Devletin belalısı Ali!
İsmi: Ali Uzunoğlu İşi: Almanya'nın Bremerhaven kentinde genelev işletmek Marifeti: Türk Tanıtım Birliği Başkanı sıfatıyla "saçma sapan" mektuplar yollamak (ve ciddiye alınmak!)
ALMANYA'NIN Bremerhaven kentinde genelev işlettiği ortaya çıkan Ali Uzunoğlu, kendini "Türk Tanıtım Birliği Başkanı" diye gösterip, yıllarca Türkiye'nin en üst düzeydeki Devlet adamlarıyla mektuplaştı.
Uzunoğlu'nu tanımayan, ne iş yaptığını bilmeyen devlet adamları, onu "Türk Tanıtım Birliği Başkanı" sıfatıyla ciddiye alarak, mektuplarına yanıt verdi. Hatta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Uzunoğlu'nu Ankara'da kabul ederek görüştü. Uzunoğlu, bu görüşmenin fotoğrafını hatıra olarak hala özenle saklıyor...
İMAJINI PEKİŞTİRDİ
Genelevinde Taylandlı hayat kadınlarını çalıştıran Uzunoğlu, boş zamanlarını değerlendirmek için Türk Tanıtım Birliği'ni kurdu ve 1994'ten itibaren mektuplar yazmaya başladı.
"Etkili, saygın bir dernek" havası taşıyan kuruluşun antet, telefon, faks, posta ve e-mail adreslerinin bulunduğu mektuplar, ulaştığı her makamda ciddiye alındı. Çünkü ilk mektuplar daha çok Almanya'da yaşayan Türklerin sorunlarını dile getiriyordu.
Uzunoğlu bir taraftan genelev işletiyor, diğer taraftan da önemli makamlara yazdığı mektuplara gelen yanıtları bir dosyada toplayarak "ne kadar önemli biri olduğuna" kendisini ve çevresini inandırmaya çalışıyordu.
"BAŞKANIM BILL CLINTON"
Mektuplarda kimlerin adı yoktu ki: Cumhurbaşkanı adına Genel Sekreter Necdet Seçkinöz ve Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Özbilgin... TBMM eski Başkanı Hikmet Çetin iki kez yanıt vermişti... DYP lideri Tansu Çiller... Anayasa Mahkemesi Başkanı adına Genel Sekreter Sadi Büyükeren... Hava Kuvvetleri eski Komutanı İlhan Kılıç adına Gn. Sek.Kurmay Albay Orhan Uğurluoğlu.
Uzunoğlu'nu artık ne Türkiye'deki makamlar ne de Avrupa Parlamentosu kesiyordu. Son mektubunu "Sayın Başkanım Bill Clinton!" diyerek ABD Başkanına gönderdi.
Mektup "Türk demokrasisi gerçek demokrasidir. Gerçeğin meydana çıkması için tek hukuksal dayanak, dünya kamuoyunun alacağı politik olmayan, dinciliğin ve ırkçılığın roy oynamadığı, gerçeklere dayalı hukuksal karardır," diye başlıyor ve bozuk cümlelerle devam ediyor.
MUTSUZ SONA DOĞRU
Uzunoğlu itibarı pek olmayan bir işin sahibiydi ama evlet büyükleri ona mektup yazıyordu. Artık ABD Başkanı ile mektuplaşıyordu. Bu ilgi Uzunoğlu'nu yoldan çıkarmaya yetti.
Türkiye'ye gönderdiği son mektupta "Anayasa'nın değiştirilmesi" istiyor, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı "vatana ihanet"le suçluyor, ağır hakaretler ediliyordu...
Bu mektup üzerine hakkında "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten 6 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Son mektuplarından birini de TBMM Başkanlığı'na seçilmesi nedeniyle Yıldırım Akbulut'a gönderdi. Ancak bu mektuba yanıt alamadı...
Şimdi Uzunoğlu'nun "genelev patronu" olduğu anlaşıldı. Hakkında "Cumhurbaşkanı'na hakaret"ten açılan dava sürüyor. Devlet bundan böyle kendisine yurt dışındaki "dernek"lerden gönderilecek mektupların ciddiyetini araştırdıktan sonra muhattap alacak herhalde.
Mehmet ÇETİNGÜLEÇ
|