|
Beceriksiz Ankara
İstanbul'da laik aydınlara yönelik saldırıların failleri tek tek yakalanırken, Ankara'dakilerin yakalanmaması düşündürücü
Sonuncusu 1999'un bu son günlerinde gerçekleşen Türkiye'nin laik-aydınlarına yönelik cinayetlerin ilki 1990'ın ilk günlerinde işlendi... Bu cinayetlerin, birbirleriyle ilintili oldukları, aralarında gizemli bir bağ olduğu konusunda kamuoyunda ortak bir kanı hakim. Ancak bu cinayetlerin İstanbul'da işlenenlerin faileri bulunmasına rağmen Ankara'da işlenenlerin faileri nedense bulunamadı. Ankara bu işte sınıfta kalmakla kalmadı aynı zamanda vatantaşların kafasının karışmasına yol açtı: Neden İstanbul'daki suçlular yakalanıyor da Ankara'dakiler yakalanamıyor?
Kimler vuruldu?
31 Ocak 1990, Prof. Dr. Muammer Aksoy, Türk Hukuk Kurumu Başkanı, Ankara'da evinin önünde vuruldu.
7 Mart 1990, Çetin Emeç, Gazeteci-Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü, İstanbul-Erenköy'de evinin önünde vuruldu.
4 Eylül 1990, Turan Dursun, Din Alimi-yazar, İstanbul-Koşuyolu'nda evinin önünde vuruldu.
6 Ekim 1990, Doç. Dr. Bahriye Üçok, SHP Parti Meclisi üyesi, Ankara-Gaziosmanpaşa'daki evinde kargoyla gönderilen bombalı bir paketle öldürüldü.
24 Ocak 1993, Uğur Mumcu, Gazeteci, Ankara-Çankaya'da evinin önünde arabasına yerleştirilen bir bombayla öldürüldü.
30 Aralık 1994, Onat Kutlar, Şair-Yazar, İstanbul-Taksim'de bir pastanede patlayan bombanın kurbanları arasındaydı.
Geçen yıllarda bu cinayetlere iki farklı kategoride yaklaşılmasını sağlayan gelişmeler oldu. Bugün, artık bu cinayetler "İstanbul'da gerçekleşen ve failleri bugün yargı önünde olanlar" ve "Ankara'da gerçekleşen ve faili meçhul kalanlar" diye ayrılıyor.
İki şehir, İki fark
Turan Dursun ve Çetin Emeç suikastlerinin tetikçisi olarak, 'İslami Hareket Örgütü' adında, İran bağlantısı kuvvetle muhtemel bir İslamcı örgütün lideri olarak anılan İrfan Çağırıcı ve arkadaşları yargılanıyor. Çağırıcı ve suçortakları İstanbul polisince 9 Mart 1996'da bir baskınla yakalanmıştı. Onat Kutlar'ın öldüğü saldırının failli PKK'lılar ise olaydan bir kaç ay sonra ele geçti.
Öte yandan Ankara'daki cinayetlerin zanlıları hala bulunamadı.
Bu da kafalarda birçok soru işaretininin doğmasına neden oluyor...
UĞUR MUMCU 6 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ GÜN
Ne demişlerdi?
Bütün yetkililer suikast”n faili meçhul kalmayacağına dair namus ve şeref sözü verdiler. Ama Mumcu cinayeti hâlâ aydınlatılamadı
CUMHURBAŞKANI TURGUT ÖZAL
Bu haince saldırıyı, şahsım ve Türk milleti adına nefretle tel'in ediyorum. Ülkemizin huzur ve istikrarını bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek. Düşünce ve yazı hürriyetini ülkemizde engellemek istkeyen saldırganlar ve arkalarındaki hainlerin sonu mutlaka hüsran olacaktır. Mumcu'nun katillerinin bulunması için elden gelen yapılacak. Bu hususta, ilgililere her türlü talimat tarafımdan verilmiştir.
BAŞBAKAN SÜLEYMAN DEMİREL
Mumcu'ya reva görülen alçaklıktır. Bunu yapanlar, mutlaka devletin pençesine düşecektir. Hedefleri belli: Türkiye'de iç huzursuzluk yaratmak, istikrarsız diye küçük düşürmek... Paniğe lüzum yoktur. Biri, birisini öldürmeyi kafasına koymuşsa, bunu önlemek zordur. Suikastı aydınlatmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin her hükümetinin borcu olmaktan öte, görevidir.
BAŞBAKAN YARD. ERDAL İNÖNÜ
Uğur Mumcu'nun katillerinin ortaya çıkarılmasını vaat ediyoruz. Mumcu'nun katillerini bulmak, adalete teslim etmek, suçluları cezalandırmak, böylesi cinayetlerin bir daha işlenmemesini sağlamak, hükümetin namus borcudur. Bunu yapacağız.
İÇİŞLERİ BAKANI İSMET SEZGİN
Çözümden başka seçeneğimiz yok. Bu kalemi kıranları yakalayacağız. Onur sözü veriyorum. Ben şuna inanıyorum: Çorap söküğü gibi gelecektir. Delillerden hiçbiri kaçırılmadı. Nasıl olsa bu grup, bir olay daha yapacaktır... Orada Mumcu'nun oturduğunu bilmeyen polis dangalaktır.
AHMET TANER KIŞLALI ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE
Ne dediler?
Mumcu başarısızlığından dili yanan yetkililer bu kez kesin ifade kullanmadı. "Umarız katiller yakalanır" demekle yetindiler
CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL
Prof. Dr. Sayın Ahmet Taner Kışlalı'nın bu sabah evinin önünde uğradığı menfur bir bombalı saldırı sonucunda hayatını kaybettiğini büyük bir teessürle öğrendim. Bu hain saldırıyı nefretle kınıyorum. Ahmet Taner Kışlalı'ya Allah'tan rahmet diliyor, ailesine, milletimize, yüksek öğretim, Cumhuriyet gazetesi ve basın camiamıza en içten başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
BAŞBAKAN BÜLENT ECEVİT
Kuşkusuz bu rejime karşı yönelen saldırılardan biridir. Son derecede üzgünüm. Fakat, hiçbir çevre, bu tür cinayetlerle, bu tür çılgınlıklarla, Türkiye'yi yolundan saptıramayacaktır. Her ülkede, arka arkaya bazı olaylar gelir. Bütün dünyada, maalesef terörizm güncel bir olay haline gelmiştir. Fakat, terörizm ile Türkiye'nin yıldırılamayacağı, yolundan saptırılamayacağı artık görülmüştür
DGM Başsavcılığı ve güvenlik güçleri olay yerindeki bulgular üzerinde çalışıyor. Güvenlik güçlerimiz yıllardan beri bu mücadelenin içerisindeler. Bu tür menfur olaylar halkımızın da desteğiyle ortaya çıkartılmak mecburiyetindedir. Umut ediyorum ki arkadaşlarımızın çalışması neticesinde süratle ortaya çıkartılır ve adalete teslim edilir.
ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK
Geçmişte bu çeşit olaylarda her zaman başarılı sonuçlara ulaşılamamıştır. Ama umuyorum ki, bu kez farklı bir sonuca ulaşılacaktır. DGM Savcılığı'nca adli soruşturma yürütülürken emniyet ve jandarma kriminalinde bomba incelemesi yapılacaktır. Bunu karanlık güçlerin düzenlediği tahmin ediyorum. Ama bu karanlık güçlerin hangi örgüt veya kimler olduğu, önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|