Apo'yu Kenya'da yakalayan devlet Kışlalı'nın katilini bulacaktır elbet!
Muammer Aksoy... Faili meçhul. Bahriye Üçok... Faili meçhul. Uğur Mumcu... Faili meçhul. Ahmet Taner Kışlalı... ?

Katilini bulma mecburiyeti vardır!

Faili meçhul diye dosyalamaya Türkiye'nin tahammülü yoktur.

Katilini bulacak ortam var.

Yurtdışında çaplı operasyonlar yapan bir ülkenin...

Yurtdışındaki kanun kaçaklarını birer birer yakalayan bir emniyetin...

Kendi başkentinde işlenen bir bombalı suikastın arkasında kimin olduğunu aydınlatamaması düşünülemez.

Maşaları ve onları tutan elleri ortaya çıkartma mecburiyeti vardır.

Yoksa Türkiye tam aydınlığa çıkacak iken bir karanlık döneme girecek.

Ahmet Taner Kışlalı'nın görüşleri biliniyor ve ardından bütün Türkiye ağlıyor.

Kim bu kötülüğü yapmak ister? Neden yapar?

Türkiye, Avrupa Birliği yolunda...

Türkiye, bölücü terör meselesini halletmiş...

Merve Kavakçı'ya geceyarısı baskını partilerüstü bir tutumla kınanmış...

Fazilet Partisi Başkanı Recai Kutan "Bir yakamda Fazilet Partisi rozeti diğer yakamda Avrupa Birliği rozeti" demiş...

Ülkenin bu yolda elele yürümesi kime bu kadar battı?

Kim, Türkler birlikte hareket ediyor, demokratikleşme süreci hızla işliyor, uçlar törpüleniyor, bunlar merkezde güçleniyor diye "Öldürün" emri verdi?

Bu kadar büyük oynamak isteyen gücün kökü dışarda, maşası içeride olmasın?

Her kimse bizi iyi tanıyor, zaaflarımızı biliyor.

Böl Türkiye'yi, kendi içinde debelensin, ilerleyemesin.

Türk - Kürt diye bölme planı yürümedi...

Kökten dinci - laik iç çatışma senaryosu bir kez daha ısıtılıyor!

Serinkanlı olmakta fayda var.

Liderler, ülkeyi yönetenler, elbette biliyorlar...

Bu hunharlık, hedefi itibariyle basit bir cinayet değil.

Kaybettiğimiz Ahmet Taner Kışlalı'yı öldüren bomba Türkiye'nin altına konuldu.

Hepimizi üzdüğünü birbirimize ispatlamamız gerek!

Kaybedeni geri getirmek mümkün değil, ailesine bütün sevenlerine ve Türkiye'ye başsağlığı elbette dilenir.

Ama bu kadarla kalamaz...
Esas iş her seferinde tam üzerimizdeki kara bulutlar dağılıyor derken o bulutları tekrar tepemize toplayan tetiği ateşleyen elin kim olduğunun nihayet bulunması.

Ve başta bize, dünya aleme teşhiri.

İçişleri Bakanı Tantan'ın bu eli yakalamaktan daha önemli bir işi olabileceğini düşünemiyorum...

Türkiye bu filmi çok seyretti, bizi kardeş kavgasına düşürme senaryosunu ezberledik...

Bu kadar telefon dinleyen, yurtdışında operasyon yapan bir emniyet var!

İçişleri Bakanı, namı sınırları aşan bir polis!

İktidar koltuğuna giden yol Apo'nun yakalanmasından geçmiş.

Sağlam bir koalisyon var!

İktidarından muhalefetine kadar Avrupa yolunda ilerleyen bir ülke, böylesine bir Şark oyununa Türkiye'yi teslim etmeyecektir.

Bizler -hepimiz- bu oyuna teslim olamayız. Türkiye bu kez mutlak şekilde, teslim olan değil, teslim alan olmalı!

Bir faili meçhul dosyasına daha tahammül kalmadı, hepimiz şehit ailesiyiz!