Sermaye Piyasası Tasarısı ile Bankalar Kanunu'nda zedelerle ilgili birer madde konulmuş. Bu madde Kanun hazırlayıcıların ve siyasilerin bu piyasalara bakış açısını yansıtması bakımından ilginç.
* Bankazedeler tamam - 1994 krizinde, bazı bankalar ile aracı kurumlar battı. Bankalar Kanunu ile batan bankalarda parası kalanlara o zamanki para üzerinden 1 milyar lira ödenmesi kararlaştırıldı. Bir milyar lira o zamanki kur üzerinden dolara çevrilip bugünkü karşılığı üzerinden hak sahiplerine ödenmesine geçen ay itibariyle başlandı. Bu yaklaşık 27 bin dolar ediyor.
* Borsazedeler beklemede - Sermaye Piyasası Taslağına da borsazedeler için 1 milyar lira ödenmesi maddesi konuldu. Ancak burada dolara endekslenme yok. Bu para da aracı kurumun iflas etmesinin mahkemelerce onaylanması sonrasında yapılacak. Yani bugünkü 2 bin dolar daha da erimiş olarak borsazedelere ödenecek. Bir tarafa 27 bin bir tarafa 2 bin dolar.
Üstelik banka mevduatına tam devlet güvencesi de var.
* Yetki tırpanlaması - Bütçe ve Plan Komisyonu'nda görüşmeler yapılırken, SPK elemanlarına vergi inceleme yetkisi de verilmesi bir öneri olarak götürüldü. Bu halka açık şirketlerin denetlenmesi sırasında gerekli olan bir unsur. Vergi, şirketin bilançosunda kârı azaltan veya yükselten çok önemli kalemlerden biri. Gerçek kârın ne olduğunu belirlemek için ayrılan vergi karşılığının da incelenmesi gerekir. Üstelik şirketler temettü avansı dağıtacaklar. Eğer şirket vergisini düşük, buna karşılık kârını yüksek gösterirse veya tersi olursa SPK elemanları vergi incelemesi yetkisi olmadığı için bu aşamada duracak.
* SPK'nın sessizliği - Bir yandan Sermaye Piyasası Kurulu'na piyasayı geliştirme, gözetleme, denetleme ve halkın parasını koruma görevi yüklüyoruz. Öte yandan bunu sağlayacak yetkileri vermekten de çekiniyoruz. Halbuki bir olay meydana geldiğinde SPK nerede diye soruyoruz. Sorumluluk varsa yetki de olmalı.
Bütün bu olaylar olurken SPK'nın kendisini savunmaması da düşündürücü bir durum.
Sonuç - "Sahipsiz eve it buyruk"