Deprem vergisi: Acı Fren!
Bizim Osmanlıda; padişah çocukları sünnet olurken herkes armağan getirirmiş. Eba Eyyüb-i Ensari Dervişleri de padişaha hediyeler götürürken ellerinde tesbihler, asalar ve bayraklar, arabalarında çanaklar, çanaklarda yoğurt, süt ve kaymak... Varırlarmış padişahın huzuruna:
Ve derlermiş..
Biz de siyah kase yok.
Biz de siyah gönül yok.
Çanaklarımız buna tanıktır.
Padişah alır, kabul edermiş bembeyaz yoğurdu, sütü, kaymağı... Bir çeşit vergi... Temiz emilmiş sütün bedeli... Aradan yüzyıllar geçti... Eba Eyyüb-i Ensari Dervişliği de, padişah kulluğu da bitti...
Cumhuriyet bireyleri olduk.
Vergi yine vergi..
Temiz emilmiş ana sütünün bedeli olarak deprem vergisi dün süt, kaymak, yoğurt çanaklarının beyazlığıyla çıktı.
Yoğurt kıvamında yaptılar.
Evin var, emlak vergisi ödedin. Bir daha öde. Otomobilin var. Taşıt vergisi ödedin. Bir daha öde. İşyerin var. 100 lira kurumlar vergisi ödedin. 15 lira daha öde. Gelirin var 100 lira gelir vergisi ödedin. 15 lira daha ver. Brüt maaşın yılda 12 milyar lirayı geçen bir işin varsa biraz daha öde. Bankacısın, yatırımcısın ya da banka yoluyla hazine bonosu almışsın, devlete faiz karşılığında borç vermişsin. Hazine bonon var; uzun vadeli, orta vadeli, kısa vadeli... Faiz geliri elde ediyorsun. Ortalama yüzde 10 daha deprem vergisi olarak öde.
***
Deprem vergisi:
Çanak doldurma...
Yoğurt beyazlığında alıyorlar.
Her kesimden: işletme sahipleri, fabrika sahipleri, ev sahipleri, otomobil sahipleri, cep telefonu sahipleri, 12 milyar brüt gelirden fazla geliri olanlar, bonodan, repodan faiz geliri elde eden bankacılar, yabancı Tony, Coni, yerli Erol ya da Hüsnü... Kim devlete borç vermiş ve bundan faiz geliri alıyorsa herkes. Bakkal, kasap, manav, mobilyacı, kuruyemişçi, tenekeci, kuaför, kitapçı, turizmci, doktor, mühendis, muhasebeci... Tekmili birden herkes, devletin çanağını dolduracak.
Ekonomi daralmış, büzülmüş.
Küçülmüş... Kriz var...
Herkesin iflahı kesilmiş...
Böyle durumlarda deprem gibi, sel gibi, kuraklık gibi ilave harcama yükü getiren afetler olunca hükümetler ilave vergi almazlar. İlave vergi yani öbür adıyla geçici vergi zaten daralmış, büzülmüş, küçülmüş, gerilemiş, işsizi çok artmış ekonomiyi daha da kötüye götürür.
Kim ister?
Ekonominin daha da daralmasını?
Kim göze alabilir?
Kimse alamaz. Bu yüzden böyle durumlarda devletler, ilave vergi almazlar. Borç alırlar.
***
Fakat işte orada dur.
İşte zurnanın zurt deliği.
Bizim devlet, 40 yıldır gelirinden fazla harcayan bir sürece girmiş. 40 yıldır denk bütçe yapamamış, borç bulmuş, yemiş, biriken borcunu yeni borç bulup ödemiş. Biriken borcunun faizi dağ olmuş... Bütün topladığı vergi neredeyse ödediği faizi ancak karşılar olmuş. Faiz dışı bütçe fazlası kalmamış. Faizleri koyunca bütçesi zaten denklenemiyor ama faizleri çıkınca bile fazla veremiyor. Borçlanmagelmiş duvara dayanmış. Bu durumda yeni borç bulamıyor. Kötü gidişe girmiş. Kötü gidişi durdurması gerekiyor. Yıldız yokuşundan aşağıya son sürat giden belediye otobüsü gibi... Bu hızla bu otobüs, virajı alamaz yoldan çıkar ve Yıldız Yokuşu'nun bitimindeki Barbaros Heykeli'ne bindirir, yolcuların parçalarını denizden toplarsın.
***
Aman durdurun otobüsü!
Ve fren yaptılar.
Otobüsü durdurdular.
Deprem vergisi, otobüs Barbaros Anıtı'na çarpıp, hurdahaş olmasın diye yapıldı. Ekonomi yere çakılmasın. Yeni borçlar bulabilecek kabiliyete gelsin, borç koltuk değneğiyle ayakta kalabilsin diye yapıldı.
Deprem bahane...
Bu yüzden halkın çoğunluğu da toplanacak deprem vergilerinin depremzedelere değil, devletin açıklarının kapatılmasına gideceğini biliyor ve çok kızıyor.
Yeni yılda..
Yeni vergiler de yolda...
KDV artacak..
Akaryakıt vergisi...
Faiz geliri stopajları..
Yükseltilecek...
Bütçeye konuldu.
14 katrilyon vergi toplanıyor.
10 katrilyon daha vergi gelecek.
Toplam vergi geliri 2000 yılında 24 katrilyona çıkacak. Bu vergiler hep, daha önce vergi verenlerden yani kümesteki kazlardan çıkacak. Hiç vergi vermeyenler, vergi dairelerine hiç uğramayanlar (yaban kazları) hiç vergi vermeyecekler. Repo ve bono, faiz geliri elde edenlere gelen vergi de hemen faizlere yansıyacak, yine devletten çıkacak.
Deprem vergisi: Acı Fren...
Otobüs uçmasın diye...
