kapat

20.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Sofra
L E I T Z
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İşte Türkiye'nin aıds raporu
İstanbul'da son 7 yılda 25 bin 760 hayat kadını fuhuş yaparken yakalandı. Bunların dörtte biri hastalıklı. 85'i de AIDS'li

İstanbul 10 milyona yaklaşan nüfusu ile Türkiye'nin en kalabalık şehri. Ancak özellikleri bununla bitmiyor, en çok göç alan şehir olduğu için çok kozmopolit. Şırnaklı da buraya geliyor Nijeryalı da. Ve tabii şok hızla liberal ekonomiye geçen kuzey komşumuz Rusya'nın güzel kızları...

Bavul turizmi ile kamçılanan bu Nataşa akını beraberinde fuhuşu da getiriyor. Tabii İstanbul Nataşalar'dan önce de fuhuş için uygun bir şehirdi. Ancak Nataşalar gizli çalıştıkları için cinsel hastalıklar ve özellikle AIDS açısından birer saatli bomba oldular. Ne sağlık kontrolundan geçiriliyorlar ne de çalışmaları engellenebiliyor. Yakalanıp sınır dışı edilenler ise bir kaç ay içinde geri geliyor.

KORKUNÇ BİLANÇO
Sonuç;

İstanbul'da 1993'ten 1999'un 9'uncu ayı sonuna kadar geçen sürede 25 bin 760 hayat kadını fuhuş yaparken yakalandı. Bunların yaklaşık dörtte biri olan 6 bin 740'ında cinsel yoldan bulaşan hastalık saptandı. Ancak en korkutucu saptama bu kadınların 85'inin AIDS'li çıkması oldu.

AIDS'li kadın sayısı yıllara göre katlamalı artıyordu üstelik. 1993'te sadece 3 kadında çağın vebasına rastlanmıştı, bu rakam 1994 ve 1995'de de yine makul ölçülerde kalmış 1 ve 3 olmuştu. Ancak 1996'dan sonra inanılmaz bir patlama yaşanmaya başlandı. 1996'da 13 olan AIDS'li sayısı takip eden yıllarda 26, 17 ve bu yılın sadece ilk 9 ayında 22 oldu.

RAKAMLAR KONUŞUYOR
Fuhuş patlamasını da Emniyet'in istatistikleri net şekilde ortaya koyuyor. Mesela 1993 yılında 631 hayat kadını fuhuş halinde yakalanırken bu rakam bu yılın ilk 9 ayında 4 bin 649'a çıkarak 7 kat arttı. Yani fuhuş 7 yılda 7'ye katlandı. Kadın satıcılarının sayısında da benzer bir artış var. 7 yıllık bilanço İstanbul'da 2 bin 677 "fuhuş aracısının" yakalandığını gösteriyor.

Bunların 1880'i erkek, 797'si kadın.
Rakamların işaret ettiği bir başka gerçek daha var. Sadece yabancı hayat kadınlarının elde ettiği gelir bile milyon dolarları buluyor. Sosyeteye pazarlanan kadınlar için 300 dolara kadar çıkan fiyat fuhuş pastasının büyüklüğünü gösteriyor. Polis, son 9 ayda yakalanan 4 bin 649 kadının ortalama 200 dolardan sadece 1'er erkekle birlikte olduklarını varsayarak en az 930 bin dolarlık "pastaya" ulaşıyor.

Fuhuşa rağmen suç oranı düşük
İnterpol'ün suç istatistiklerine göre İstanbul, Eminönü, Laleli ve Sultanahmet gibi yerlerde zaman zaman asayişe ilişkin kimi olaylar yaşansa da diğer Avrupa şehirlerine göre çok daha sakin. Buna göre Almanya'nın başkenti Berlin'de yılda ortalama 3208 cinsel suç işlenirken, İstanbul'da yılda işlenen cinsel suç sayısı 150, aynı şekilde Madrid'de yılda 100 binin üzerinde hırsızlık olayı yaşanırken, İstanbul'da gerçekleşen hırsızlık olayı sayısı 64 bin civarında kalıyor. Dolayısıyla her gün onlarca suç işlense de, İstanbul hâlâ Avrupa'nın diğer şehirleri en güvenli şehri olduğu görülüyor.

İnterpol istatistiklerine göre, Berlin, Roma, Atina, Budapeşte ve Madrid gibi Avrupa'nın belli başlı şehirleri ile karşılaştırıldığında da, İstanbul en az suç işlenen şehir.

İnterpol'ün şehirlerde meydana gelen suç sayısının nüfus ile karşılaştırmasında da ilgniç bir sonuç çıkıyor.

Bu değerlendirmeye göre Berlin, Roma ve Atina'nın toplamına eşit bir nüfusa sahip olan İstanbul'da meydana gelen suç sayısı nüfus ile orantılandığında, İstanbul'da adı geçen üç şehirde meydana gelen suçların yarısı kadar bile suç olayı gerçekleşmediği görülüyor.

Hastalığı komşular bulaştırıyor
DİyarbakIr'da incelemelerde bulunan Sağlık Bakanı Osman Durmuş yaptığı açıklamalarla bir anlamda İstanbul'un AIDS kabusunun kaynağına da işaret etmiş oldu.

Durmuş, sıtma hastalığı ile mücadelenin "Artık kontrol altına alındı" diye gevşetildiğini ileri sürerek şöyle konuştu:

"Sıtma'nın yanısıra polio ve tüberküloz da bölgeyi, hatta ülkemizi tehdit ediyor.

Bunun nedeni de, bölgeyi çevreleyen komşu ülkelerde salgın hastalıklarla yeterli mücadele yapılamaması. Bir de buna sınırdan kontrolsüz ve denetimsiz

geçişler eklenince, salgınlar artıyor. 1994 yılında Diyarbakır'da sıtma vakası 30 bin iken, 1999'un ilk 6 ayında bu sayı 6 bin olarak belirlendi. Bu bile çok."

Mürsel ACAY (SHA)


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır