Bakan gibi mafya
Kurşun yağmuruna tutulan Çakıcı'nın yeğeni Kenan Ali Gürsel'in Bayrampaşa Cezaevi yönetimini parmağında oynattığı ortaya çıktı
BAYRAMPAŞA Cezaevi'nde 7 mahkumun ölümüyle sonuçlanan silahlı çatışmada hayatını kaybeden Kenan Ali Gürsel'in marifetleri ölümünden sonra bir bir ortaya çıkıyor. Cezaevi yönetimine borç para veren Gürsel'in, koğuşundan yaptığı telefon görüşmeleriyle de cezaevini adeta yönettiği anlaşıldı. Cezaevi müdürüne telefonla talimatlar veren Gürsel, kızdığı zaman ağzına geleni söylemekten kaçınmayacak kadar da rahatmış.
Ölümünden 3 gün önce, kendi adamlarından Hakan Çillioğlu'nun başka koğuşa alındığını öğrenince hemen telefona sarılan Gürsel, 1'inci Müdür Muammer Seyitoğlu'nu yerinde bulamayınca ikinci Müdür Müslüm Teke'ye veryansın etti. Cezaevi telefonları İstanbul DGM talimatıyla dinlemeye alındığı için tutanağa dökülen bu görüşmelerde Gürsel, Çillioğlu'nun geri getirilmesi dışında yeni gelecek bir mahkumun kendi yanına verilmesini istedi. Kendisine hiç ses çıkarmayan Teke'nin, alttan alarak söylediği "Bizi çok yordunuz!" sözleri üzerine ise adeta küplere binerek küfretmeye başladı.
Bu ibret telefonları ortaya çıkınca İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Cezaevi Disiplin Kurulu ve Adalet Bakanlığı müfettişlerince hakkında soruşturmalar açılan ve Van'a tayin edilen Teke ise suçlamaları kabul etmedi. Teke kendini şöyle savundu: "Kenan Ali Gürsel'in bizi koğuştan telefonla aradığını biliyordum. Ancak durumu hemen kurum müdürüme, 1. müdüre şifai olara bildirmedim. Yazılı olarak haber vermeyi de düşünemedim. Bana küfür ettiği zaman da cevap vermedim. Olayın büyümesini istemedim."
BORÇ PARA MÜDÜR YEDİ
Skandallara karşı nihayet harekete geçen Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Bayrampaşa Cezaevi Müdürü Muammer Seyitoğlu'nu görevden aldı. Mutemet Sebahattin Tunç ile infaz koruma memuru Hüseyin Ay da açığa alındı. Mafyadan borç alınması skandalı, cezaevi yönetiminin paranın ödenmesi için Eyüp Savcılığı'na başvurmasıyla ortaya çıkmıştı.
(Hakan Çillioğlu'nun başka koğuşa alındığını öğrenen Kenan Ali Gürsel (Mahkum) bulunduğu koğuştan telsiz telefonuyla, cezaevi santralini aradı)
Mahkum- Kenan Ali Gürsel'im ben. Bana 1'inci Müdür Muammer'i bağla.
(Telefon 2'inci müdürün bulunduğu odaya bağlandı. Telefona Recep Şensoy çıktı.)
2.Müdür- Birinci Müdür yok.
Mahkum- O zaman diğer müdür Yusuf'u ver. Kim varsa birini ver.
2. Müdür- Ne yapacaksın müdürleri.
Mahkum- Duyduğumuza göre Hakan Çillioğlu'nu alıp başka koğuşa vermişsiniz. Bu ne anlama geliyor, görülecek hesabımız vardı.
2. Müdür- Konudan haberim yok, seni Müslüm Teke'ye vereyim, onunla konuş.
(2. Müdür, koridorda yakaladığı diğer Müdür Müslüm Teke'yi çağırdı. Telefonunun olduğunu söyledi)
Mahkum- Kenan Ali Gürsel benim adım. Hakan Çillioğlu'nu niye 19'uncu koğuşa verdiniz.
Müdür- Hücrede hasımları vardı. Depoda (hücre) yeteri kadar adam var, dolu. O nedenle hücreye vermedik.
Mahkum- Olur mu ya.
Müdür- Başsavcının talimatıyla 19. koğuşa verdik. Pazartesi başka cezaevine gidecek.
Mahkum- Onu hemen başka cezaevine gönderin.
Müdür- Tamam Ali, bugün bizi çok yordunuz.
Mahkum- Senin A..nı ....
(Müdürden ses yok)
Mahkum- Samsun'da görevliyken elimizden kurtuldun bu defa kurtulamazsın.
(Müdürden ses yok)
Mahkum- Benimle nasıl böyle konuşursun.
(Müdür telefonu kapadı ve santrali aradı.)
***
Müdür- Niye bu adamları bizim odaya bağlıyorsunuz?
Santral görevlisi- Ne yapayım müdür bey, tehdit ediyor...
1 GÜN SONRA
(K. Ali Gürsel Özel Tip Koğuş Müdürü Mahir Özdağ'ı aradı)
Mahkum- Müslüm denen adamı mahvedeceğim. Bana nasıl, "Bizi çok yordun" der. Ne yapmaya çalışıyor bu şerefsiz...
Koğuş Müdürü- Tamam, tamam kendisiyle bir görüşeyim. Yanlışlık oldu galiba. Sen de ona küfür etmişsin, ayıp olmuş. Özür dile kendisinden.
Mahkum- Tamam ama. Senin hatrın için ağbi.
***
(2 saat sonra Kenan Ali Gürsel Müslüm Teke'yi aradı)
Mahkum- Mahir ağabey ile konuştum. Küfür ettim. Bir anlık sinir. Kusura bakma. Senin anan benim anam, senin kızkardeşin benim bacım. Ama Mahir ağabeye dua et. Yoksa kötü olur. Onun elinden öp.
Müdür- Tamam Ali. Tamam.
***
(1 saat sonra Kenan Ali Gürsel tekrar Müslüm Teke'yi aradı)
Mahkum- Sen benim sevgili müdürümsün. Seni severim bilirsin.
Müdür- Sağol, sağol.
Mahkum- Ağbi, bir kardeşim, kardeşim gibi sevdiğim bir arkadaşım gelecek. Mümkünse onu benim koğuşuma verebilir misin?
Müdür- Tamam Ali tamam hele bir gelsinler yardımcısı oluruz.
Mahkum- Tamam ağbi bir rican var mı.
Müdür- Yok yok.
Mahkum- İyi günler ağbi.
|