kapat

22.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İsveçli olmaktan gurur duyuyorlar
Dünyada devletin ekonomideki payının, hem ücretlerin hem de vergilerin en yüksek olduğu ülke olan İsveç, hızlı bir canlanma ve teknolojik atılım döneminde

LEVENT GÜRSES

Refah toplumunun dünyadaki temsilcisi İsveç, güçlü bir dönüş yaptı. Dünyada tüm gözler, ABD'deki ekonomik başarıya, devletin azalan rolüne ve düşen vergilere çevrilmişken, refah toplumu ile girişimciliğin birleşimi İsveç'e başarıyı getirdi.

ABD'de yüzde 32 olan devletin ekonomideki payı İsveç'te yüzde 60'a yakın, vergiler ve ücretler dünyadaki en yükseklerden biri ve yasal olarak işçi çıkarmak neredeyse imkansız. İsveçliler bununla gurur duyuyor.

Başbakan Goran Persson, bir ay önce bütçeyi açıklarken, "İsveç'in önde gelen refah toplumu olarak konumunu daha da güçlendireceğini" söyledi vatandaşlarına. Ve bir müjde verdi: Devlet 65 yaşını geçen herkese kişisel yardımcı atayacak.

Sosyal devletten taviz yok
İsveç uzun süren bir durgunluktan sonra canlanma dönemi yaşıyor. Büyüme hızı yüzde 3.8 ile Avrupa'nın çok ilerisinde ve ABD'ye yakın. 1993'te yüzde 8.2 olan işsizlik 6.1'e düştü. Bilgisayar uzmanı, satış temsilcisi, öğretmen gibi mesleklerde eleman sıkıntısı yaşanıyor. Ford, Microsoft gibi devler ülkeye milyarlarca dolarlık yatırım yaparken, 5 yıl önce borç batağında yüzen devlet şimdi bütçe fazlası veriyor.

Hükümet bunları yaparken, Avrupa'nın geleneksel sosyal programlarından da taviz vermedi. Diğer yandan da girişimciliği ve sınırsız rekabeti de desteklemekten vazgeçmedi. Sağlık, eğitim ve diğer sosyal programları finanse ederken, telekomünikasyon, enerji, sivil havacılık ve bankacılık sektörlerini yeniden düzenleyerek rekabete açtı.

Avrupa, durgunluk, yüksek işsizlik, bütçe kısıntısı gibi sorunlarla uğraşırken, Euro'ya katılmayı reddeden birkaç ülkeden biri olan İsveç, sosyal devletten taviz vermeden 11 üyeli Euro bölgesinden daha hızlı büyümenin keyfini yaşıyor.

1970'li yıllarda efsanevi refah devletini kuran İsveç, 2000'e girerken de 30 yıl öncekinden farklı da olsa model olmayı sürdürüyor. 1970'lerde kişi başına verimlilikte dünyanın üçüncü olan, eğitim düzeyi yüksek, kültürlü çalışanlarıyla kendine ait iş kültürü yaratan İsveç'te, bozulma, ekonomide kamunun rolünün büyümesiyle başladı. Üretkenlik düştü, yeni iş olanakları yaratılamadığı gibi bütçe açıkları da hızla arttı.

Ancak, yıllar sonra ekonomide düzelme de yine bütçenin yola konulmasıyla başladı. Sosyal demokrat hükümet, sosyal devletten kısıntı yapmadı ve bu yöndeki baskılara göğüs gerdi. Bütçeyi ise kişesel vergileri artırarak ve kesintiler yaparak denkleştirdi. Önlemler acılı oldu ama bütçe açığı kapatıldı ve şirketler rahat bir nefes aldı.

Avrupa'dan erken davrandı
Bunlar başarı öyküsünün bir yanı. Diğer yanında ise, 1990'ların ortasında telefon ve elektrik sektörlerinin rekabete açılması, girişimci kültürün teşvik edilmesi var. Hem de diğer Avrupa ülkelerinden daha hızlı ve düzenli bir şekilde... Ayrıca 1993'ten itibaren iş yasaları da gevşedi. Tam gün işçiler işten çıkarılmaktan hâlâ yasalarla korunurken, geçici işçi çalıştırmak kolaylaştırıldı.

Bir başka başarı ise, teknolojide oldu. OECD'ye göre, İsveç araştırma-geliştirme, eğitim ve mesleki staja milli gelirden en çok pay ayıran ülke. Teknolojiye açık politakaların nimetlerini toplayan İsveç'te yeni nesil şirketlerin ülkenin kimyasının değişmesinde büyük bir payı oldu.

Avrupa'dan iyi haberler var
ABD'de 8 yıldır süren ve tarihin en uzun canlanmasına karşılık, Avrupa bir türlü üzerindeki ölü toprağını atamıyor. Ancak son günlerde Avrupa'nın bazı büyük ekonomilerinden iyi haberler geliyor:

* Fransa'da ikinci çeyrek büyüme rakamı yüzde 0.6 oldu. Bu yıl yüzde 2.5, 2000'de 3 büyüme bekleniyor.

* Avrupa'nın mamül madde üretiminin yüzde 25'ini gerçekleştiren Almanya'da Temmuz ayında siparişler yüzde 1.3 arttı. Bu rakam beklenenin 3 katı.

* İngiltere'de gayrimenkul fiyatları çok hızlı artıyor. Merkez Bankası, ekonomide aşırı ısınmayı önlemek için faiz oranlarını artırmayı düşünüyor. Son artış Eylül'deydi.

* Avrupa'nın kaplanı İrlanda'da büyüme eski hızıyla sürüyor. Ülkeden göçenler inşaat ve hizmetler sektöründeki patlamaya katılmak için geri dönüyorlar.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır