kapat

22.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Hain suikast
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ahmet Taner Kışlalı otomobilinin ön camına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi

24 Ocak 1993... Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu, otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu can verdi. Ve 21 Ekim 1999... Kültür eski Bakanlarından, bilim adamı, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Prof. Ahmet Taner Kışlalı, otomobilinin ön camına yerleştirilen bombayı almak isterken, bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi. Olaydan sonra kimliklerini ibraz edemeyen 3 kişi gözaltına alınırken suikastı Bahriye Üçok, Çetin Emeç ve Uğur Mumcu, suikastlarında adı geçen yasadışı İBDA-C (İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi) adlı radikal İslami örgüt üstlendi. Akşam saatlerinde yasadışı Hizbullah örgütünün de suikastı üstlendiğine dair haberler geldi. Cumhuriyet Gazetesi yetkilileri, 13 Mayıs 1999 tarihinde Akit gazetesinde Ahmet Taner Kışlalı'nın hedef olarak gösterildiğine dikkat çektiler. Akit gazetesinde resmi üzerine çarpı işareti atılan Kışlalı için "Zorba Kemalist gemi azıya aldı" ifadesi kullanılıyordu.

Kışlalı dün saat 09.30 sıralarında Çayyolu Engürü sitesindeki 3 numaralı evinden çıktı. Biraz ilerde park halinde bulunan 06 GK 377 plakalı Volkswagen Passat marka aracına binen Kışlalı, kontağı çalıştıracağı sırada silecekler arasındaki poşeti fark etti. Kışlalı aracından inerek sol eli ile poşeti aldı ve bu sırada bomba büyük bir gürültü ile patladı. Patlamayla sol kolu kopan Kışlalı, yaklaşık 20 metre havaya fırladı ve kanlar içinde yere yığıldı.

Bu sırada aynı arabaya binmek üzere evde 24 günlük bebeğini hazırlayan eşi Nilüfer Kışlalı patlama sesini duyarak pencereye çıktı ve kanlar içinde kalan eşini görüp sokağa fırladı. 10-15 dakika sonra ambulans ve jandarma ekipleri geldi. Nilüfer Hanım, görevlilerin yardımıyla Kışlalı'yı ambulansa taşıdılar. Eşine sarılan ve "Ne olur ölme" diye bağıran Nülüfer Kışlalı da kanlar içinde kaldı. Ambulans hareket ederken, Jandarma ekipleri de Kışlalı'nın kopan kolunu daha sonra bulup hastaneye yetiştirdiler.

TEHDİT ALIYORDU
Radikal dinci kesimlerden sürekli tehdit telefonları alan Kışlalı'nın arabasına bomba konulabileceği ihtimaline karşı arabasını evinin önündeki park yerine değil, cadde üzerindeki sokağa park ettiği bildirildi. Polis ve jandarma yetkilileri de ifadelerde Kışlalı'nın evden çıkış saatlerinin ve otomobilinin önceden tespit edildiği sonucuna varıldığını belirttiler. Kışlalı'nın komşuları da olaydan bir hafta önce evin önünde şüpheli şahıslar gördüklerini söylediler. Olay yeri Jandarma bölgesi olduğu için, ilk müdahale de jandarma tarafından yapıldı. Ankara İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri bölgeyi kontrol altına alıp güvenlik şeridi oluşturdu. Kışlalı'nın arabasından parmak izleri aldılar.

İl Jandarma Alay Komutanlığı, akşam saatlerine kadar olayla ilgili olarak toplam 25 kişinin ifadesini aldı. Jandarma yetkilileri, önceki günlerde şüpheli şahıs gördüğü söyleyen bazı komşularla başta bahçıvan Arif Emirhan olmak üzere görgü tanıkları ve Kışlalı'nın ailesi ve komşularının ifadelerine başvurulduğunu belirttiler. Yetkililer, elde zanlı bulunmadığını da kaydettiler.

MUMCU SAVCISI DEVREDE
Ankara Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı Metin Ölmez de olay yerine gelerek, görgü tanıkları ve yetkililerden bilgi aldı. Daha sonra olay DGM'ye devredilerek Başsavcı Cevdet Volkan ile Savcı Hamza Keleş tarafından soruşturulmaya başlandı. Uğur Mumcu'nun 1993 yılında bombalı bir saldırı sonucu öldürülmesinden sonra olayı soruşturma görevi DGM savcısı Ülkü Coşkun'a verilmişti. Ancak Adalet Bakanı Şevket Kazan döneminde dosya yeniden açıldı ve savcı Hamza Keleş çeşitli iddiaları yeniden araştırmaya başladı.

Vücudundan 3 metal çıktı
BAYINDIR Tıp Merkezi'ne kaldırılan Ahmet Taner Kışlalı'nın saat 10.25'te tıbben öldüğünün açıklanması üzerine cesedi, 12.40'ta özel bir ambulansla alınarak polis konvoyu eşliğinde, Keçiören'deki Adli Tıp Kurumu'na getirildi. DGM Savcısı Hamza Keleş gözetiminde Adli Tıp Uzmanları Dr. Tülay İşbaşar, Dr. M.Nuri Aydın ve Dr. Birol Demirel tarafından yapılan otopsi sonucunda şu bilgiler yer aldı:

* Patlayıcı madde infilakı sonucu vücuda metal parça (metal bilye) girmesine bağlı kalp, akciğer ve karaciğer rüptüründe gelişen iç kanama ve sol ön kol amputasyonuna bağlı büyük damar kopmaları sonucu dış kanamadan.

* Cesetten yaklaşık 0.8 cm çapında metalik renkli bir adet bilye, 0.2 cm boyunda metalik parça elde edildi. Ayrıca cesedin sol koltuk altına yapışık halde bulunan bir adet 5 cm'lik metal çivi, mühürlü zarfla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na teslim edildi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır