|
|
Sektörler yarışacak
Türkiye enflasyonu indirme mücadelesine hazırlanıyor. Bu programın hedefleri arasında sanayi sektörünü daraltan yüksek faizin düşürülmesi, kamu kesiminin tasarruflardan aldığı payın azaltılması da var.
Son günlerde borsadaki yükseliş de 2000 yılına ilişkin umutların bir göstegesi olarak nitelendirilebilir. Peki faizler düşünce borsada hangi sektör nasıl etkilenecek?
İktisat Yatırım'ın araştırma birimi tarafından hazırlanan rapor otomotiv, gıda, tüketim malları ve medya söktörlerindeki değişimi ortaya koyuyor.
Yüksek enflasyonu indirerek istikrarlı fiyat artışını sağlayabilen Brezilya örneği baz alınarak hazırlanan ve Türkiye'ye uyarlanan raporda, programın başarılı olması halinde bu sektörlerde yaşanabilecek gelişmeler sıralanıyor.
İktisat Yatırım tarafından hazırlanan raporda faiz oranlarının düşmesi halinde özellikle tüketim mallarına talebin artacağı, tüketici kredilerinin yaygınlaşacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra faiz düşüşüşün sermaye mallarına olan talebi de artıracağı da ifade ediliyor.
MEDYA: Reklam artacak
Ekonomik canlılıkla birlikte tüketim talebindeki artış, sektörlerdeki rekabet reklam ve tanıtım ihtiyacını da ön plana geçiriyor. Brezilya'da gözlenen bu. Türk medyasının reklam verenleri arasında otomotiv ve dayanıklı tüketim malları üreticilerinin payı yüzde 40'ı aşıyor. Bu sektörlerde beklenen hızlı talep artışının, medyanın reklam gelirlerini de yükseltebileceği düşünülüyor. Türkiye'deki durum ise şöyle: Reklam gelirlerinin 1999'da yüzde 5 oranında daralması bekleniyor. 1996 ve 1997 yıllarına bakıldığında yüksek büyüme yaşanan bu yıllarda reklam harcamalarının dolar bazında yüzde 22 ve 24 oranında arttığı görülüyor. Bu artışın da büyük ölçüde dayanıklı tüketim ve otomotiv sektörlerinden gelen reklam geliriyle sağlandığı belirtiliyor. Bu durumda 2000'de medya sektörünün reklam gelirlerinde hızlı bir artış olabileceği düşünülüyor.
TÜKETİM MALLARI: Talep büyüyecek
Brezilya'da ekonomik istikrarı ve büyümeyi sağlayan program, tüketim mallarına olan talebi hızla artırdı. Buzdolabı, televizyon gibi dayanıklı tüketim malları satışları yükseldi. Ancak pazar payı daha az doymuş mikrodalga, bulaşık makinesi, bilgisayar gibi daha lüks eşya satışlarındaki artış daha hızlı oldu. Brezilya'daki talep büyük ölçüde ithalatla karşılandı. Türkiye'de de istatistiklere bakıldığında hızlı ekonomik büyümenin sağlandığı yıllarda tüketim mallarına olan telebin hızla arttığı gözleniyor. İktisat Yatırım'ın raporuna göre Türkiye'de artan talep Brezilya'nın aksine daha çok iç pazar üreticileri tarafından doyurulacak. Çünkü üreticilerin ithallere göre fiyat, dağıtım ve servis avantajı bulunuyor.
GIDA: Tüketicinin isteği değişecek
Brezilya'da bireylerin geliri yükseldikçe, gıda tüketiminde bazı değişiklikler oluştu. Ekonomik aktivitenin artışı ile çalışan kadınların sayısı fazlalaştıkça, hazır gıdaya olan talep yükseldi. Yüksek gelir grubu arasında mikrodalga bulunan ev sayısı yüzde 60'a ulaştı. Mikrodalga sayısındaki artış da dondurulmuş gıdaya olan talebi körükledi. Stabilizasyon programı sonrasında işlenmiş gıda talebi yılda ortalama yüzde 18.3 oranında büyüdü.
Türkiye'de dondurulmuş gıda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin borçlanma oranları ve faaliyet giderleri yüksek. Haziran sonu itibariyle İMKB'ye kote olan bu şirketlerin piyasa değerleri 66 milyon dolarken, üretilen mala ödenen maliyet 30 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Kısa vadede faiz düşüşünün maliyetleri ve dolayısıyla ürün fiyatlarını aşağıya çekmesi beklenebilir. Ancak Türkiye'de dondurulmuş gıdaya olan talebin fiyat düşüşüne ne kadar hassas olabileceği belli değil. Ancak bu durumun işlenmiş gıdaya olan talebi artıracağı tahmin ediliyor. Uzun vadede ise işsizlik oranının düşmesi ve gelirin artmasının işlenmiş gıda olan talebin katlanabileceği düşünülüyor. Brezilya örneğine bakıldığında istikrarın sağlanmasının ardından bu mallara olan talebin yüzde 25 oranında yükseldiği gözleniyor.
OTOMOTİV: İhracat önemli
Türkiye ekonomisinin hızlı büyüdüğü yıllarda otomobil alımlarında hızlı artış, ekonomi küçüldüğü yıllarda da hızlı düşüş göze çarpıyor. 2000'de yüzde 5'in üzerinde büyüme hedefi gerçekleşirse, bunun otomobil satışlarını da artıracağı kesin.
Şu anda pazardaki daralma ve ithal otomobillerin pay kapmaları nedeniyle yerli üreticiler, kapasitelerinin yüzde 50'den de azını kullanabiliyor.
Rapora göre Türkiye'de artması beklenen bu talep, yerli üreticiler tarafından karşılanması zor. Tüketicinin Gümrük Birliği'nin ardından yaşandığı gibi ekonomik canlanma sürecinde yine ithal otoya yönelebileceği belirtiliyor.
Ancak yerli üreticilerin de döviz kurlarında istikrarın sağlanması sayesinde ihracatla satışlarını artırması bekleniyor.
Gelişmekte olan ülkeler kategorisindeki Türkiye'de, yabancı otomotiv şirketleri yerli otomobil üreticileri ile ortaklık kurmuş durumda. Ancak bu gelişme yan sanayide henüz tamamlanmış değil. Önümüzdeki yıllarda bu sektörde de yabancılarla ortaklıkların gündeme gelmesi ve bu yolla Türkiye'ye yatırım yapılması beklentisi var.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|