Ancak futbolda böyle skorlar var. Bu Chelsea, 2 hafta önce Manchester United gibi bir dünya devine de 5 gol atmış bir ekip. Sahada gerekenleri yapmayınca, hele çarşamba gecesi G.Saray gibi hatalar zincirini sergileyince, böyle sonuçlara katlanmak gerekir.
Şok yenilgi sonrası G.Saray'da herkesin şapkasını önüne koyup, "Nerde hata yaptım?" diye düşünmesi gerek. Fatih Terim, maç sonrası "Hata benim" diyerek bunu ilk yapan kişi oldu. Başarılarda "İmparator Terim" deniyorsa, böyle bir skordan sonra ortadan kaybolmadan sorumluluğu yüklenmek alkışlanacak bir davranış. Terim, Türk futbolunun yerini, mücadele ettiği takımların büyüklüğünü bildiği halde çıtayı kendisi yükseltti. Onun için bugüne kadar yapılmamış şeylere imza atmak önemliydi. Alışık olmadığımız kadar iddialı konuşurken, güvendiği birinci unsur oyuncularıydı. İşte bunun yanılgısına düştü.
Terim'i, Hertha Berlin ve Milan maçlarında eleştirmiştik. "Tugaylar, Fatihler, Okanlar, Arifler varken, Bruno ve Ahmet oynatılmamalıydı" diyorduk. Peki, bu maçta sahaya sürdüğü kim için tenkit edeceğiz? Asıl eleştirilmesi gerekenler, sahaya teslimiyetçi anlayışla çıkan futbolcular...
Hagi'nin G.Saray'a katkıları inkâr edilemez. Ancak yıldız oyuncu, yaşının verdiği fizik yetersizliğiyle Şampiyonlar Ligi'ni ne yazık ki kaldıramadı. Yapmak isteyip de yapamadığı şeyler onu sinirlendiriyor. G.Saray'a bu maçlarda yarardan çok zarar veriyor. Ya Hakan Şükür? Geçen seneden beri bekle ki, oynasın. Bir şeylere kızmış, birilerine küsmüş. Böyle profesyonellik var mı? Juventus'un talip olduğu, 20 milyon dolar fiyat biçilen bir oyuncunun arkadaşlarıyla küs oluşunun takıma olumsuz yansımasına tahammül edilemez. Ya Okan? Geçen yılki özverili futbolu nerde? Transferde "Okan'ın istediği verilmeli" demiştik. Ama o, G.Saraylılar'ın istediğini sahada vermiyor. Fatih'in bırakın topu kullanmayı, en iyi özelliği olan defansif becerisi nerede? Tugay kadar yetenekli olup da, onun kadar az katkı sağlayan başka bir futbolcu var mı ?