Yılbaşı yaklaşırken bana kadar ulaşan bazı önerileri sizlere aktarmak istiyorum. Bu önerilerin hemen hepsi deprem bölgelerine yapılacak yardımlarla ilgili... Çünkü gelen haberlere göre, son günlerde bürokratlarımızın basiretsizliği yüzünden hayır kurumlarının yardım dağıtımları önlendiğinden, o bölgelere yardım akışı azaldı. O akışı devam ettirmek ya da daha da çoğaltmak gerekiyor. Bu faciayı yaşayan insanlara devletimizin yardımı her zaman yetersiz kaldı. Sözün kısası, lafla peynir gemisi yürümüyor... Yine bir silkinip, harekete geçmemiz lazım. Zira kara kışa girmek üzereyiz. Şimdi bana gelen önerilerden bir örnek veriyorum.
"Depremde giden canları geri getiremeyeceğimiz kesin. Ancak yaraları sarmak konusunda akla birçok şeyler geliyor. Bildiğiniz gibi, her yılbaşında, firmalar, bankalar ve başka birçok kişi ve kuruluş, milletvekillerine, bürokratlara (onların sekreter ve odacıları dahil), devlet dairelerinde ve bakanlıklarda iş ilişkisinde bulundukları yüzlerce kişiye, artık vazife haline gelmiş bir uygulama olarak hediyeler vermektedirler. (Firma ve bankaların ajanda, anahtarlık, takvim, kalem gibi üzerinde kurumlarını tanıtan ifadeler bulunan ve reklam amacını taşıyan eşantiyonları bu konunun dışındadır.)
Buram buram samimiyetsizlik ve sevgisizlik kokan bu sevimsiz geleneğe kamuda çalışan biri olarak yıllardan beri hep karşı çıkmışımdır. Bu hediyeler öyle "Yarım elma gönül alma" cinsinden değil, kıymetli ve hatta çok kıymetli armağanlar olabilmektedir. Her halukarda, firmalar, bankalar ve diğer kuruluşlar bu işe çok ciddi bütçeler ayırmaktadırlar. Benim çok kabaca tahminime göre, bir yılda bu hediyelere harcanan para toplam 40-50 trilyon TL arasındadır. Yanılma ihtimalim elbette büyüktür. Ancak, tirilyonlarla ifade edilebileceği kesindir.
Oysa, yoğun bir duyuru ve çağrıyla oluşturulacak bir kampanya sayesinde, firmalar, bankalar ve diğer kuruluşların bu işlere ayıracakları paralar, güzel bir organizasyonla deprem yaralarının sarılması için şimdiden çeşitli alanlardaki kullanımlara kaydırılsa ne acılar diner kimbilir?...
Örneğin bir kısmı, depremde yıkılan okulların tamir veya yeniden yapılmasında kullanılabilir. Hatta bu okulların isimleri katkıda bulunan firmaların isimleriyle anılabilir. Bir kısmı prefabrik konut inşaatına harcanabilir ve kurulacak prefabrik semt veya sokaklara bu kuruluşların adı verilebilir. Sakat kalanlara protez veya tekerlekli sandalye alınabilir. Akla gelebilecek bir çok hizmete harcanabilir.
Armağan bütçelerini bugünden yardım için bu alanlara harcayacak olan kuruluşlar da, yılbaşında dostlarına (!) gönderecekleri tebrik kartlarında; "Bu yıl sizlere vermeyi planladığımız armağanlar için ayırdığımız bütçeyi deprem felaketi nedeniyle falan filan işlerinin gerçekleştirilmesi için harcadık. Bizi anlayışla karşılayacağınızı umuyor ve bu haberi size vermenin de güzel bir yeni yıl hediyesi olacağı düşüncesiyle sevinç ve mutluluğumuzu sizinle paylaşıyoruz." yazabilirler...
