Recep Tayyip'e ilgi neden?
Turgut Özal'ın avukatı olarak ünlenen Münci İnci'nin çiftliğinde Tayyip Erdoğan'ın, Yalım Erez, ANAP'lı Ali Talip Özdemir ve Bülent Akarcalı gibi isimlerle biraraya gelmesi yadırganmadı. Belirtilen isimler 'geniş tabanlı bir parti' söylemine sahip lider adayları ve değişim talebini seslendiriyorlar. Buluşabilirler!
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nın Erdoğan'ı '5 Kasım kampanyası' öncesinde evine davet etmesi başka bir olgu.
TÜSİAD ve iş dünyasından Eczacıbaşı-Erdoğan buluşmasını destekleyenlerin ortak kanıları şöyle:
"Siyasi destek anlamına gelmez. Değişim sürecine giren Türkiye'nin orta vadeli geleceği herkesi ilgilendiriyor. Erdoğan'ın da arkasında geniş bir halk desteği olduğu varsayımından yola çıkılıyor. Anlama ve dinleme istediğidir."
Karşı çıkanlar siyasi geleceği orta vadeye yaymıyorlar. Herşeyden önce Tayyip Erdoğan'ın üzerinde halen siyaset yasağı bulunuyor. Bu kesim, TÜSİAD'ın siyasi liderler zirvesine Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'ı konuşmacı olarak davet etmesini de oldukça sert bir üslupla eleştirmişti.
İşin özeti; Eczacıbaşı'nın Tayyip Erdoğan'lı yemeğine, Koç'un damadı Erdoğan Gönül, Tekfen'in ortağı Feyyaz Berker, Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan ve Türkiye'de en eski yabancı sermaye yatırımlarından Henkel'in Genel Müdürü ve TESEV Başkanı Can Paker gibi isimlerin gelmesi. Yani TÜSİAD yönetiminde de bulunmuş bu isimlerin Erdoğan'ı dinleme arzularının varlığı.
Yukarıda adını saymadığım TÜSİAD üyesi Cüneyt Zapsu da bu yemekteydi. Kimi çevrelere göre Zapsu, Eczacıbaşı'ndaki yemeği organize eden Erdoğan'a yakın bir işadamı. Zapsu'ya sordum:
"Sizin ısrarınız üzerine mi Eczacıbaşı ikna oldu?"
"Hayır", dedi. "Ben Amerika'dayken, Eczacıbaşı evde davet veriyorum, beklerim" diye beni aradı.
Eczacıbaşı'yla yemek öncesi konuştuğumda kendisine sormuştum:
"Davet fikri sizden mi geldi?"
"Evet, önce Erdoğan'dan da gelmişti. Kendisi de dostumdur, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminden tanırım" demişti.
Birisi önayak oluyor. Kimse üstüne almak istemiyor. Benim bildiğim Zapsu, TÜSİAD içinde Erdoğan'a en yakın isimdir. Erdoğan'ın takiyye yaptığını ileri sürenlerin de hep karşısında durmuştur. Zapsu'nun geniş demokrasi çemberi, ağabeyi Aziz Zapsu'nun MÜSİAD üyesi olmasını da kaldırır.
Zapsu ayrıca Erdoğan'ı Belediye Başkanlığı seçiminden önce iş dünyasına takdim eden isimdir de.
Bu yemekler bir şeyi netleştiriyor. Artık Erdoğan'ı yalnızca MÜSİAD desteklemiyor, TÜSİAD içinde de meşru!..
Çevik Bir Marmara'da
Genelkurmay eski İkinci Başkanı Çevik Bir, ABD'nin önde gelen stratejik araştırma kuruluşlarından Ulusal Güvenlik İşleri Musevi Enstitüsü'nün (JINSA) Washington'da düzenlenen yıllık genel kurul toplantısında, 'Uluslararası Liderlik' ödülü alarak Türkiye'ye döndüğünde de konferaslarına devam edecek. Çevik Bir, salı akşamı bir grup işadamının kurduğu ve siyasal aktiviteleriyle de öne çıkan Marmara Grubu'nda konuşmacı olacak.
Dedeman Oteli'nde düzenlenen toplantının konu başlığı ise "Cumhurbaşkanlığı Seçimi"... Bir, Washington'da kendisine siyasi nabız yoklaması yapanlara veya bu arzularını dile getirenlere "Emir altında çalışmak istemiyorum" demişti.
14 yıllık bir kuruluş olan Marmara Grubu Başkanı Akkan Süer bir dönem MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in en yakın adamıydı. MHP'nin Fransız eğitim alan dışa dönük yüzü olan Süer, Türkeş'in ölümünden sonra oğlu Tuğrul Türkeş'in yanında yer aldı. Bu birliktelik Tuğrul Türkeş'in yeni parti kurmasına kadar sürebildi ve koptu.
Marmara Grubu'nun kamuoyundaki en büyük çıkışı İsrail eski Başkanı Şimon Perez ile Alparslan Türkeş'in buluşmasına vesile olan toplantısı olmuştu. Süer, Türkeş'in ölümünden sonra siyasi liderlerle toplantı yapmadıklarını belirtiyor. Aralık ayındaki AGİT Zirvesi'nde temsil edilecek 75 uluslararası sivil toplum kuruluşu içinde, Türkiye'den de Marmara Grubu'nun akredite olduğunu belirtiyor. AGİT'e davet edilen diğer sivil toplum örgütünün ise İnsan Hakları Derneği olduğu söyleniyor.
Erol Evcil
Sanırım, dün gazetemizde çıkan "Erol Evcil yakalandı" haberi Hürriyet, Milliyet, Star özelikle de Zaman gazetesi yöneticilerini üzmüştür. Çünkü Zamancılar olayın ucuna kadar gelmişler ancak "8 kişi ortadan kayboldu" diyebilmişler...
İnterpol tarafından kırmızı bültenle 2 yıldır aranan Zeytin Kralı Erol Evcil, muhasebecisi Hakan Karakurt'un evine yapılan bir baskında ele geçirilmişti ama Zaman şunları yazıyordu: "Bursa'nın Mudanya ilçesi yakınlarında bulunan ve kentin üst gelir grubuna mensup kişilerin kaldığı Bademli'de 8 kişi ortadan kayboldu. Bademli Barış Sitesi bekçisi Ömer ve eşi Gülcan Karatepe, çocukları Salim, Nurgül, Koray ve Elif ile birlikte önceki gece ortadan kayboldu. Site sakinlerinin başvurusu üzerine gelen jandarma ekibi, B-3 ve B-6 numaralı villarda kalan Nalan ve Hakan Karakurt'un ortadan kaybolduğunu tesbit etti. B-3 ve B-4 numaralı villara kapıları kırarak birilerin girdiği anlaşıldı. Nalan Karakurt'a ait Clio marka otomobil yerinde bulunmazken, Hakan Karakurt'un Mercedes'i garajdaydı. Bu kişilerin kaçırılmış olabileceği söylendi."