kapat

20.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Suçluydu mağdur oldu
Türbanı ve Amerikan vatandaşlığı nedeniyle bugüne dek kamuoyunda eleştirilen Merve Kavakçı, Savcı Mete Yüksel'in tutumu yüzünden bu kez sempati topladı

Merve Kavakçı, Türkiye'nin gündemine ilk kez 18 Nisan seçimlerinde geldi. Türbanıyla Meclise girince ortalık ayağa kalktı, Ecevit'in müdahalesiyle salondan ayrılmak zorunda kaldı. Ardından gizlice Amerikan vatandaşlığına geçtiği anlaşıldı ve vatandaşlıktan atıldı. ABD'de dinci terör örgütü HAMAS ile ilişkisi olduğu iddia edilince hakkında soruşturma başlatıldı. Ancak Ankara DGM Savcısı Yüksel'in, Merve Safa Kavakçı'yı gözaltına almak için önceki gece Ankara'da gerçekleştirdiği operasyon havayı değiştirdi. Merve bir anda mağdur oldu.

DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in polise ifade için Kavakçı'nın getirilmesi talimatıyla başlayan kriz gecesi ve dün yaşananlar şöyle: Yüksel, Kavakçı hakkında, Hamas'ı övücü konuşmaları nedeniyle soruşturma başlatmıştı. İfade için Kavakçı'ya tebligat göndermeye hazırlanan Yüksel, 17 Ekim'de istihbarat birimlerinden, "Kavakçı'nın yurdışına kaçmaya hazırlandığı" yönünde gelen bir bilgi üzerine krize neden olan operasyon için talimatını verdi ve Kavakçı'nın "mevcutlu" olarak polis tarafından ifadeye getirilmesini istedi.

APARTMANDA ÖNLEM
Harekete geçen polis, Kavakçı'nın evinin çevresinde önlem aldı. Endişelenen Kavakçı ise Nazlı Ilıcak'ı arayarak, yardım istedi. Ilıcak da FP'li diğer milletvekillerine gelişmeleri aktardı. Kavakçı'nın dışarı çıkmaması üzerine apartmana giren polisleri FP'li Ünal karşıladı. Polislerin, Kavakçı'yı ifadeye götürmek için talimat aldıklarını belirtemeleri üzerine Ünal, "Merve hanımın evde olmadığını söyledim. Ararsa notunuzu iletirim. Aileyi rahatsız etmeyin ve burayı terk edin" dedi. Bu gelişme üzerine Savcı Yüksel, saat 22.20'de apartmana geldi. Beraberindeki polisle birlikte apartmana giren Yüksel, Kavakçı'nın kapısının önünde FP'li Ünal'la karşılaştı. Ünal, Kavakçı'nın evde olmadığını belirtti ve Yüksel'den binayı terk etmesini istedi.

Yüksel, polise Kavakçı'nın dışarıya çıkması halinde "mevcutlu" olarak ifadeye getirilmesi konusunda talimat verip, evine gitti. Yüksel'in yakın çevresine, "FP milletvekillerinin amacı beni tahrik edip kendilerine müdahale etmemi sağlamaktı. Bu sayede 'Savcı ve polis milletvekili tartakladı' diyeceklerdi. Onların oyununa gelmedim. Görevimi yapmamı engelleyen iki milletvekili hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacağım" dediği öğrenildi.

YENİDEN ARAMA
Önceki gece yaşanan gelişmenin ardından dün sabah DGM Yedek Hakimliği'ne başvuran Savcı Yüksel, Kavakçı'nın evinde arama yapılması için talepte bulundu. Yüksel'in talebini inceleyen DGM Yedek Hakimi Rüstem Çiloğlu, talebi yerinde bularak "arama" kararı verdi. Dün öğle saatlerinde Kavakçı'nın evine gelen Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Terör ve İstihbarat'tan sorumlu Müdür Yardımcısı Yaşar Akbaş tekrar görüşme talebinde bulundu. Bunun üzerine Kavakçı'nın avukatı Salim Özdemir, Yıldırım Akbulut imzalı resmi belgeyi göstererek bunun mümkün olmadığını söylediler.

MİLLETVEKİLİ TUTANAĞI
Bunun üzerine Akbaş şu tutanağı düzenledi: "Şahsın halen Milletvekili sıfatını taşıdığına ilişkin Yıldırım Akbulut imzalı resmi belge görüldü. Adı geçen Merve Safa Kavakçı'nın böylece halen milletvekili dokunulmazlığını haiz olduğu anlaşıldı." 2 gün içinde hareketli saatler yaşanmasına neden olan "Merve Krizi"ne de polis tutanağı ile nokta konmuş oldu. Yüksel, hem devletin zirvesinden gelen tepki ve uyarılar, hem de Akbulut'un yazısı üzerine operasyonu durdurdu.

İşte krizi tırmandıran DİYALOG
Zeki Ünal (FP Karaman): "Arama emriniz yok. İçeri giremezsiniz"

Nuh Mete Yüksel (DGM Savcısı): "Görevimi engellemeyin"

Ünal: "Merve hanım evde yok kendisi İstanbul'da. Burayı terk edin"

Savcı: "Evde olduğunu belirledik. Görevimi engellemeyin"

Arslan Polat (FP Erzurum): "Yaptığınız hukuka aykırı. İçeri giremezsiniz"

Ünal: "Kanun dışı iş yapıyorsunuz. Buradan gidin"

Yüksel: "Yasal yetkimi kullanıyorum"

Ünal: "Bizi çiğnemeden içeri giremezsiniz"

Savcı: "Gerekirse zor kullanır girerim, ama oyununuza gelmeyeceğim"

Özkan krizi nasıl çözdü?

Başkenti ayağa kaldıran "Merve operasyonu" yoğun telefon trafiği ile yumuşatıldı. FP'li kurmaylar, hükümet yetkilileriyle temasa geçti. Sonuçta krizi çözen Başbakan Yardımcısı Özkan oldu

KavakçI'nın Nazlı Ilıcak'ı onun da FP yönetimine haber vermesi ile yoğun bir telefon trafiği yaşandı:

* Abdullah Gül, Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ı aradılar.

* Özkan FP'lilere, "Böyle bir şeyi biz de beklemiyorduk. Bu işi büyümeden çözeceğiz. Sizler de sakin olun. Her şeyi usulüne göre yapmak lazım" dedi. Özkan'ın yumuşatıcı konuşması FP'lileri rahatlattı ve daha soğukkanlı bir şekilde beklemelerini sağladı.

* FP'li Arınç ve Gül de Adalet Bakanı Türk'e de, "Savcı'ya müdahale edin. Bir daha gelecekmiş" dedi. Türk, "Ben de doğru bulmuyorum. Bizden cevap bekleyin" dedi.

* Tantan, Yüksel'in gece yeni bir girişimde bulunup bulunmayacağını araştırdı; Yüksel'in evine gittiğini öğrenince durumu Özkan'a bildirdi.

* FP Genel Başkanı Recai Kutan, Cumhurbaşkanı Demirel'i aradı ama görüşemedi.

* Geceyarısı, Başbakan Yardımcısı Özkan ile İçişleri Bakanı Tantan, FP lideri Kutan'ı evinden arayarak, "Biz de çok rahatsız olduk. Merak etmeyin, sorun mutlaka çözülecek" dediler. Savcının gelmeyeceğini öğrenen FP'liler, Kavakçı'nın evinden ayrılmaya başladılar.

KUTAN-DEMİREL DİYALOĞU
Dün sabah saat 09.00 sıralarında, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, FP Lideri Recai Kutan'ın Meclis'teki odasından cevaben aradı. Demirel ile Kutan arasında şu diyalog geçti:

* Kutan: Sanırım meseleyi takip etmişsinizdir. Yargısı devam eden bir konuda yapılanları gördünüz. Üstelik bir kadının evine böyle geceyarısı baskın yapılması doğru değil. Tavrınızı bekliyoruz.

* Demirel: Ben tavrımı çoktan koydum. Böyle şey olmaz. Şimdi yetkililerle görüşüp, sizi tekrar arayacağım.

Demirel, bu telefon konuşmasından yarım saat sonra Kutan'ı yeniden aradı ve "Yetkililerle, Başbakan'la görüştüm. Tasvip etmiyorlar" dedi. Bu görüşmelerden sonra hem Demirel, hem Ecevit, Nuh Mete Yüksel'e yönelik sert tepkiler içeren açıklamalarda bulundular.

Bir Akbulut klasiği
Gaflarıyla tanınan TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, Kavakçı ile ilgili iki zıt görüş bildirdi: Önce "Milletvekili değil" dedi, şimdi "Milletvekili" diyor

Merve Kavakçı ile ilgili kriz, Meclis Başkanı Yıldırım Akbulut'un bir yazısıyla başladı, bir başka yazısıyla bitti. Akbulut, 34 gün arayla yazdığı iki resmi yazıda birbirine taban tabana zıt iki görüş içeren resmi yazılara imza attı. 15 Eylül'deki yazısıyla krizin fitilini ateşleyen Akbulut, dünkü yazısıyla da ortalığı yatıştırdı. TBMM Başkanı, 15 Eylül'de Başbakanlığa gönderdiği bir yazıda "Kavakçı milletvekili değildir" derken, yaklaşık 1 ay sonra, 19 Ekim 1999'da Kavakçı'nın avukatına gönderdiği yazıda "Milletvekilliğinin düşürülmesine YSK'nın karar vereceğini" bildirdi. Bu iki yazı, Kavakçı ile ilgili kargaşa yarattı. DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, birinci yazıyı dikkate alarak, Merve Safa Kavakçı'nın kapısına dayandı.

ŞUÇU BÜROKRATLARA ATTI
Kavakçı krizi sonrası dün sabah bir grup FP'li milletvekili dün Akbulut'u Meclis'teki makamında ziyaret ettiler. FP'liler ziyaret sırasında Akbulut'a, "DGM Savcısı'na niçin Merve Kavakçı milletvekili değildir diye yazı yazdınız?" sorusunu yönelttiler. TBMM Başkanı, FP'lilere, "O yazıyı gönderirken işin doğrusu çok araştırmadım. Bana getirilen yazıyı da okumadan imzaladım. Ama düzeltirim, yeni bir yazı gönderirim" dedi.

'GÖRÜŞLERİM AYNI'
Akbulut, Kavakçı'nın avukatı Özdemir'e verdiği yanıtın, bazı medya kuruluşları tarafından "geri adım" olarak değerlendirilmesi üzerine TBMM'deki makamında bir basın toplantısı düzenleyerek, kendini savundu. Ancak Akbulut, basın toplantısında gazetecilerin özellikle Kavakçı'yı "milletvekili kabul edip, etmediği" yolundaki ısrarları karşısında bocaladı.

KARAR YSK'NIN
Basın toplantısı boyunca oldukça sıkıntılı olduğu dikkat çeken Akbulut, "YSK bu benim bakacağım bir dava değil, TBMM'nin halledeceği iş şeklinde karar verirse ne yapacağız?" diye ortaya attığı soruya, yanıtı da yine kendisi verdi. Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "YSK (TBMM'nin halledeceği iş) kararını verirse, Danışma Kurulu'nu toplar, bilgi alırız. Ardından da konuyu Genel Kurul'a götürürüz. Ancak Genel Kurul, Anayasa'da milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili 5 husus içinde Kavakçı ile bağlantılı bir madde bulamazsa, (Biz bunu görüşmemeliyiz) gibi bir irade ortaya koyabilir." Akbulut, "Bu süreçte Kavakçı'nın milletvekilliği askıya alınmış adledilebilir. Kavakçı davayı kazanır ve Bakanlar Kurulu'nun vatandaşlıktan çıkartılmasıyla ilgili kararı iptal edilirse, milletvekilliği tartışılmaz hale gelir, milletvekilliği zedelenmez, hiçbir halel gelmez" diye konuştu.

TERLETEN SORULAR
Akbulut, gazetecilerin, milletvekili olmadığı gerekçesiyle Kavakçı'nın özlük haklarının verilmediğini anımsatmaları üzerine ise, net açıklamalar yapmak yerine topu yine Danıştay'daki davaya attı. Akbulut, " Kavakçı mahkemeyi kazanırsa, özlük haklarını alacak. Buna bir bekletici mesele olarak bakabiliriz. Mahkeme henüz karar vermedi" dedi.

TBMM Başkanı, "Kavakçı'nın milletvekilliği askıda ise, yasama dokunulmazlığı var mı?" sorusunu da aynı şekilde "muğlak" yanıtladı ve "Milletvekili değildir dersek, davayı kazandığında milletvekilliği tartışmasız olur" diye konuştu.

Bir gol attı, iki gol yedi
DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Merve Kavakçı olayında geri adım attı, hatta hakkında soruşturma açıldı. Ancak Kutlular olayında tutuklama kararı çıkartmayı başardı. Kavakçı olayındaki tutumu nedeniyle, Yüksel hakkında soruşturma açılmasını bizzat Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk istedi. 3 müfettiş, Yüksel'i inceliyor. Eğer suçlu bulunursa, uyarma, aylıktan kesme, kınama, kademe ilerlemesini durdurma, yer değiştirme ve meslekten ihraç cezalarına çarptırılabilecek.

Yüksel dün tek zaferini Kutlular olayında elde etti. Kocatepe Camii'nde düzenlenen mevlit sonrası yaptığı açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma yürütülen Yeni Asya Gazetesi'nin sahibi Mehmet Kutlular, Türk Ceza Kanunu'nun "Halkı, sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" hükmünü düzenleyen 312/2-3 maddesi uyarınca tutuklandı. Yüksel tarafından nöbetçi mahkemeye sevk edilen Kutlular, yaklaşık 15 dakika süren ifadesinde, suçlamaları kabul etmedi.

Cumhurbaşkanı Demirel:
"Merve Kavakçı krizini" değerlendirirken, Savcı Nuh Mete Yüksel'i eleştirdi: "Uygulayıcıların, neyi, hangi maksatla yaptıklarını bilmiyorum. Yalnız, basına aksettiği şekliyle sabahleyin bilgi aldım. Uygulayıcıların daha dikkatli olması lazım. Burası hukuk devletidir. Hukuk devletinin icaplarına tam uyulmasını istiyorum. Bu husustaki ikazımı yaptım.''

Başbakan Ecevit:
"Sayın Kavakçı'nın evi önünde çıkan olay beni son derece de üzdü. Eminim ki, kamuoyunu da üzmüştür. Biz Merve olayını Meclis çatısı altında çözdük. Artık üstüne yürümenin, hele gece geç saatlerde bir hanımı gözaltına almaya kalkışmanın, hele bu işi bizzat DGM Savcısı Yüksel'in üstlenmesini son derece yadırgadım. Kavakçı yurtdışına çıkacaksa onda da hiçbir mahsur görmem."

Başbakan Yardımcısı Bahçeli:
"Siyasi statüsü tartışılan Kavakçı ile ilgili gelişme, yıllardır gündemde olan gerilimleri artıracak bir niteliktedir. Bu gibi olaylar karşısında hukuk devletlerinde asgari bir titizlik gösterilmeli. Geceyarısı ortaya çıkan durum, ülkemizin dış itibarını olumsuz etkileyecek bir görünüme sahiptir. Bu gibi durumlarda, özellikle yargı mensuplarının daha özenli ve dikkatli davranmaları gerekir.'

ANAP lideri Yılmaz:
''Olayı değerlendirmekte ciddi zorluğum var. Çünkü savcının ne yapmak istediğini anlamış değilim. Vatandaş olarak kamu vicdanını rahatsız eden herşey beni de rahatsız eder. Akşamki olay beni rahatsız etti. Savcının görevi yasaları uygulamaktır. Ama hukuk devletinde yasalar kadar uygulama da önem taşır. Yadırgadığımı saklayamam."

FP lideri Kutan:
"Utanç verici bir olay. Türkiye'yi yerin dibine batırmışlardır. Merve Kavakçı, İstanbul milletvekilimizdir. İfadesi bile alınamaz" dedi. Savcı Yüksel'in "Kapıyı kırar girerim" dediğini öne sürerek "Türkiye bir aşiret devleti değildir" diye konuştu. Kutan, kriz gecesi Demirel'in kendisini 2 kez aradığını da açıkladı. Ecevit'e teşekkür etti. FP'li milletvekilleri de Ecevit'in mesajını ayakta alkışladı.

DYP lideri Çiller:
"Bu olay demokrasi nutku atanlara atfolunur" dedi ve şöyle konuştu: "Türkiye'nin gündeminde daha bugün tekrar zam oldu. Daha deprem öncesine kadar 17 kez benzine zam yapıldı Türkiye'de. Türkiye'nin gerçeği budur. Türkiye'nin bunları tartışıyor olması lazım. İnsanların nefes alacak hali kalmadı. Türkiye'nin gerçek gündemi budur."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır