oluşturup ve de yoğun biçimde devlet ve özel sektör kurumları ile birlikte çalışarak önlemler hazırlamaları, durumun ciddiyetini göstermeye yeter de artar bile.. Biz de bu konuda devlet ve iş dünyasını uyarmak istiyoruz..
Ve de sonuçta şu ortaya çıktı ki, nasıl Amerikanın elinde radarların tespit edemediği Hayalet Uçaklar varsa, şimdi de Hayalet Virüsler dönemi geliyor. Bunları görüp yakalabilecek sistemleri şimdiden bizim uzmanların geliştirmesi lazım.. Ve bu çalışmada uluslararası işbirliğinin de çok önemi var. Yani hiçbir devlet tek başına çözemiyor yaklaşan tehlikeyi.. Çünkü terörizm artık şekil değiştiriyor. Bu insanlar çok küçük guruplar halinde veya tek başlarına çalışıyorlar.. Yakalanmaları bu yüzden çok zor.. Ancak uluslararası işbirliği olursa bu tür teröristler yakalanabilecekler..
Uzmanların genel kanısı bu.. Sizlerle paylaşmak istedik.. Ankara bunu mutlaka ciddiye almalıdır.. Atatürk Barajı'nı gözlerinizin önüne getirin lütfen..
