TÜKENMEYEN insanların bu kahvelere duyduğu yakınlık. Kalan az sayıdaki minik kahvenin daimi yüzleri her sabah hayata poğaçaları, simitleri, gazeteleri ile merhaba demeyi sürdürüyor. Sessizce kahvaltılarını edip gazetelerini okuyorlar. Mevsimin hiç bir önemi yok.
İŞTE Bebek Kahve, belli bir geleneğin devamının en güzel örneği. 75 yıllık geçmişi olan Bebek Kahve'nin denizi gören ön kısmına oturup sessizce denizi seyretmek, yakın bir arkadaşla günden çalınan bir saati sohbet ederek paylaşmak artık pek mümkün değil.
ÇÜNKÜ hemen yanıbaşında açılan McDonalds, arka cephesine uzun ve çirkin nükleer santralı andıran dev depolarını dikmiş. Tam 4 tane devasa su deposu yanyana duruyor. Su ihtiyacını karşılarken Bebek Koyu'nun cânım manzarasını katlettiğini düşünmemiş bile.
KAHVENİN ön kısmında bulunan 6 masa bu çirkin görüntüden dolayı ve McDonalds'ın bu su depolarının yanına yerleştirdiği havalandırma çıkışı yüzünden istenildiği gibi kullanılamıyor. Yer bulamadığınız veya denizi görmek için bu masalara oturmak istediğinizde su depolarını görmemek için kendinizi şartlayıp sinirlerinizi bozmamaya çalışarak mecburen bu masalara oturmayı deniyorsunuz. "Bakmam olur biter" deyip gününüzü berbat etmemeye çalışıyorsunuz. Ama ne fayda? Bu sefer de havalandırma çalışmaya başlıyor müthiş bir sesle. Bir de bu gürültüye çıkardığı bazen sıcak bazen soğuk rüzgar da ekleniyor. Keyifle gittiğiniz kahve birden azaba dönüşüyor. Bir müessese para kazanıyor diğeri kaybediyor.
ÇİRKİN görüntü de cabası.. KISACASI Bebek Kahve'ye yazık oluyor. Tabii bizlere de.
MİNE BAYSAN