kapat

27.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Perakendeciliğin babası
"86 yaşındayım, çalışmayayım da ne yapayım? Kahvede mi oturayım?" diyen Vitali Hakko ile ikinci evi işyerinde konuştuk. Bir süs bitkisinden, bornozun kuşağına kadar her şey Hakko'nun kontrolü altında...

Vakko, temelleri Birinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından "Şen Şapka" ile atılan bir müessese. Vitali Hakko "Hayatım Vakko" isimli biyografisinde "1934 yıllarının Türkiye'sinde kadına şapka giydirmek ve bunu bir moda hâline getirip yaygınlaştırmak ne demektir, bilen bilir," diyor. Vakko Müessesesi'nin 86 yaşındaki babası Vitali Hakko'nun gerçekten hayatı Vakko. İkinci kuşak Hakko'ların da iş başına geçmesine rağmen her gün fabrikaya geliyor, başında bulunduğu dekorasyon bölümünün bütün detaylarının son kararını kendisi veriyor. Çalışma odasının kapısında bekleyen küçük motosikletinin kontağını cebinden çıkarttığı anahtarla çevirip 25 bin metrekarelik fabrikanın içersinde "Atom Karınca" gibi fırıl fırıl geziyor. Bir kişinin hakkını ise hiç yemiyor: "Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, kuşkusuz bugün Vakko da olmazdı."

SANATA DESTEK
Vakko Fabrikası'nın henüz kapısından girmeden, sanata verilen destek çarpıcı biçimde gözleniyor. Ana kapının hemen karşısında Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun heykeller dizisi yer alıyor. Fabrikanın dış duvarları ise Jale Yılmabaşar'ın sağlı sollu dev panoları ile kaplı. Hakko bunları gösterirken 30 yıl öncesine gidiyor: "Çok renkli ve cesur bir kızdır O.

Panoları bitirdiği gece büyük bir fırtına çıktı. Sabah geldiğimizde hepsi aşağıya inmişti. Jale çok ağladı ama bir haftada daha sağlam malzeme ile panoları onardı. 30 yıl oldu tablolar hâlâ eski canlılığında."

EVİM, İŞİMDİR!
Vaktiyle İsviçreliler'den alınan know-how'la kurulan fabrika bugün hâlâ çok aydınlık, modern bir görünümde. Büyük holün tam ortasınaki küçük bahçede Bonsai usulü bodur bitkiler, sun'i bir göl ve içinde yüzen kaplumbağalar var.

Tüm duvarlar çeşitli yarışmalarda ödül almış genç sanatçıların, İbrahim Çallı, Fikret Mualla, Eşref Üren, Turgut Zaim, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi Türk resim sanatının kilometre taşlarının eserleri ile dolu. Ufacık tefecik Vitali Hakko, ileri görüşüyle, ilkleri ve büyük projeleri imzalamaya devam ediyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır