Derken BP-Amoco'dan resmi açıklama geldi.. Bu kurumun en tepesindekiler ise başka telden çalıyorlar. Dediler ki "Nereden çıkartıyorsunuz bizim bu hattı bu aşamada kabul ettiğimizi.. Böyle birşey yok.. Maliyet aşan paralar için garanti vermedik. Ayrıca bizim başkan Sir John Browne, kimseye mektup yazıp bunları kabul ettiğini söylemedi.. Biz sadece Bakü-Ceyhan'ın yapılması gereken stratejik bir boru hattı olduğunu söyledik. O kadar... Bizim pozisyonumuz değişmedi.. Yeterli miktarda petrol bulamazsak, bu iş olmaz..."
Buyurun buradan yakın..
Şimdi ne olacak?
Konsorsiyuma sorduk:
"Sorun nerede?"
Cevap verdiler:
"Şimdi bakın, Ankara bize diyor ki, üretiminizi artırın. Şu anda 5 buçuk milyondayız. Bunu ikinci bölümde 17 buçuk milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Peki ne yapacağız bu artan miktarı? Ankara diyor ki, Bakü-Supsa hattının kapasitesini arttırma.. Boğazlar'dan geçirmem.. Kuzey hattını kullanmak Çeçen olayları yüzünden mümkün değil.. O zaman ne olacak bu artış.. Diyelim ki, Bakü-Ceyhan 2005 veya 2006'da hazır oldu. O zamana kadar nereye koyacağız bu petrolü?"
Sonra döndük ve bu işi çok yakından izleyen Washington'a ulaştık.. Onlara sorduk:
"Oyun ne?"
Şu cevabı aldık:
"Konsorsiyum, Bakü-Supsa'yı artıramaz, Kuzey hattını da kullanamaz duruma gelirse, ister istemez kalan tek hat olan İran hattına dönecek. ABD yönetimi şimdilik buna karşı. Ama sonra ne olur bilinmez. Bu olursa, Bakü-Ceyhan tarih olur.. İran bölgede çok aktif.. Örneğin Kazakistan, İran ile swap dediğimiz değiş tokuş işine başladı başlayacak.. İran hem doğalgaz hem petrol için aynı teklifi Azerbaycan'a da yaptı. Azeriler petrol ve doğalgazı Türkiye üzerinden gönderemezse, çaresiz ya Rusya, ya da İran'a dönecek.. Oyun işte bu..."
Buyrun bir defa daha buradan yakın..
Peki bizim bu işle ilgili kişilerimiz neden devletin tepesini bile doldurup, yanlış bilgilendiriyor? Doğruları niye söylemiyorlar? Bunu anlamak mümkün değil.. Zararı kendimize dokunuyor..
Ciddiyetimiz zedeleniyor, erozyona uğruyor..
Ve bu yıllardır sürüyor.. Ama Ankara'dakiler bunu görüp, bir türlü gerekli önlemleri almıyor..
Sen hem Türkmenleri, hem Azerileri kızdıracaksın, sonra da Cumhurbaşkanı Demirel gönül alma turlarına başlayacak. Bu, ne biçim petrol, daha doğrusu enerji politikasıdır?
Anlıyoruz, bu işi Dışişleri Bakanlığı'na bırakmamakta kararlısınız.. Bunun sebebini de biliyoruz..
Ama bari, ya tek kişiye verin bu işi, ya da son umut olarak Genelkurmay Başkanlığı'na devredin..
Çünkü bu işler başka türlü disipline giremeyecek, giremeyince de tabii ki düzelemeyecek.. İstediğimiz çizgiye çekilemeyecek..
Beyler, BP-Amoco'nun desteğini almak için önce Şahdenizi'nde bulunan Azeri doğalgazını almanız lazım.. Şirketin elinde kalacak o gaz. Bunun bile farkında değilsiniz?
Ne diyeyim bilmem ki...