Beylikdüzü'ndeki köpeklerin saltanatı!...
Beylikdüzü artık İstanbul'un dışı değil, içi sayılır. Nitekim bu mevkide kurulan bir sürü konut sitesi ve yaşayan hayli insan var.

Diyeceğim şu ki, artık burası tarlalıktan çıktı, insanların yaşayabileceği bir yer haline geldi. Bütün bunlara rağmen galiba buranın belediyesi ve jandarması hala uyanamamış ve orayı kırsal arazi sanıyor...

Onbine yakın insanın oturduğu bu yerde yüzleri aşan sokak köpekleri saltanat sürüyor. Aralarında kuduz olanları da bulunan bu köpekleri temizlemek için hiçbir mercii çaba göstermiyor. Sadece kuduz değil, bu başı boş köpekler orada yaşadıkça pire, bit, kene gibi parazitler de yaygınlaşıp, büyük bir tehlike oluşturuyorlar. Orada oturan vatandaşlarım adına, Beylikdüzü Büyükşehir ve Basın Doğa Sitesi'ni bu başıboş köpeklerden kim kurtaracak?... Yakında çevrede kuduz veya salgın hastalık baş gösterirse, hiç şaşırmayalım... Onun için Belediye Başkanı, Jandarma Komutanlığı'nı uyarıyorum; hemen harekete geçin ve milletin huzurunu bozan bu hayvanları oradan temizleyin... Nasıl yapacağınızı ben bilemem, o sizin işiniz.

Ulus'taki Fenil Eczanesi sahibi, ne yaptın?..
Önceki gün sizin eczaneye gelen bir bayan, iğne yaptırmak istedi. İğne yapacak kişi orada gazetenin üzerine serdiği yemeğini yiyordu. Daha sonra yemek artıklarını gazete içine topladı, çöpe attı ve ellerini de pantolonuna silerek, müşteriye "Hadi gelin iğnenizi yapayım" dedi.

Kadıncağız zaten hasta... Şifa bulayım derken, bir de mikrop almasın diye o görevliye, "Bari ellerinizi sabunlasaydınız" deyince, eczanenin esas sorumlusu olan zat veyahutta patronu olan kişi (onu tam bilemiyorum), müşteri olan bayana müdahale ederek, "O kadar titizsen hastaneye git, orada iğne ol..." diye azarladı.Bahse konu bayan müşteri şaşırıp kalmıştı. Hık, mık edecek oldu ama o ikinci zat "Hadi buradan git, bir daha da sakın gelme" dedi.

Kimsenin günahını almak istemem ama şu Fenil Eczanesi'nin sahibine de soruyorum; "Bu yapılan hareket hangi insanlık, hangi nezaket, hangi esnaflık kuralına uyar?... Üstelik bir sağlık kuruluşusunuz, herhalde temizliği bizden öğrenecek değilsiniz. Bu ihtarımı aklınızdan çıkarmayın ve bundan sonra temizlik kurallarına uyun..."

Müdür bey, cevap ver... Fethiye Lisesi Müdürü, işin fazla ayrıntısına girmeyeceğim. Çünkü sen ne yaptığını biliyorsun. 1999-2000 öğretim yılı için kayıt yapacak öğrencilerden kitap parası olarak 110 milyon lira istedin mi, istemedin mi?... Kitapların gerçek değeri 70 milyon mu, değil mi?... Milli Eğitim Bakanlığı kitap listelerini öğrencilerin görebileceği bir yere asılmasını söyledi mi, söylemedi mi?... Ve sonuncusu öğrenci başına 35 milyon lira fazla para aldın mı, almadın mı?... Bütün bunların hesabını hemen ver, tamam mı?...