kapat

23.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Reel sektörün keşfi 2000'de
Kamu bankalarının genel müdürleri, bankacılık sektörünün 2000 yılında reel ekonomiyi yeniden keşfetmek zorunda olduğunu belirtirken 279. madde ile gelecek vergi yüküne de dikkat çekti

Kamu bankalarının genel müdürleri yeni açıklanan bütçe ışığında ve 2000 yılı öncesinde bankacılık sektörüne ve reel ekonomiye bakışlarını SABAH'a anlattı. Halkbank Genel müdürü Yenal Ansen reel ekonomiye yeterli kaynak sağlanamadığını ve bankaların 2000 yılında reel ekonomiyi yeniden keşfedeceklerini belirtirken, Vakıfbank genel müdürü Altan Koçer, 279. madde ile bankaların ağır bir vergi yükü altına gireceklerini belirtti. Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu ise ihracat için sadece Eximbank'a yüklenildiğini belirterek "Bu iş böyle yürümez" değerlendirmesini yaptı.

İşte kamu bankaları genel müdürlerinin gözüyle 2000 yılı perspektifi:

*Halkbank Genel Müdürü Yenal Ansen:
Ekonominin durgunlukta olduğu yılları dolduruyoruz. Deprem öncesi reel sektörden bize gelen mesajlar hep olumluydu. Uzakdoğu'nun bize rakip olan ülkelerinin stokları da eridi. Rusya pazarı tekrar toparlanmaya başladı. Rusya'nın dışında pazarlar olduğu anlaşıldı. Çektiğimiz sıkıntı reel sektöre yeterli ve uygun kaynağı sağlayamamak. Bunun için faizlerin makul seviyeye inmesi lazım. Zorla çekme, indirme değil, bunun ekonominin doğal yapısı içinde olması gerekir. Faizi faizle karşıladığınız zaman üretimde daralma ve pazar kaybı ortaya çıkıyor.

Sektörde haksız rekabete yönelik eleştirilerde haklılık payı var. 'Kamu bankaları TL'ye, özel bankalar döviz mevduatına yüksek faiz veriyor. Özel bankaların yarattığı sıcak para ile yine kamu bankalarının ihtiyaçları karşılanıyor' deniyor. Kamu bankaları, kendilerinde bulunması gereken fonlara yüksek faiz veriyor. Esas sıkıntı burada. Kurumsal mevduat olarak adlandırılan ve faizle büyüyen bu fonlara yüksek faiz verilmemesi lazım.

2000 yılında mali sali sektörde yapılacak rehabilitasyon çağa uyum sağlayacak. Buna herkes hazır olmalı. Bu uygulama sisteme olan güveni arttırır.

"279'la ödenecek vergi kredi hacmini daraltabilir"

* Vakıfbank Genel Müdürü Altan Koçer:
İki yıldır küçülen bir ekonomi var. Enflasyonla mücadele kararlılığı ve arkasında bir siyasi irade bulunması çok önemli. Ancak, 2000 yılında finans sektörünün karşısında ünlü 279. madde var. Ertelenmiş vergilerin ödenmesi meselesi... 20 Şubat'ta yüzde 25'ini yatıracağız, kalanı Kurumlar Vergisi ile birleştirip 3 taksitte ödeyeceğiz. 1.5 katrilyon lira civarında bir paradan sözediliyor. Finans sektörü olarak bu vergiyi ödeyeceğiz. 1 yıldır neredeyse reel sektöre kredi veremedik. Mali sektörün ödeyeceği vergi, reel kesimin kredi hacmini daraltabilir. Kredi olmadığı için daralma yaşadık. Bankalar kendi sorunlarıyla uğraşırken, reel sektöre gereken önemi vermekte zorlanabilir. Mali sektörün rehabilitasyonu ve Dünya Bankası desteği ile adım atılacak olması da 2000 yılına damgasını vuracaktır. Ancak, bu işlem bir senede olmaz, uzun vade gerektirir.

HALKBANK GENEL
MÜDÜRÜ YENAL ANSENÇektiğimiz sıkıntı reel sektöre yeterli ve uygun kaynağı sağlayamamak. Bunun için faizlerin makul seviyeye inmesi lazım. Zorla çekme, indirme değil, bunun ekonominin doğal yapısı içinde olması gerekir. Faizi faizle karşıladığınız zaman üretimde daralma ve pazar kaybı ortaya çıkıyor.

VAKIFBANK GENEL MÜDÜRÜ ALTAN KOÇER
Bankalar kendi sorunlarıyla uğraşırken, reel sektöre gereken önemi vermekte zorlanabilir.

Mali sektörün rehabilitasyonu ve Dünya Bankası desteği ile adım atılacak olması da 2000 yılına damgasını vuracaktır. Ancak, bu

işlem bir senede olmaz, uzun

vade gerektirir.

EXİMBANK GENEL MÜDÜRÜ AHMET KILIÇOĞLU
İhracatın finansmanının, bir tek Eximbank'la dönmesi mümkün değil. Eximbank, sistemin tamamlayıcısı rolünü oynamalı. Bunun için de bankacılık sektörünün ihracata finansman sağlaması gerekli. Bu da silah zoruyla olacak birşey değil. Alternatif kazançlar daha az cazip olacak ki bankalar ihracata yönelsin.

Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu
"Bu iş bir tek Exim'le yürümez"

Ekonomide hafif bir kıpırdanma görünüyor. Bu sene 3.8 milyar dolarlık kredi hacmini yakalamaya çalışıyoruz. 2000 yılında ise bu hacmi en az yüzde 25 oranında artırmayı hedefliyoruz. Bu yıl 210 trilyon lira sermayeye ulaşmamız gerekiyordu. Şu anda 134.5 trilyon lira. 2000 yılında sermaye artışının tamamlanmasını bekliyoruz.

İhracatın finansmanının, bir tek Eximbank'la dönmesi mümkün değil. Eximbank, sistemin tamamlayıcısı rolünü oynamalı. Bunun için de bankacılık sektörünün ihracata finansman sağlaması gerekli. Bu da silah zoruyla olacak birşey değil. Alternatif kazançlar daha az cazip olacak ki bankalar ihracata yönelsin. Diyelim ki Exim'in karynağını 2 kat arttırdık. Tamam güzel. Bi dolu insanı rahatlatırız ama sistemi düzeltmezseniz iki ay sonra yeniden kuyruk olur. Müteahhitlik, turizm, ihracat, ülke stratejisi denince akla Exim geliyor. Hepsinin birden aynı anda olması güç. Kimse Exim'in yaptıklarına değil de beklentilerin ne kadarına karşılık veremediğine bakıyor ve haksızlık yapılıyor.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır