kapat

20.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


"Tiçır"ı kadınlar sevmedi

"What is this?" diye soran otoriter bir İngilizce öğretmeni. Kadın. İtici, gerilerde kalmış, teknolojik gelişmelerden haberi yok, kısacası dünyadan bir haber. Karşısında da cin gibi bir öğrenci. Ve bu bir banka reklamı.

Reklam sokakta konuşuluyor. Herkes birbirine "What is this?" diyerek takılıyor. Sonuçta reklam başarılı olmuş görünüyor. Ama kadınlar isyanda. İngilizce öğretmenliği yapan kadınlar bu derecede itici gösterilmelerini kaldıramıyorlar.

Onların yerine kendinizi koyduğunuzda hak veriyorsunuz. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, o kadının yerine bir erkek öğretmen kullanılsaydı bu derecede başarılı bir reklam olmayacaktı.

Herkes öğretmenlerin ne kadar maaş aldığını biliyor. Maaş günleri bankaya uğrayan öğretmenlerin, ayın diğer günlerinde bankalarla çok önemli işleri olmuyor. Çok para olmayınca onlar için bankalardaki yeniliklerin de fazla bir değeri yok. Bankanın "kadın İngilizce öğretmeni" tiplemesine içerleyen çok öğretmen var. Duyduğuma göre İngilizce öğretmenliği yapan kadınlar bankayı protestoya hazırlanıyorlarmış. İlgililerin dikkatine sunulur.

Evlenilecek ve yatılacak kadın
ANAP milletvekili Cavit Kavak'ın yeğeni Banu Kavak, müstakbel eşini düğün gecesinden bir gün önce Rus kadınlarla bastı. Borsacı Ahmet Dedehayır ile dünyaevine girecek olan Banu Hanım'ın düğünü iptal oldu. Peki ya sonra? Banu Hanım Ahmet Bey'i affetti. Doğrusu hiç şaşırmadım.

"Gözlerimle görmeden inanmam" derler. Kadınlar gözleriyle görseler de inanmak istemezler. Affetmek kadınlar için en büyük erdemdir.

***

Nedense kadın erkeği kaybetmekle karşı karşıya kaldığında erkek o kadar önemli bir şahsiyet oluyor ki, kadınlar bir türlü erkekleri terk etmiyorlar. Uğraşıp erkeklerini affetmelerini gerektirecek nedenler buluyorlar. Kadınlar bırakıp gitmeye değil, ilişkiyi kurtarmaya kurulmuş pilli bir bebek gibiler.

Banu Hanım da genç yaşında buna bir örnek oldu. Herhalde Banu Hanım da "Ne olacak bir gecelik ilişki" deyip işin içinden çıkıvermiştir. "Öfkeyle kalkan zararla oturur" diye düşünmüş bile olabilir.

Sonuçta Banu Hanım'ın kısa süre içinde "aklı başına" geldi. Banu Kavak, yediği tokat için de, "Bir tokattan ne çıkar. Tokat dayak sayılmaz" diye düşünüp müstakbel kocasının kollarına atılmış olmalı.

Zaten önemli olan aşk değil midir?

Bir yatılacak kadınlar vardır. Bir de evlenilecek.

Banu Hanım bu davranışıyla evlenilecek kadın olduğunu hepimize kanıtladı.

Ekonomik özgürlüğü olan, iyi eğitim almış kadınların bu halini gördükçe, erkeklerin bu derecede egolarını geliştirmelerine hiç şaşırmıyorum.

***

Allahaşkına bu erkekler "Badem gözlü, sırma saçlı mı?"

Vazgeçilemeyecek ne tür özellikleri var? Yoksa evlenmeden önce para karşılığı seks ilişkisine giren damat adayının ayrı bir çekiciliği mi var? Çok merak ediyorum.

Eğer erkekler hamile kalsaydı
BŞimdi biraz hayal gücümüzü çalıştıralım. Bir düşünün... Dünya tersine dönseydi ve erkekler de hamile kalsaydı, neler olurdu?

Doğal doğum demode olurdu.

Delikanlılar, dışarı çıktıkları geceler en geç saat 22.00'de eve dönerlerdi.

Doğum izni tam ücretli olarak, 2 yıla çıkardı.

Erkekler bağlanmadan söz etmeye pek hevesli olurlardı.

Bütün doğum kontrol yöntemleri yüzde 100 garantili olurdu.

Evrak çantaları çocuk bezi çantası olarak kullanılırdı.

Bulantılar ve aşerme, bir numaralı sağlık sorunu olurdu.

Dokuz aylık hamilelik döneminin tümü yatakta geçirilirdi.

Dondurma ve salatalık turşusu, lokantalarda ana yemek olurdu.

Çatlak ve dikiş izlerinin tedavisi bulunurdu.

Ve tabii ki dünyayı kadınlar yönetirdi.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır