kapat

09.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Samimiyet arıyorum!

Ankara...
İstanbul'un kuşkusuz suyu çıkmadı ama bir rüzgar bizi Ankara'ya çekti. Çıktık geldik Ankara'ya... İstanbul'dan bakınca sanki "Ankara'da enflasyonu yenmeye baş koymuş..." bir rüzgar esmekte...

Gerçekten böyle bir rüzgar var mı, varsa bu rüzgarı estirenler ne kadar samimiler?

Samimiyet arıyorum.

Bu yüzden Ankara'dayım.

Bir hafta boyunca Ankara'da kalmayı planladım. Mecliste dün Bütçe görüşmelerini izlemeye başladım. İktidar partilerinin, muhalefet partilerinin sözcülerini, milletvekillerini, bürokratları dinleyeceğim.

Bu bizim köşe samimiyet arar.

Propaganda yeri değil.

Bulursam bir samimiyet...

Sizlere yansıtacağım...

Bulamazsam, sağlık olsun...

Aslında Türkiye'de enflasyonun düşürülmesi yeni bir hedef değil. Hemen hemen 25 yıldır her bütçe görüşmesinde, her yeni hükümet programı okunmasında; "Enflasyon halk düşmanıdır. Zengini daha zengin yapar, fakiri süründürür. Büyümeyi yavaşlatır, borçları artırır, faizleri çıldırtır, parayı dandikleştirir, ahlakı bozar, ülkeyi dünyadan koparır..." diye söylevler, demeçler verilir. Her seferinde enflasyonun indirileceği vaad edilir.

Fakat gereği yapılmaz.

***

Fakat bu sefer farklı...

Hem içerde umumi bir arzu var gibi... Hem dışardan genel bir destek gelecek gibi... Yapılan görüşmelerde Ankara'daki Hükümet, (DSP-MHP-ANAP) IMF'ye dönüp, "sözümde duracağım..." diyor. IMF de Ankara'ya; "Sen gerçekten sözünde duracaksan ben de senin destekleyenin olacağım..." diye el uzatıyor.

Sanki yeni bir rüzgar var.

Hava farklı patlıyor gibi...

Fakat, biliyorsunuz, yüksek enflasyonun düşürülmesinin bir maliyeti var. Bir iktidar ister darbeyle başa gelsin, ister seçilerek yönetime gelmiş olsun enflasyonu düşürmek istiyorsa bir maliyet öder. Ankara'da seçimle iktidara gelen bizim üç partili iktidarımız, acaba enflasyonun düşürülmesinin maliyetini ödemeye hazır mı? Enflasyonun düşürülmesine karar verilen ülkelerde topluma içirilen acı ilaç iktidarların popülarite kaybına neden olur.

Çünkü bu acı ilaç;

Ekonomiyi yavaşlatır.

İşletmeler kapanır.

İşsizlik daha da artar.

Piyasalar daralır.

Memur maaşları enflasyonun altında kalır. İşçi ücretleri tırpanlanır.

Devlet memur sayısını azaltır.

Geçici işçi alımını durdurur.

Oy avcısı yatırımlar kesilir.

Devam eden projeler yavaşlar.

Yeni projeler yapılmaz.

Çifçiye düşük fiyat verilir.

Devlet bankalarının işdamlarına hortumlatılması durur. Sıkışan işadamı Ankara'ya koşup vadesi gelen kredisini erteletemez. Ankara her ağlayana Hazine'den bir parmak bal vermeyi keser.

Belediyelerin parası kısılır.

Belediyelerin yatırımı tırpan yer, dışardan yaptıkları borçlanmalara Hazine garantisi verilmez. Çifçilere düşük faizli krediler, ucuz gübre verilmez.

Devlet küçülür.

KİT'ler hemen özelleşir.

Bakanlık sayısı azaltılır.

Makam aracı sayısı kısılır.

Devlet kadroları odacı deposu, parti yandaşı çiftliği olmaktan çıkar. Özelleşme hızlanır, gerekirse milletvekili lojmanları, Cumhurbaşkanı köşkleri bile satılır. Ordunun bütçesi, Milli Savunma'nın harcaması da kısılır. Ordu evlerine de "harcamana dikkat et" uyarısı yapılır.

Hiçbir suçun affı olmaz.

Vergi affı da çıkarılmaz.

Aksine deprem vergileri, servet vergileri konulur. Gelir ve kurumlar vergisi oranları artırılır. Özel tüketim vergisi konulur. Vergi denetimleri çok ciddi yapılır. Kimsenin gözünün yaşına bakılmaz. Vergiden muaf kimse olamaz. Devlet işletmeleri hemen satılır, satılmayan hemen kapatılır.

Hayat tarzı değişir...

Enflasyonu düşürmek...

Bilek ister, yürek ister.

Babayiğitlik ister...

Bu iktidar partileri bütün bunlardan doğacak oy kaybını, itibar erimesini, popülarite erozyonunu göze alabiliyor mu? Estirdikleri rüzgarda ne kadar samimiler... Bunu görmek için Ankara'ya geldim.

Görürsem yazacağım...

Görmesem de yazacağım.

Kalemim ve ben...

Samimiyet arıyorum.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır