kapat

06.11.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sabah İnternet
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
TAYFUN DEVECİOĞLU(tayfund@sabah.com.tr )


Yeltsin tavır mı aldı?

Başbakan Bülent Ecevit, yaklaşık bir ay arayla çok önemli iki ülkeyi ziyaret etti. Önce ABD'yi, sonra da Rusya'yı. ABD'de Beyaz Saray'da, Rusya'da ise hükümet binası Beyaz Ev'de ağırlandı. Başbakan'ın her iki gezisine de katıldım. Her ikisinde de benzer tartışmalar yaşandı: Bu gezi ne işe yaradı? Moskova randevusundan çıkan sonuçları doğru değerlendirebilmek için, gündemdeki konuları tek tek irdelemekte fayda var.

Zamanlama doğru muydu?

Rus orduları, Çeçenistan'da sivil halka yönelik operasyon yaparken, Ecevit'in Rusya'ya gitmesi eleştiriliyor. Dışişleri de bu zamanlamanın, biraz can sıkıcı olduğunu kabul ediyor. Ancak ziyaret Çeçen olayından önce kesinleştirilmişti. Dışişleri'ne göre, ABD ziyaretinden sonra Rusya ziyaretini iptal etmek, çok daha can sıkıcı olacaktı. Çünkü Ruslar'ın bu tip diplomatik hamlelerde aşırı alıngan olduğu biliniyor.

Görüşme fırsatı
Yeltsin-Ecevit buluşması, dün akşam saatlerine kadar henüz gerçekleşmemişti. Ecevit dünkü basın toplantısında, "Sayın Yeltsin'in sağlık durumu ve iş programı elverdiği takdirde, görüşme fırsatı bulacağımızı umuyorum" ifadesini kullandı. Oysa aynı Yeltsin, dün sabah Moskova'ya gelip, Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan ile görüştü. Gerçi Koçaryan, Yeltsin'in muadili. Ecevit ise değil...

Ancak gündemde bu kadar kritik konu varken, bu görüşmenin gerçekleşmemesi insana biraz tuhaf geliyor.

Ecevit'in Moskova ziyaretinde, Mavi Akım'a ilişkin ek protokolün imzalanması bekleniyordu. Ancak ziyaret öncesinde, ABD'nin devreye girip, imzayı engellediği öne sürüldü. Sonuçta anlaşma imzalanamadı. Ecevit, ise "Daha okumaya bile fırsat bulamadığını" söyleyip, "Kimse baskı yapmıyor. Mavi Akım gerçekleşecek" dedi.

Doğrusu bu tartışma, bana çok anlamsız geliyor. Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacı ortada. Gazı almayı planladığı ülkeler de belli: Rusya, Türkmenistan, Azerbaycan ve İran.

Bunların tümü de sorunlu ülkeler. O açıdan sağlam kaynaklar yaratıp, tedbirli olmakta fayda var. Rusya'dan direkt Türkiye'ye bağlanacak bir boru hattı da önemli avantajlar sağlıyor. Aradaki ülkelere geçiş ücreti ödemekten kurtulunuyor. Gazın temini için, birkaç ülkeyle muhatap olma durumu da yok. Boru hattının yapımı zor deniyor ama "Uçuk" bir proje olsa, İtalyan devleri ENI ve Saipem bu işe girmezlerdi. Projenin finansman sıkıntısı var deniyor. Bu da doğru değil. Gazprom çok rahat borçlanabilen dev bir şirket. Bu projeyi rahatlıkla finanse edebilir. Proje Rusya için önemli. Çünkü Rusya, ihracat gelirlerinin yüzde 40'ını petrol ve doğalgaz satışından sağlıyor. Türk firmaları Rusya'da 8-10 milyar dolarlık iş yaparken, doğalgaz alımı konusunda Türkmenistan mı öncelikli, Rusya mı öncelikli tartışmasında da fayda yok. Bence bunların hepsi aynı önceliği taşıyor.

MİT'in temasları...
Rusya'daki bazı çevrelerin, PKK'ya verdiği destek öteden beri biliniyor. Öcalan'ın bir süre Rusya'da gizlenmesi, Duma'nın desteği, PKK'nın Krasnodar yakınlarındaki köyü... Moskova gezisini MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun da katıldı. Rus İstihbarat birimlerine PKK'ya ilişkin bazı belgeler ve bilgiler verildi. Ecevit, Rusya Başbakanı Putin de Duma Başkanı Selezniev ile yaptığı görüşmelerde, bu konuyu açtı. Her ikisinden de güvence aldı. Ayrıca, terörizm ile mücadeleye karşı ortak bir deklerasyon imzalandı.

Bunların sonuçlarını zaman gösterecek.

Azeri-Ermeni sorunu...
İki ülke arasındaki anlaşmanın AGİT Zirvesi'nde imzalanması bekleniyordu. Ancak Erivan'daki Meclis baskını, olumlu havayı bozdu. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e göre, "İki ülke arasındaki gerginlik, bir süre daha devam edecek" Cem'in bu gelişmeye epeyce canı sıkılmış "Anlaşma olsaydı, Türkiye çok rahatlayacaktı" diyor.

Bunların dışında, fazla önemi olmayan iki anlaşmaya imza konuldu. İzmir ve Novorrossisk'te birer konsolosluk açılması talepleri dile getirildi. Kırmızı pasaportu olan "Şanslı" Türk ve Rus vatandaşları ise, artık ziyaretlerinde vize almak zorunda kalmayacaklar. Moskova'da hava karlı ve çok soğuk.

Gezinin temposu ise bu havayı ısıtmaya yetmiyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır