kapat

01.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İlk görüşte seks
Türk gençlerinin yüzde 46'sı cinsellikle ilgili ilk bilgilerini arkadaş çevresinden, yüzde 33'ü ise kitap ve dergilerden ediniyor.İlk bakışta aşk, yerini sekse bırakıyor. Aşksız cinsel ilişkiler gençler arasında 'in' olmaya başladı. Araştırmalar da cinsellik yaşının giderek düştüğünü gösteriyor.

14 Ülkede yapIlan araştırmaya göre 21 yaşındaki gençlerin ilk cinsel ilişki yaşı, 16. 16 yaşındakiler ise 14 yaşında yaşadıklarını belirttiler.

Araştırmaya katılan Türk gençlerinin % 60'ı ilk cinsel ilişkilerini 17-20 yaşları arasında yaşadıklarını söylerken, % 23'ü 17 yaşından önce cinsellikle tanıştığını açıkladı.

Neslihan DEMİR

Aşk her yaşta güzel, heyecanlı ve yaşanası bir duygu. Fakat yeni kuşak için aşk eski önemini kaybediyor gibi. Gençler, cinselliğini yaşayamamış bir toplumun veliahtları olarak, bu konuda kazandıkları özgürlüğün tadını sonuna kadar çıkarıyorlar. Bu anlayış sadece toplumun belli bir kesimini içine alsa da, yine de varlığını hissettiriyor. Cinselliğini keşfeden kız ya da erkek, dürtülerini kontrol altına almaya gerek duymadan günlük ilişkiler içine giriyor.

GENÇLİK ARAŞTIRMASI
Yapılan araştırmalar da, gençlerin cinsellikle çok küçük yaşlarda tanıştığını ortaya koyuyor. Kırsal bölgelerdeki erken evlendirilme,

Batı'da cinsellikte "özgürlük" olarak yorumlanarak, cinsellikle tanışma 14 yaşına kadar çekildi. Durex'in 14 ülkede yaptığı araştırmaya göre, son beş yılda tüm dünyadaki gençlerin cinsel davranışlarında büyük bir değişiklik olduğu ortaya çıktı.

İlk bilgiler arkadaştan
Durex Türkiye Genel Müdürü Erdinç Nuray, bu araştırmanın cinsellik konusunda yapılan en kapsamlı araştırma olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Günümüz gençlerinin genel tutum ve davranışlarını göz önüne aldığımızda elde ettiğimiz sonuçlar bizim için sürpriz olmadı. Gençlerimiz yalnızca daha erken yaşlarda cinsel ilişkiler yaşamakla kalmıyor, aynı zamanda yüksek oranda "bana bir şey olmaz" yaklaşımını da paylaşıyor.

Bu araştırma Türk gençlerinin yüzde 46'sının cinsellikle ilgili ilk bilgilerini arkadaş çevresinden, yüzde 33'ünün ise kitap ve dergilerden edindiğini ortaya çıkardı."

Cİnsel hastalıklar
Araştırma sonucunda dünyadaki her dört gençten birinin çevresinde ya bir AIDS hastası ya da cinsel yolla bulaşan hastalığa yakalanmış biri olduğu gerçeği de, cinsellik ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda gençlerimizin doğru şekilde ve hızlı bilinçlendirilmesi gerekliliğinin önemini ortaya çıkıyor.

16 yaşındaki Gamze S.'nin anlattıkları da bize cinselliği yaşama yaşının ülkemizde ne kadar düştüğünü ispatlıyor.

BİR İlk deneyim ÖYKÜSÜ...
"Geçen yıl bir akşam arkadaşımın doğumgünü vardı. Sınıf arkadaşım Levent de ordaydı. Evden gece onbire kadar izin almıştım. Burada Levent'le yakınlaştık. Bana 'odaya gidelim' dedi. Daha önce 2 çocukla öpüşmüştüm. Canım yine öpüşmek istiyordu. Bu yüzden Levent'le odaya girdik. Ama o diğerleri gibi öpmüyordu. Çok daha farklıydı. Kendimi kaptırmışım. O, büyük bir hızla üzerimdekileri çıkardı. Karşı koymayı hiç istemiyordum.

'Ne olursa olsun' dedim. Birlikte olduk. Levent'in annesi de babası da çalışıyor. Bu yüzden bütün gün evde olmuyorlar. Bazen evden kaçıp onlara gidiyor ve beraber oluyorduk. İlişkimiz 8 ay kadar devam etti. Sonra ayrıldık..."

Gamze, erkek arkadaşından ayrıldıktan sonra yaptığından hiç pişmanlık duymadığını, seksin çok güzel bir şey olduğunu ve bunu çabuk farkedebildiği için şanslı olduğunu söylüyor. Levent'ten sonra, bugüne kadar geçen süre içinde iki kişiyle daha olmuş. "Onlar önemsizdi ama yine de heyecan vericiydi," diyor.

Bağlılık İstemiyorlar
Cinselliği doyasıya yaşayan gençler, bir süre sonra oturaklı ilişkilerden sıkılıyor ve günlük ilişkiler yaşamayı tercih ediyorlar. Özellikle barlar, partiler ve tatiller günlük ilişkilerin en çok yaşandığı yerler. Eğlence mekanlarının sunduğu alternatifler gece hayatını gençler için cazip kılarken, içki ve müziğin tesiriyle içlerinde gizledikleri duyguları da dışa vurma fırsatı buluyorlar. Son yıllarda yalnız yaşayan gençlerin sayısındaki artış, birlikte olunabilecek mekân arama konusunda da daha rahat olmalarını sağlıyor.

UZMAN GÖRÜŞÜ
"Otoriteyle sevgi çatışıyor"

GENÇLERİN aşkı kaybedip, günlük ilişkiler yaşamasında ailenin büyük rolü olduğunu söyleyen Psikiyatrist Arzugül Pektaş, günümüz gençleriyle eski nesilin farklılığına da değiniyor: "Ailelerin, koruma-kollama amacıyla çocuklarına aşırı sınırlandırma getirmesi, gençlerin kendini ifade etmekte zorlanmasına neden oluyor. Birçok ebeveyn, çocuğa "evet" demenin, otoritesini sarsacağını düşünüyor.

Otorite ve sevgi dengesinin kurulması çok önemli. Gençlerin günlük ilişkiler yaşaması, bir kişilik problemi olabilir. Bunun nedeni de ailenin eskiyle yeni arasında sentez yapamamasından kaynaklanıyor.

Özgür aile ortamı içinde çocuğu kendi iradesine bırakıp, sonra dışarı yaşama gönderiyoruz. Çalışan anne-babalar çocuklarını tanıyamıyorlar. 'Ben çektim o çekmesin' diye onu tamamıyla özgür bırakıyorlar. Bu da çocuğun sorumluluk duygusunu azaltıyor, tutarsız, dengesiz tavırlar sergiliyorlar. Ailelerin çocuklarını aldıkları kararlarda serbest bırakmaları doğru bir davranış ama sevgi ve otorite arasında denge kurup, bunu başıboşluğa döndürmemeliler. Gençler, kendini ispat etmek için karşısındakini ezmeye ya da onu hiç umursamıyormuş gibi görünmeye de çalışabiliyor. Yani gençler, ilgiye, sevgiye, aşka çok ihtiyaçları olsa da 'güven' eksikliğinden dolayı, kendilerini kabul ettirmek adına anlık şeyler yaşamayı tercih ediyorlar.

En doğrusu ise, bireye daha çocukluğundan itibaren kendini ifade edebilme, rahatça konuşabilme özelliklerinin kazandırılması.

ERKEKLER: Tabular yıkılmalı
"Bastırılmış arzular..."

B. Kaan Kasarcı (22, öğrenci)

Bastırılmamış arzular, bilinç dışı isteğe dönüşürse, bu bir tabulaşmadır. Önceki ilişkimde sevgilimle cinselliği yaşayamadık. Çünkü onun bazı tabuları vardı.

"Fizyolojik ihtiyaç"
Abdullah Ç. (28, öğretim üyesi)

Cinsellik, insanın doğasında var olan şehvet duygularının dışa yansıması, fizyolojik bir ihtiyaçtır. Gereksinim duyulan ve tatmin edilmesi gereken bir duygudur.

"Cinselliği seviyorum"
Cevahir Önder (27, şarkıcı)

Her Türk erkeği gibi cinselliği seviyorum. Sevdiğin insanla yaşanması doğru fakat o insanı 28 yaşımda bulacaksam 28'ime kadar da bekleyemem.

"Duygu olmalı"
Merthan Yalçın (24, tiyatrocu)

Cinsellik ince bir çizgi ve bu çizgiyi iyi yakalamak gerekiyor. Mastürbasyonla yapılan cinsellikle, duygunun içinde bulunduğu cinselliği ayırmak gerekli.

"Kadın yaşamalı"
Sabahattin Topaloğlu (23, reklamcı)

Erkek cinselliği nasıl rahat yaşıyorsa kadın da öyle olmalı. Her iki cins de evlilik öncesi cinsel tecrübeye sahip olmalı.

KIZLAR: Özgür değiliz
"Gizli yaşanıyor"

Ebru T. (24, öğrenci)

Her ne kadar hâlâ toplumumuzda hoş karşılanmasa da gençlerin kapalı kapılar ardında yaşadığı, kimseye anlatamadığı bir cinsellik yaşanıyor ülkemizde. Her şey aslında bizim elimizde. Tabuları yıkmak ve mücadele etmek. Çünkü cinsellik gizli de olsa bir şekilde yaşanıyor.

"Eğitim eksikliği"
Süreyya Aksollu (17, öğrenci)

Cinsellik her insanın doğal ihtiyacıdır. Ne yazık ki Türk toplumunda bir tabu haline gelmiştir. Bunun temel sebebinin eğitim eksikliği olduğunu düşünüyorum.

"Toplum baskısı"
Arzu Tekeli (20, öğrenci)

Cinsellik doğal bir ihtiyaç fakat toplumun bakış açısı nedeniyle bastırılıyor. Özellikle bayanlar için. Bu konuda eğitim gerekli.

"Doğal bir ihtiyaç"
Ayşegül A. (24, grafiker)

Cinsellik, tıpkı yemek yemek, su içmek gibi doğal bir ihtiyaç. Ancak Türkiye'de kadınlar bu konuda özgür değil.

"Herkes yaşamalı"
Semirhan Karabulut (23, muhabir)

Cinsellik insan için bir ihtiyaç. Her insanın yaşaması gerekli. Ve bence yoğun duygularla yaşanırsa anlam kazanır.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır