S A B A H O N L I N E 03.10.1999

Şu an 3 Ekim 1999 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

03.10.1999

Anasayfa

Win-Turkce US-Ascii

İngiliz dadıya af yok
Amerika'da baktığı bebeği kazayla öldüren bir İngiliz dadı daha hakim karşısına çıktı.

Ancak bu kez dadının kurtuluş umudu yok. Çünkü mahkeme dadıya 25 yıl kesin olarak hapis yatması şartıyla müebbet verdi. Daha önceki dadı olayında İngiliz kamuoyunun yoğun baskısı sonucu genç kız affedilmişti.

Bu son olayda aldığı ceza Hindistan kökenli İngiliz dadı Manjit Basuta üzerinde şok etkisi yaptı. 44 yaşındaki dadı, 1998'de 13 aylık Christopher Smith'i hırpalayarak ölümüne neden olmak suçundan tutuklanmış, savcılık, Basuta'nın minik Christopher'ı televizyon izlemekten bir türlü vaz geçiremediği için öldürdüğünü ispatlamıştı. Sunulan deliller sonrasında jüri, dadıyı suçlu buldu. Davaya bakan yargıç William Kennedy de ikinci derece cinayetten suçlu bulunan dadının müebbet hapsine karar verdi. Ancak iyi halden tahliye olmasını önlemek için bir de şart koydu: En az 25 yıl hapis yatmak zorunda! Daha önceki benzer olayda dadının iyi hali nedeniyle affedildiğini hatırlatan Basuta, kendisinin Hint asıllı olmasından dolayı cezalandırıldığını, dava açacağını açıkladı. Yargıç Kennedy ise davanın kendilerini ilgilendirmediğini söyledi.

Sapık aile
Küçük Johnny'e 3 ay işkence eden öz annesi ve teyzesi 15'er yıl, seyirci kalanlar ise 2 ile 12 yıl arasında hapis cezası aldı

Fransa'da gözler bir haftadır Voges Ağır Ceza Mahkemesine çevrilmişti. Mahkeme Küçük Johnny'ye topluca işkence yapan sapık ailenin davasını görüşüyordu. Sonunda karar 1 Ekim'de gece yarısına doğru alındı. İşkenceci anne Sandra 15 yıl, teyze Marie-France 15 yıl, yeğen Muriel 12 yıl, üvey baba Rene 8 yıl, dayı Raphael 5 yıl ve diğer dayı Claude 2 yıl ceza aldılar. Teyze Marie-France'ın "işkence yapılmasına seyirci kalmaktan" yargılanan eşi Michel ise 2 yıllık hapis cezası sabıkası olmadığı için tahliye edildi.

SIRLA DOLU
Büyük dikkat çeken dava sırasında bir çiftlikte hep birlikte yaşayan 7 büyük ve 3 küçük insanın sapkın hayatları hakkında mahkeme fazla birşey öğrenemedi. Tüm çabalara rağmen 3.5 yaşındaki Johnny'ye "barbarca davranmak ve işkence etmek"ten yargılanan ailenin korkunç sırları yine gizli kaldı. Öğrenilebilen tek şey anne Sandra'nın geçmişindeki korkunç bir olay oldu: 12 yaşındayken annesinin kardeşi ve sevgilisi olan dayısı Claude tarafından iğfal edilmişti.

Ağır ceza
Voges Ağır Ceza Mahkemesi Sandra için savcının istediği, "bilerek, isteyerek ve sistematik olarak reşit olmamış bir çocuğa kötü muamele ve işkence yapmak" suçundan 10 yıl hapis cezasına beş yıl daha ekleyerek davayı sonuçlandırdı. Mahkeme bu tutumu ile kamu ahlakı açısından bir örnek oluşturmayı amaçladı.

HALK ŞOKTA
Henüz 3.5 yaşında olmasına rağmen 3 ay boyunca devamlı işkence gören küçük Johnny'nin davası böylesine bir vahşetin ülkelerinde yaşandığını duyan Fransızları şok etmişti. Nasıl etmesin ki kültürlerinin inceliği ile her zaman övünç duyan Fransızlar ilk kez böylesine bir dehşet verici olayla yüzyüze gelmek zorunda kaldılar. Nitekim Fransız hakimlerden biri dava sonrası topluca yaşanan çiftliğin sahibi ve herkesi kontrolünde tutup yöneten büyük teyze Marie-France'ı kastederek "Böylelerini görmek, nazi kamplarındaki kadın gardiyanların zor bulunan birşey olmadığını gösteriyor" dedi.