kapat

09.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Liberallik ve jakobenlik

İnsan polemiklerin de bir tadı olsun istiyor. Bir seviyesi, bir kalitesi... Bir gün bir bakıyorsunuz ki, bir yazar sizin yazınızdan bir alıntı yapıp olmadık bir sonuç çıkarmış.

Omuz silkip geçseniz bir türlü, geçmeseniz bir türlü. Cevap vermezseniz size çok açık gelen bir mantık bozukluğu okurlarınızdan bir kısmının kafasına takılabilir. Cevap verseniz bu defa da malumu bir kez daha ilan etmiş duruma düşer, meseleyi zaten çoktan anlayanların içini bayıltabilirsiniz. Sonunda çaresiz, birilerinin içini bayıltmayı göze alıyorsunuz.

Bugün benim yaptığım gibi...

Radikal Gazetesi'nden İsmet Berkan, benim Siyaset Meydanı'ndaki gençlerle ilgili olumsuz değerlendirmelerim üzerine şöyle bir mantık yürütüyor: "İşte insan jakoben olmak için ilk adımlarını böyle atar. Bu halk cahil, bunları eğitmek lazım'la başlayıp insanlara her şeyi yasaklamaya, kendi toplum projenizi kimseye sormadan uygulamaya başlarsınız." Ve devam ediyor: "Ehh, böyle ülkenin liberalleri de bu kadar oluyor."

Berkan'ın mantığına göre, eğer ben Siyaset Meydanı'na katılan gençlerin kafa yapısı hakkında bu kadar olumsuz düşünüyorsam, bu kafa yapısını zorla, tepeden inme bir biçimde değiştirmeye kalkışmaktan başka çarem yok. Yani ya o gençleri pek beğeneceğim, ya da jakoben kesilip o gençleri zorla değiştirmeye çalışacak, o fikirleri yasak ilan edeceğim.

Bu mantığın doğal sonucuna göre, liberal olabilmek için yaşadığınız ülkede ya da dünyada olup biten hiçbir şeyle, hiçbir kesimle herhangi bir çelişkilerinizin bulunmaması, gidişattan her yönüyle hoşnut olmanız gerekiyor.

Yani bu tarife göre liberalizm, statükoculuğun ta kendisi oluyor, liberal de iflah olmaz bir kitle kuyrukçusu...

Oysa Berkan da pekâlâ biliyor ki, kitle kuyrukçuluğuyla jakobenizm arasında üçüncü bir yol daha var: Olmasını istediğiniz değişikliklerin ancak adım adım; hayat tecrübesiyle fikir mücadelesinin el ele yürümesiyle, yani evrim yoluyla olabileceğine inanmak ve evrimi hızlandırmak için çalışmak!

Demokrasi tercihimizin kaynağında, tek tek bireylerin iradesinin bir bileşkesi olarak ortaya çıkan toplumsal iradenin, nihai olarak ve uzun vadede yanılmayacağı ve çoğunluk için hayırlı olan biçimde tecelli edeceği düşüncesi yatar.

Ama bu düşünce, kitlelerin hiç yanılmayacağı anlamı taşımaz. Tarihe şöyle bir bakarsak görürüz ki, çoğunluk da yanılabilir. Hatta bu yanılgı kimi zaman koca bir toplumu kuşatabilir ve sanki hiç bitmeyecekmiş kadar uzun sürebilir.

İşte jakobenizmle özgürlükçülük arasındaki fark bu noktada çıkar ortaya. Birinciler, çoğunluğu devrimci şiddetle "doğru yol"a getirmeye çalışırlar. İkinciler ise kendi doğrularını ısrarla söyler ama çoğunluğun kendisi için iyi olanı kendi tecrübesiyle bulmasını sabırla beklerler.

Unutmamak gerekir ki, liberallerin jakobenizme karşı oluşu, yalnızca yüksek ahlaklı oluşlarından ya da yufka yürekliliklerinden gelmez. Bir topluluğu ya da bireyi, kendi iradesi dışında, temel hak ve hürriyetlerini ayaklar altına alarak "dönüştürmek" ahlaken doğru olmadığı gibi garantili de değildir. İnsanlık için "cennet" vaat eden o küçük gruplar fena halde yanılabilir ve milyonlar için korkunç cehennemler yaratabilirler.

Aslında insanlık, jakobenizmin ahlaken doğru olmadığı gibi, pratikte de işlemediğini, zora dayanan bütün değişim projelerinin sonunda geri teptiğini birçok tarihi tecrübeyle gördü.

Bu tarihi tecrübelerden çıkan sonuç, bireyin ya da toplumların kendi "nurlu ufuklarını" kendilerinin tayin etmesinin ve oraya adım adım gitmesinin sadece ahlaken doğru değil, aynı zamanda tek çıkar yol olduğuydu.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır