kapat

06.12.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Lider krizi

Dünya yeni yüzyıla yeni umutlarla Türkiye ise 20. yüzyıldaki sorunlarıyla girmeye hazırlanıyor..

Toplumun güvenini kaybetmiş siyasetçiler, egemenliklerini halka rağmen korumanın kavgasını verecekler.

Koalisyon liderleri, önümüzdeki Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminde kriz çıkmaması için görüş birliğine varmışlar. Yani 7 yılda bir Cumhurbaşkanı seçimi bile bir kriz tehdidi..

Bu tehdide karşı oluşturulan formül, Anayasa değişikliği yapılarak Demirel'in "bir defalığına" yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi.

Başbakan Ecevit "Demirel'i ikinci kez seçelim" diyor, Mesut Yılmaz "Süresini uzatalım" diyor. Yani bu formül bile olgunlaşmış değil.

Kriz önleme bahanesine dayalı bu arayıştan bir sonuç çıksa bile bunun kendisi başlıbaşına kriz olmayacak mı?

Hem de daha ayıp, ufuk karartıcı bir kriz..

Yağmurdan kaçarken..
Bizce bu formül, oturdukları makamlara layık olmadıklarını bilen, yetersiz, bencil, bazıları şaibeli liderlerin dayanışmasıdır.

Meclis'teki milletvekillerini köle gibi gören aşiret reisi tavrıdır.

Bu tutsaklığın zincirlerine bağlı oturmaya devam etmek, milletvekilleri için önce kendi haysiyetlerine, sonra halka ve demokrasiye ihanettir.

Demirel'i bir kez daha seçmek veya süresini uzatmak, kriz çözmek değil, daha büyük kriz üretmektir.

Yedi yılda bu ülkeye Cumhurbaşkanı olabilecek donanımda birini yetiştirememiş bir Meclis, bir siyaset dünyası, ülkenin başına gelebilecek en ağır krizin kaynağıdır.

Metin Toker dün doğru bir teşhis koydu: Türkiye'de "Cumhurbaşkanlığı meselesi" yok, "Başbakanlık meselesi" var.

Başbakanlar Ecevit gibi yaşlı, Çiller ve Yılmaz gibi şaibeli, Akbulut gibi yetersiz, Erbakan gibi şüpheli liderler olunca Cumhurbaşkanı, Başbakan yetkilerini de kullanan bir "Başkan" etkinliğine yükseliyor.

Özal da öyleydi, Demirel de öyle.. İkisinin de halkın seçtiği ve başkan yetkilerine sahip Cumhurbaşkanı olmak istemeleri sebepsiz değildir.

Demirel: Demir kapı

Keşke Cumhurbaşkanı'nı halk seçebilse.

Ama bu Meclis böylesine köklü bir sistem reformunu gerçekleştiremez.

O zaman önlerinde iki yol kalıyor:

1. Hasarlı liderlerin, kendilerini korumak için buldukları formüle "evet" demek ve 80'ine gelmiş Demirel'i dünyanın en genç ülkesine tekrar Cumhurbaşkanı yapmak;

2. Halkın özlemine ve ülkenin geleceğine sahip çıkarak değişimin önündeki demir kapıyı yıkmak.. Yani aralarından en layık gördükleri genç, yeterli ve lekesiz birini Çankaya'ya çıkarmak.

Halkı heyecanlandırmayan, yaratıcılıktan nasipsiz bu liderlerin perde arkasından idare ettikleri gölge oyunları ile Türkiye bir yere gidemez.

Demirel'li sözde çözüm, siyasetin lider yaratma konusundaki yetenek yoksunluğunun ilkel bir istismarıdır.

Kurtuluş, Meclis'in onuruna ve özgürlüğüne sahip çıkması, korkak, bencil ve yetersiz liderlerin ayıplı mütarekesini bozmasıdır.

Değişimden korkan liderlerin Demirel demesi ayıptır. Ama Meclis'in buna boyun eğmesi vebal olur.

Çünkü Demirel krizin değil, değişim istemeyen liderlerin çaresi olarak kullanılacaktır!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır