|
Ahmet'im canım benim
Parlak başarılarla dolu hayatı hain bir bomba ile sona eren Ahmet Taner Kışlalı'yı en iyi ailesi ve yakın dostlarıyla görüntülendiği fotoğraf kareleri anlatıyor
1939 YILINDA Tokat'ın Zile ilçesinde doğan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 60 yıllık yaşamını hain bir saldırı sonucu Ankara'da noktaladı. Ölüm, 10 günlük bir seyahat için Almanya'ya gitmeye hazırlanan Ahmet Taner Kışlalı'yı evinin önünde yakaladı. Kışlalı ailesi kötü habere inanamadı. Suikasttan kısa bir süre sonra kapısını çaldığımız amcaoğlu Necip Kışlalı'nın evinde TV açıktı. İnanmaz gözlerle, dakika dakika suikastla ilgili gelişmeleri veren TV'yi izliyorlardı. TV'nin sesini sık sık çalan telefon bölüyor, Necip Kışlalı kısaca başsağlığı dileklerini kabul ettikten sonra gözünü yine TV'ye kilitliyordu. "İlk önce kolu koptu diye duyduk. Yaşıyor sanıp sevindik ama sevincimiz kısa sürdü. O ölmüş" diyordu. Sonra yine TV'ye dönüyor, bombanın etkisiyle parçalanmış arabaya bakıyordu dalgın dalgın.
ZAMANSIZ ÖLÜM
Her ölüm zamansızdır ama bu ölüm pek bir zamansızdı. İkinci evliliğini Nilüfer hanımla yapan Ahmet Taner Kışlalı daha 24 gün önce üçüncü kez kız çocuğu babası olmuştu. Geç yaşta baba olmanın olgunluğundaydı. "Bir çocuğun mesuliyetini paylaşmak istiyorum" diyordu. Necip Kışlalı, "üç kız çocuğu olanın yeri cennetliktir derler, o cennete erken gitti" diyor... Şimdi kızları Altınay, Dolunay ve minik Nilhan Nur öksüz kaldı.
Aslında ölüm Ahmet Taner Kışlalı'yı bir kez daha yoklamıştı. Kışlalı, 1995 yılında ilk eşi, Fransız asıllı Nilgün hanım ile arabayla giderken trafik kazası geçirmişti. Asıl adı Nicole olan 28 yıllık eşi Nilgün hanım kazada hayatını kaybederken, Ahmet Taner Kışlalı hafif bir beyin travması geçirdi. Cumhuriyet Halk Partisi'nden 5. dönem İzmir Milletvekili seçilen ve 42. hükümette Kültür Bakanı olarak görev yapan Kışlalı'nın eşinin cenazesine çok sayıda politikacı katıldı.
MEVSİMLER GEÇTİ..
Eşini "Bir Türk'ün Ölümü" adlı yazıyla uğurlayan Kışlalı, pek çok kişiyi de gözyaşlarına boğdu. "Tanıdığımda adı Nicol'dü... 28 yılını benimle paylaştığı için çok mutlu olduğum insandı" dediği yazısında aşkı uğruna Nicole olan ismini Nilüfer olarak değiştiren eşinin hikayesini anlattı. Türk bayrağına sarılı bir tabutla gömülmek isteyen Fransız asıllı eşinin bu arzunu çok sonra öğrendi. Nilgün hanımın bu arzusunu ancak küçük bir bayrakla gerçekleştirildi.
Ölüm randevusu, 4 sene sonra bu kez kalleşçe geldi. Henüz kundağında bıraktığı bebeğini doya doya koklayamadan, gönlünün "ikinci baharını" yaşayamadan aldı götürdü... İlk eşinin ardından şöyle yazmıştı:
"Ölüme yaklaştığım dakikalarda kasetçalardan süzülüp, içimizdeki bir şeyleri titreten müziğin sözleri kulaklarımından bir türlü gitmiyor:
Yine mevsimler geçecek, yine yapraklar düşecek, giden sevgililer geri gelmeyecek.."
HINCAL ULUÇ'UN KUZENİ
Hain bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Ahmet Taner Kışlalı'nın akrabaları da kamuoyunun çok yakından tanıdığı isimler. SABAH gazetesi yazarlarından Hıncal Uluç ve ağabeyi Öcal Uluç, Kışlalı'nın kuzeni. Albümdeki siyah-beyaz eski fotoğraf, sadece Hıncal Uluç ve Ahmet Taner Kışlalı arasındaki kuzen ilişkisinin değil, çok eskilere dayanan sıkı bir dostluğun simgesi. Ve ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı... Radikal gazetesi yazarlarından Mehmet Ali Kışlalı da okurlarının ve kamuoyunun yakından tandığı bir diğer isim.
Gamze REİSOĞLU
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|