Dünya yeniden planlanıyor, yeniden biçimleniyor, yeniden paylaşılıyor. Bu planlama içinde ABD Başkanı Türkiye'ye dönüp; "Arkandayım... Dostunum... Stratejik ortağınım... 21. yüzyılı sen biçimlendireceksin...." diyerek bizi rol almaya itiyor. Önemli, alevli, çetrefil bir rolle yüzyüzeyiz.
Türkiye bu rolü oynayabilir mi?
25 soru hazırladım:
* Türkiye iyiye mi gidiyor?
*Türk ve Yunan dost olabilir mi?
*Türkiye, Rusya ile aynı çıkarları paylaşan bir ülke olabilir mi?
*Türkiye komşularıyla sorunlarını çözüp, etrafında bir dostluk çemberi oluşturabilir mi?
*Türkiye Avrupa'ya benzeyecekse özelliği ne olacak? Türkiye, AB'ye "Bizi üye olarak alın çünkü size ihtiyacımız var..." diye ağlayarak mı, yoksa "Bizi alırsanız size verebileceğimiz çok şey olur..." diyebilecek noktaya gelerek mi Avrupa üyesi olacak?
*Türkiye Orta Asya'daki petrol, doğalgaz zengini cumhuriyetleri her alanda etkileyen bir yüksek çapa oturabilir mi?
*Türkiye'nin işadamı ve özel şirketlerinin deseni küresel rekabete uyum sağlayabilecek kaliteye sahip mi? Değil mi?
*Türkiye'nin politikacı deseni Avrupalı politikacı mayası ile aynı kaliteye yükselebilir mi? Devlet şeffaflaşıp, saydamlaşarak ihaleler ahlaksız politikacı, ahlaksız bürokrat, ahlaksız işadamının hortumlama havuzu olmaktan çıkabilir mi?
*Türkiye'de partilerin başında ölünceye kadar kalan seçilmiş diktatör, yarıtanrı liderler, oy kaybettikleri anda "özür dileyip istifa edecekleri..." bir olgunluğa gelebilir mi?
*Türkiye'nin milletvekilleri, sadece parmak kaldıran milletvekili tipi olmaktan çıkıp kişilik sahibi, fikir sahibi ve seçildiği bölgenin problemlerini çözecek projeler üretip, bunları takip edebilecek irade sahibi insanlar haline gelebilir mi?
*Ankara'daki oligarşi bitebilir mi?
*Türkiye'nin milletvekileri, Avrupa'da olduğu gibi lojmanlardan çıkıp halkın oturduğu semtlerde oturmaya, otobüsle Meclis'e gidip gelmeye başlayabilirler mi? Ankara binlerce lüks otel büyüklüğünde devlet binaları, lojmanlar, orduevleri, makam Mercedesleri, korumalar, sekreterler, danışmanlar şehiri olmaktan kurtulabilir mi?
* Türkiye'deki yüksek mevki bürokratları, politikacıların önünde ceket ilikleyen insanlar olmaktan çıkıp, hukuğu, hakkı, dürüstlüğü, yüksek ahlakı ve verimliliği esas alarak halkın hizmetlisi (civil servant) haline gelebilirler mi?
*Türkler demokrat olabilir mi?
*Dinciler demokrat olabilir mi?
*Kürtler demokrat olabilir mi?
*Türkiye'de farklı görüşte olan insanlar sorunları kavga etmeden tartışarak ve karşılıklı ödünlerle çözecek bir anlaşma kültürüne gelebilirler mi?
*Türkiye devleti, Kürdün kimliğini kardeşçe kabul edecek, şeriatçılıkla da demokrasi içinde başa çıkabilecek bir olgunluğa gelebilir mi? Türk şeriatçıları ile Kürtler de demokrasiyi araç olarak kullanmak yerine onu benimsemek düzeyine ulaşabilirler mi?
*Doğulular ve Güneydoğulular, "Elektriğin, telefonun ve yolun gittiği bu bölgelerde niçin kalkınma olmadığını" kendi kendilerine sorabilecekleri bir özeleştiri noktasına gelebilirler mi?
*Türk halkı baba bağımlısı, bacı bağımlısı, başbuğ bağımlısı, hoca bağımlısı, devlet bağımlısı ve "Mehmet Ali Bey biraz yardımcı olun..." bağımlısı olmaktan çıkabilir mi?
*Türkiye'de verilen eğitim uluslararası çapta adam yetiştirmek üzerine mi kuruluyor? Yoksa; "İşte bizde de üniversiteler var..." demek üzerine mi? Türkiye'de üniversiteler YÖK şablonundan, rektör sultasından kurtulup bilim üreten demokratik kuruluşlar haline gelebilir mi?
*Türkiye dengeli bir zenginliğe doğru mu gidiyor yoksa gelirin büyük bölümünü faize yatıran çarpık-çurpuk bir gelir adaletsizliğine doğru mu?
*Bu gidişle İstanbul Londra gibi Ankara da Washington gibi kaliteli bir şehir haline gelebilir mi? Türkler, yeşili bol, depremde ölüsü olmayan problemsiz şehirler kurabilirler mi?
*Acaba Türkiye'nin sorunları dünya ekonomik sistemiyle bütünleşmeye çalıştığı için mi artıyor yoksa hantal devlet yapısını yıkamadığı için mi?
*Türkiye'nin memurları devlete kapağı atıp sonra da sadece "zam istemek" yerine verimliliği, çalışkanlığı, liyakatı, bilgiyi de öne geçirmek için sokak direnişleri yapabilen bir çağdaş taleple halkın karşısına çıkabilecekler mi?
