|
Paris'ten Bakırköy'e
Brigitte Bardot veya Fransa'da Hayvan Hakları ile ilgili programlar yapan Reha Kutlu, Bakırköy'de Nazi kamplarını aratmayan tel örgülü bir sahada toplanan sokak köpeklerini görseler durumu mutlaka insan hakları komitesine şikâyet ederler.
Ama biz Fransa'daki sokak köpeklerinin yokluğunun iç yüzünü açıklayalım; karar sizin.
Kontes'in Pamuk'u
Bir Türk arkadaşım, at yetiştiricisi ve yarışcısı Şeref Gedik'le evli olan Fransız konteslerinden Anne Marie, Yeşilköy'deki sokak köpek ve kedilerini sadece sevmekle kalmaz, sabah 06.00'da kapısının önünde günlük istihkaklarını almak üzere yolunu bekleyenleri selamlar.
Anne Marie günde en az 20 kedi ve bir o kadar da köpeği besler, tek tek ilgilenir. Sadece iki köpeğin ebeveynliğini üstlenen Kontes, onlara özel bir sevgiyle bağlanır; tasmalarını takar, sık sık yıkar.
Kapı komşuları Dr. Cengiz Aslan ve eşi Nilgün Aslan da evlerinin emniyetini sağlayan bu iki köpeğe ayrı bir muhabbet beslerler.
Geçen gün Pamuk'un Bakırköy Belediyesi tarafından diğer sokak köpekleriyle birlikte toplandığını duyan Kontes Anne Marie, belediyenin köpek barınağına koşup içeri dalar.
750 köpeğin arasında Pamuk'u 12 saat sonra, gözyaşları içinde bulur. Kendisi gibi orada köpeğini arayan 16 kişiyle acısını paylaşır. Eve döndüğü zaman Pamuk'u yıkar, Nilgün teyzesine ziyarete götürür.
Bu öyküyü bir de Nilgün Aslan'dan dinledim. "Anne Marie o kadar acı çekti ki, onun için bir kek yaptım; Pamuk'un eve dönüşünü birlikte kutladık" dedi.
Paris'teki yöntem
Hukukçu olduğu için her konuya mantıkla yaklaşan Şeref Gedik, "Ben" dedi, "Anne Marie kadar duygusal yaklaşmadım bu olaya. Çünkü Paris'teki evimizde kira almadan kalmasını istediğimiz genç bir hanıma 3 kedimizi emanet ettik...
Paris'te tek bir sokak köpeğine rastlanmaz. Çünkü sahipleri onları yanlarından ayırmaz. Ancak tatillerinde bu köpekleri sokakta bırakırlar. Belediye derhal hepsini toplar, sağlık kontrolünden geçirir ve köpekseverlere, 'İhtiyacı olan gelip bizden 500'er franka köpek satın alabilir' diye seslenir. 2 ay içinde sahip çıkılmayan köpekleri de iğneyle uyutur. Böylelikle köpekler sokaklarda sürünmez; halkın da huzuru kaçmaz.
Ben Bakırköy Belediyesi'ndeki korku verici durumu görünce dehşete kapıldım. Evet, kendilerine göre haklılar, hiç olmazsa 20 kişi köpeklere bakıyor. Ama tek bölmelerde birbirleriyle sürekli boğuşan yüzlerce köpeğin uyutulması daha uygarca bir sistem değil mi?"
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|