Ali Şener'le, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bugüne kadarki en görkemli doğum günü partisini verdiği villasının bahçesinde konuştuk. Ankara'nın Ballıkpınarı Köyü'nde yüksek bir tepenin üzerinde yaklaşık 2 bin metrekarelik alana kurulan tripleks villanın bahçesi, Anadolu'nun güzelliklerinden esinlenilerek düzenlenmiş.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı en çok hangi yemeklerden hoşlanıyor?

ŞENER: Baba iştahlı biri. Birçok yemeği sever. Bildiğim kadarıyla en fazla bamyayı sever. Lezzetli olan her yemeği sever. İştahı yerinde biri.

SORU: En çok sevdiği tatlı nedir?

ŞENER: Tatlı yemiyor genelde ama helvayı tadar. Helva bizim Isparta halkının beğenerek severek yaptığı bir tatlıdır. Ve onun arkasından arzu ederse bir kaşık "Ziyade Tatlısı" yer.

SORU: Doğum günü için sizden özel olarak yemek istedi mi?

ŞENER:Yani hepsi ona özel. Isparta'nın bir etli yemeği var. Etli pilav ve bir de helva ile "Ziyade" tatlısı.

SORU: Peki fazla yemek yer mi?

ŞENER: İştahlıdır. Yemeyi sever ama ölçülü yiyor.

SORU: Kaç kilo?

ŞENER: 98-97

SORU: Rejim yapıyor mu?

ŞENER: Dikkatli.

SORU: Peki, doğum günü için dışarıdan yemek ya da pasta geldi mi?

ŞENER: Pasta yapıldı.

SORU: Nerede?

ŞENER: Reklam olmasın.

SORU: Olmaz olmaz..

ŞENER: Sheraton Oteli yaptı.

SORU: İçkilerden hangisini sever? Şarap, rakı, viski, votka, cin...

ŞENER: Viskiyi sever. Ama çok içici değildir. İşin icabı neyi gerektiriyorsa, ondan keyif alarak yapar.

SORU: Süt içer mi? Yatmadan önce bir bardak sıcak süt gibi?

ŞENER: Hayır içmez. Süt içmez. Sıkı bir sigaracıydı, 30 yıl önce bıraktı.

SORU: Sigara içerken hiç görmedik.

ŞENER: Eskiden çok iyi bir sigara içicisiydi. Puro içicisiydi. Bırakacağım dedi, ertesi günü bıraktı.

SORU: Ne zaman bıraktı?

ŞENER: 1969'da...

SORU: Eskiden çok içtiğini söylediniz. Bir paketten fazla içiyor muydu?

ŞENER: Fazla içerdi. Çok içerdi. Gitane, Yeni Harman ve puro içerdi. Dünyanın sert sigaralarıdır bunlar.

SORU: Baba bu sefer 75'i tamamlıyor, 76'ya giriyor.

ŞENER: İnşallah.

SORU: Bu yılki kutlamanın diğerlerinden farkı var mı?

ŞENER: 75 yaş çok güzel bir yaş. Geçen yıl Cumhuriyet'in 75. yılını kutladık. Bu sefer Baba'nın 75. yaş gününü kutladık. Ne kadar mutlu, hoş bir yaş onun için. Bu kutlama bizim için diğerlerinden daha değerli.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı evinizde ilk doğum günü kutluyor herhalde?

ŞENER: Evet.

SORU: Diğerleri, yani son 6 yıldır hep Köşk'te mi kutlandı?

ŞENER: Evet, Köşk'te ama yine aynı şekilde aile içinde kutlanıyordu. Bu defa rica ettik. Bu şekilde yapalım diye. Kabul ettiler, böyle yaptık.

SORU: Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de geldi doğum günü için.

ŞENER: Çok sevindik. Nihayetinde arkadaşı olarak gelmiş. Ama bir şey çok önemli. Bir Cumhurbaşkanı, kendiliğinden kalkıp geliyor doğum günü için. Türk Cumhuriyetleri'yle kurulan bu dostluk çok önemli.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı için, yaş günündeki dileğiniz nedir?

ŞENER: Dileğimiz; başladığı 76. yaşının sıhhat içinde, mutluluk içinde, arzu ettiği gibi geçmesi. Onun dışında hiçbir dileğimiz yok.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı Demirel'e herkes "Baba" diyor. Size de "Baba"lık yapıyor mu?

ŞENER: Hayır. Aramızda öyle bir münasebet yok. Biz birbirimizden bir şey istemeyiz. Öyle alışverişimiz yok.

SORU: Ben duygusal ilişkiyi kasdetmiştim. Aranızdaki duygusal ilişki bir baba-oğul gibi mi, yoksa kayınbirader-enişte gibi mi? Sayın Cumhurbaşkanı sık sık sizin çocuklarınızı kucağına alıp bir dede görüntüsü veriyor. Böyle fotoğraflar çıkıyor gazetelerde.

ŞENER: Eee tabii. Aşağı yukarı 48 yılım beraber geçti. Bu kadar yeter cevap olarak.

SORU: Bunun için soruyorum, duygusal olarak "Baba" gibi mi görüyorsunuz, "enişte" gibi mi?

ŞENER: Ben bir "ata" gibi görüyorum. "Baba"dan daha ileri görüyorum. O bizim babamız değil atamızdır.

SORU: Sayın Cumhurbaşkanı'nın hobileri nedir, nelerden hoşlanır?

ŞENER: Kitapları çok sever. Yakın tarihle çok ilgilenir. Özellikle yakın tarih kitapları okur ve sohbetler yapar. Yani İstiklal Savaşı öncesi ve sonrası çok alakadar eder kendisini. Özel hobisidir. O dönemlere ilişkin gizli hatıraları, kitaplarda olmayan şeyleri bilir. Birinci ağızlardan dinlemiştir olayları.

SORU: Peki nasıl bir insan Cumhurbaşkanı? Sert mi duygusal mı?

ŞENER: Çok duygusaldır. İçi sevgi ve sevinç doludur, hiç kimseye ayrım yapmaz. Yani çok değişik bir insan.

SORU: Duygusal ama dışarı çok fazla yansıtmıyor öyle mi?

ŞENER: Dışarı vurmaz ama çok fevkalade duyarlıdır insanlara karşı.

SORU: Peki özel yaşamında ne tür giyimden hoşlanır? Spor mu, klasik mi?

ŞENER: Spor anlayışı pantolon ve ceketinin renklerinin ayrı olmasıyla sınırlıdır. Belki işi icabı, belki uzun yılların alışkanlığı. Öyle rahat hissediyor. Spor o onun için.

SORU: Egzersiz yapıyor mu?

ŞENER: Kendine has bir egzersizi var. Yürüyor belli bir miktar.

SORU: Nerede yürüyor?

ŞENER: Köşk'ün içinde.

SORU: Ne kadar yürüyor?

ŞENER: Rezidansından çalışma bölümüne yürüyor.

SORU: 1 kilometre yürüyor mu?

ŞENER: İşte 600 küsur metre. Bazen yürüyerek gider. Bazen hem yürüyerek gider, hem de yürüyerek gelir.

SORU: Kalbi, kolesterolü nasıl?

ŞENER: Benden çok çok iyi. Allah'a şükür.

SORU: Dileriz Sayın Cumhurbaşkanı nice yıllara sağlıklı girer.

ŞENER: İnşaallah.