Yurt dışında yankı bulacak
TOMRİS Giritlioğlu'nun, sonuca dair yüksek hayalleri yok ancak orada tanıtımı için önemli çabalar harcanacağını söylüyor. Filmin 2500 kişilik bir kurul tarafından izlenecek olmasını bile çok önemli buluyor. Ayrıca film ocak ayında Amerika'da ve hemen ardından da Almanya'da vizyona girecek. Salkım Hanım'ın Taneleri, yurt dışında oldukça yankı bulacak gibi görünüyor.

Duyarlı bir yönetmen:
Tomris Giritlioğlu

Salkım Hanım'ı izlerken gözlerinizde yaş birikmesine ve yüreğinize bir hançer saplanmasına engel olamıyor ve her karede yönetmenin duyarlılığını hissediyorsunuz.

* Esra ÖZ

Yılmaz Karakoyunlu'nun romanını okuduğunda çok etkilenmiş Tomris Giritlioğlu. "Romanı bitirdiğimde bende bir yığın duygu bıraktı. Hikayenin güçlü karakterlerle anlatılıyor olması çok etkileyiciydi."

Tomris Giritlioğlu, filmle ilgili kritiklerden memnun olsa da, iki yıl süren senaryo çalışması ve bir yıl ön hazırlıktan sonra, çekimleri 8 aya sığdırmak zorunda olmanın memnuniyetsizliğini yaşıyor.

Tamamen sezgilerine ve duygularına dayanarak çektiği bu filmde, oyuncuların performansı ve özverili çalışmalarının payının büyük olduğuna inanıyor.

HÜLYA AVŞAR İSMİ...
Hülya Avşaar isminin, ilk anda filmin önüne geçtiğini söylediğimizde, rollerde çok eşit bir dağılım olduğunu belirterek, ekliyor: "Çok iyi biliyorum ki Hülya Avşar da bu durumdan rahatsız. Hülya ekibe ve yönetmene inandığı için bu projeye girdi."

Giritlioğlu, hiçbir zaman reklam peşinde koşan bir yönetmen olmadığını da söyleyerek devam ediyor: "Ben sinemayı çok ciddiye alan bir yönetmenim. Hiçbir zaman gündemin ya da reytingin peşinde koşmadım. Salkım Hanım'ı çekerken, diğer filmlerime oranla seyirci beni çok daha fazla ilgilendiriyordu. Çünkü TRT değil, bir yapım şirketi üstlenmişti yapımını. Nora büyülü bir resimdi. Onun karşılığının Hülya Avşar olması, çevresinde oluşan medyatik bir hezeyan nedeniyle değil, onun gerçekten iyi bir oyuncu olduğuna inanmam nedeniyledir. Tabii ki Hülya Avşar'ın varlığı, filmin tanıtımında bize katkıda bulundu. Ama beni ilgilendiren, onun oyunculuk gücüydü."

Tomris Giritlioğlu, bu filmde izleyiciyle arasında bir bağ kurmaya çalıştığını söylüyor: "Önceki filmlerimin dili birbirine çok benzer. Daha özgür, daha içsel filmlerdir onlar. İlk kez bu filmde, seyirciyle aramda bir bağ kurmak istedim. Çünkü çok sayıda seyirciyle buluşmadığınız sürece, kendi kendinize film yapıyorsunuz. Benim her filmim çeşitli festivallerden çok önemli ödüller aldı. Ama sadece heykellerine bakan bir yönetmen olmak istemiyorum artık."