AÇIL SEZEN
Bugünün iş hayatında en önemli unsur rekabet. Dünyanın büyük bir ülkeye dönüştüğü bu günlerde, rekabette öne çıkabilmek gereken ise hizmette devamlılığı sağlamak. Bu noktadan hareket eden dünyanın en büyük bilişim şirketlerinden IBM, olağanüstü durumlarda hizmet sürekliliğini sağlamak için "Olağanüstü Durum Merkezi" (ODM) oluşturdu. Sistem, olağanüstü bir durumda üretiminize ara vermemeniz için makinelerden danışmanlığa kadar pek çok konuda yardımcı oluyor. ODM'nin Orta Doğu Sorumlusu Gaetano Cighetti, yarattıkları sistemi ve sağladıkları rekabet avantajlarını anlattı.
Bugünkü firmaların rekabet avantajı sağlamak için edinmeleri gereken özellikler neler?
Rekabette üstünlük için en önemli unsur hizmette süreklilik. Ancak üretim zaman zaman meydana gelebilecek unsurlar nedeniyle kesintiye uğrayabilir. Bizim amacımız bu risklerden doğabilecek hasarları minimum düzeye indirmek.
Riskleri aza indirmek için neler yapmak gerek?
Bunlardan ilki fiziksel altyapı, ikincisi entellektüel bilgi birikimi. Bizim amacımız hiçbir zaman riskleri ortadan kaldırmak değil. Çünkü riskler her zaman var. Bunların içinde elinizde olmayan şeyler de bulunuyor. Doğal afetler, terör gibi.
Sizin bu noktadaki öneriniz nedir?
Biz risk nedeniye doğabilecek hasarları azaltıp, müşteriye en doğru hizmeti götürüyoruz. IBM müşterilerine dairesel bir metod öneriyor. Bu metodun ilk adımı risk analizi. Risk analizinin içinde doğabilecek risklerin ve nedenlerinin tespiti var. Sonra da bu risklerin aza inmesini sağlayacak çözümler öneriyoruz. İkinci adım ise riskin etkisinin analizi. Müşterilerimize riskin gerçekleşmesi halinde neler kaybettireceğini anlatıyoruz.
Bu nasıl bir yöntem?
Örneğin elektiriğin kesilmesi halinde üretiminizin ne kadar düşeceğini, bunun size ne kadar para kaybına mal olacağını, sizin de bunlara ne kadar dayanabileceğinizi ölçüyoruz. Çünkü aldığınız makine değil. Mevcut durumun ne olduğunu, yapılması gerekenlerin ne olduğunu, sizin ne yaptığınızı anlatıyoruz. Aradaki farkın parasal yansımasını aktarıyoruz.
Üçüncü adım nedir?
Burada, müşteriye çözüm önerisinde bulunuyoruz. Ancak sunduğunuz çözüm ekonomik açıdan uygulanabilir olmalı. Örneğin İstanbul trafiğinde Ferrari almak ne kadar başarılı bir çözümdür? Buradan sonrası müşterinin vereceği bir iş kararıdır.
Karar verildikten sonra ne yapılmalı?
Müşteriye bunların yapılması için motivasyon sağlamak gerekir. Bu da teknik danışmanlık. Burada devreye entellektüel sermaye giriyor. IBM'in bilgi ve birikimini aktarıyoruz. Çözümün mimarlığı burada yapılıyor.
Ve sıra çözümün son düzenlemelerine geliyor...
Doğru. Dikkat ederseniz buraya kadar verdiklerimizin tümü danışmanlık hizmeti. Ama burada çözümün fiziki altyapısı oluşturuluyor. Makineler aracılığıyla fiziksel kapasiteye yönelik riskleri minimize ediyoruz. Sonra ise uygulama sürecinde karşılaşılabilecek hataların tespiti için test ve yeniden planlama gerekiyor. Hangi stratejilerin uygulanacağını belirlemek gerekir.
Uygulama safhası nasıl oluyor?
Stratejileri belirleyip uygulamaları test ettikten sonra çözümün uygulanmasına geliyor. En iyisinin ne olduğunu belirledikten ve test ettikten sonra iş ve teknik anlamda riski aza indirmek gerekiyor. Bunu gerek bir projeyi baştan sona üstlenerek, gerekse donanım desteği vererek gerçekleştirebiliyoruz. Hatta istendiği taktirde bu hizmeti, sistemi birebir yenilemeye kadar götürebiliyoruz. Hizmetinizin kesintisini önleyebilecek mobil sistemlerden, uydu bağlantı sistemlerine kadar pek çok çözüm sunabiliyoruz..
Bu sistem için kaç kişi çalışıyor?
Avrupa ve Orta Doğu bölgesi için çalışan yaklaşık 500 kişi var. Proje yönetiminde ve danışman olarak çalışıyorlar. Bunun yanında, özel sorunların çözümü için yararlanabildiğimiz bir beyin bankamız da var.
Türk insanı kaderci bir yapıya sahip. Bu nedenle yaşadığınız zorluklar var mı?
Aslına bakarsanız bu sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada böyle. Ama her şeyin Tanrı'dan gelmediğini, bazı şeylere karşı korunulabileceğini bilmek gerek. Örneğin bilgisayarınızın içine virüsü Tanrı sokmuyor. Bunu yapan kişiler var ve siz önlem alabilirsiniz. Aslında vurgulamak istediğim nokta şu: Sözünü ettiğimiz risklerin yüzde 80'i bina içindeki ayrıntılardır. Ya küçük bir dikkatsizlik ya da küçük bir ayrıntı, riskin büyüğünü oluşturur.
Size ne kadar maddi getiri sağlayacak?
Bu işi maddi olarak görmüyoruz. Hizmet verdiğimiz müşterilerin işinin yürümesi bizim için en önemli nokta. Zaten burada bir makine satmıyoruz. Şöyle düşünün: Bugün herhangi bir bankanın batması halinde tüm ekonomi çöker. Herkes zarar görür. Buna biz de dahiliz. Bu nedenle onların sistemlerinin sürekli hizmet vermesi çok önemli. Biz de bunun için çalışıyoruz.