Ata'nın düşü
Yüzyılın son Cumhuriyet Bayramı'nı kendimizle hesaplaşarak ve birbirimizi suçlayarak kutluyoruz.

Çünkü 20. Yüzyılın en büyük, en kahramanca devrimini gerçekleştiren Atatürk'ün emaneti ellerimizde bugün onun düşlediği yerde değildir.

"Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.."

Onun istediği cumhuriyetin demokratik içeriği hâlâ eksiklidir..

"Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir" demişti.

Türkiye hâlâ bir işkence ve soygun cumhuriyeti olarak anılıyor.

"Atam, izindeyiz" diye geldik bu günlere..

Oysa cumhuriyeti gençliğe emanet eden Atatürk "Beni aşın, önüme geçin" anlamına gelecek direktifler vermişti:

"Ben manevi miras olarak hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Zaman hızla ilerliyor.. Böyle bir dünyada asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin inkârı olur.."

Bize "çağdaş uygarlık düzeyi"ni hedef göstermiştir. Bu hedefe giden tek yolun da "müspet ilim" olduğunu söylemiştir.

İlerlemenin dinamiği için temel, sağlam bir akıl ve ahlaktı.

Ama yazık ki bu temeli oluşturacak kültür devrimini gerçekleştiremedik.

Yine de şanslıyız.
Çünkü çağdaş bir Türkiye, bize olduğu kadar dünyaya da lazım.

O nedenle Türkiye 2000 yılına Avrupa Birliği üyeliğine adaylığı kabul edilmiş ve IMF ile anlaşma imzalamış bir ülke olarak girecek.

Dünya Bankası "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kanun ve nizam hakimiyeti, kamu sağlığı ve temel altyapı gibi alanlarda etkili biçimde kolektif eylemler gerçekleştirmekten acizdir" diye rapor vermişti.

Şimdi demokrasimizi Avrupa, ekonomimizi IMF çağdaş uygarlığın yoluna sokacak.

Atatürk'ün düşü gerçekleşecek ama bunu Batı, bize rağmen yapacak.

Tesellimiz ve umudumuz, demokrasiyi cumhuriyetin karşıtı değil olmazsa olmaz tamamlayıcısı gören gençlerimizdir.

Coşkulu bir kutlamayı en azından bu umut hak ediyor..

Evcil'i iyi koruyun

Susurluk'ta kamyona çarparak deşifre olan kanlı ve kara paralı karanlık işlerin en önemli aktörlerinden işadamı Erol Evcil yakalandı.

Evcil'i yurtdışında kaçak sanıyorduk.

Meğer bir yıldır Türkiye'deymiş ve Bursa polisi onu jandarma bölgesindeki bir eve jandarmadan habersiz operasyon düzenleyerek ele geçirdi.

Bu başarının, Bursa Valisi ile Emniyet Müdürü'nün değiştirilmesinden hemen sonra gerçekleşmesi de düşündürücüdür.

Devleti çetelerden arındırmaya kararlı bir iktidar için Erol Evcil hazinedir.

Susurluk silahlarından Malki cinayetine, Türkbank rezaletinden MİT içindeki geçmiş çatışmalara kadar pek çok karanlık sorunun cevabı ondadır.

Hükümet Evcil'e iyi baksın, korusun..

Çünkü onun susturulmasını isteyen bin kişi varsa, bunun en az yarısı devletin içindedir!