kapat

07.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ASAF SAVAŞ AKAT(aakat@sabah.com.tr )


2000'de enflasyon ve bütçe

Sanırım dikkatinizi çekmiştir. 2000 yılı bütçe büyüklükleri ve enflasyon hedefi tartışılıyor. Farklı fikirler ve öneriler var. Tartışma sadece iktisatçılar arasında değil. Bürokrasi, hükümet, piyasalar ve en önemlisi IMF'de taraf.

Önce olayın tarihçesine bir bakalım. Türkiye enflasyonu düşürme arayışına 1997 sonbaharında girdi. "Şok tedavi" adı verilen hızlı yöntem reddedildi. Yerine "tedrici yöntem" yada yavaş yavaş enflasyonun düşürülmesi seçildi.

Aradaki fark ne idi? Kısa sürede, örneğin bir yılda enflasyonu tek haneliye indirmeye şok deniyor. O zamanki hükümet bunun maliyetinin yüksek olabileceğinden korktu. Yıllık tek haneli fiyat artışlarına üç dört yılda ulaşmayı tercih etti.

Şimdi yılları sayalım. 1998 ilk uygulama yılı idi. TEFE enflasyonu bir önceki yılın yüzde 90'larından yüzde 55'e geriledi. İkinci uygulama yılı 1999'da normal olarak yüzde 40'ın altına düşmesi planlanmıştı.

Demek ki, 2000 yılı, tedrici enflasyonla mücadele programının üçüncü yılı. 2001 de dördüncüsü. Programın bir anlam taşıması için, en geç 2001'de hedefe ulaşmak gerekiyor.

Yarına kaçmak
Geçmişle bağlantı kurunca sorun daha kolay anlaşılıyor. Hükümetin ikinci yıl hedefini tutturamayacağı artık kesinleşti. Yıl sonu TEFE enflasyonu yüzde 55-60 civarında olacak. Bırakın düşmeyi, geçen yıla kıyasla enflasyon yükseliyor.

Neden böyle oldu? Teknik düzeyde ayrıntılara girmek istemiyorum. Bu konuyu yazılarımızda sık sık işliyoruz. 18 Nisan'da genel seçim yapıldı. Ecevit hükümetleri gerekli çabayı göstermedi. Rusya'a krize girdi. Öcalan yakalandı. Deprem oldu. Neticede bu noktaya gelindi. Ama gelindi.

Bu tür sorunlarla Türkiye hep karşılaşıyor. Zamanında gerekli çözümler üretilmiyor. Sanki daha sonra daha kolay olurmuş zannediliyor. Ama günler çarçabuk geçip gidiyor. Çözümü bıraktığınız tarih geliyor.

Üstelik o arada gerekli tedbirler alınmadığından sorun büyüyor. Eski çözüm artık yetersiz kalıyor. Daha da sert ve can yakan yeni tedbirler almak gerekiyor. Yani iş iyice zorlaşıyor.

1999 yılında kamu harcamalarında gerekli kısıntılar yapılmadı. İdare ederiz zannedildi. Ekonomi küçüldü ama devlet harcamalarını sanki ekonomi büyüyormuş gibi arttırdı. Üstüne yüksek faiz de binince, kamu açığı milli gelirin yüzde 12'sine doğru tırmanmaya başladı.

Sonuç ne? Şimdi bütçede hem 1999'un hem de 2000'in kısıntısını 2000'de yapmak zorunluluğu doğdu. Ya da enflasyonla mücadeleden vazgeçmek... Ortadaki şaşkınlığın kökeninde bu basit gerçek var. Ne ona razıyız, ne de öbürüne. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Güvenilirlik
Bu tür açmazlar karşısındaki tavrımız biliniyor. Önce enflasyonun düşürülmesi gerekir diyoruz. Dolayısı ile, hiç bir şekilde 2000 yılında enflasyon hedefinin değiştirilmesi taleplerini desteklemiyoruz.

Uygulamada büyük zorluklar olacağı söyleniyor. Doğrudur. Ama bir de olaya öbür taraftan bakalım. 2000 yılı enflasyon hedefini yüzde 50 alırsak ne olacak? Ekonomi iyiye mi gidecek?

Tam tersine. Zaten vatandaş Türkiye'de enflasyonun düşebileceğine hiç bir zaman inanmamıştı. Bundan sonra hiç inanmayacak. Hükümet zaten olmayan güvenilirliğini iyice kaybedecek.

Bunun bedelini gene reel ekonomi ödeyecek. Risk primi ve faizler düşmeyecek. Ekonomi canlanmayacak. Resesyon derinleşecek. 2000 yılı büyüme hızı da eksi çıkacak.

Yani bir sonraki yıl enflasyonla mücadele etmek daha da zorlaşacak. Gene "bir yıl sonraya atalım" talepleri gelecek. Böyle gidecek. Eğer Türkiye enflasyon ve küçülme fasit dairesini kırmak istiyorsa, bütçenin yüzde 25 enflasyon hedefine göre yapılmasını zorunlu görüyoruz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır