Savaş Süzal Ulusal Basın Kulübü'nün yemeğinde ayağı kayıp düşünce Ecevit espriyi patlattı:"Herkes benim düşmemi beklerdi. Ama siz düştünüz"

Jetlag İçİn İlaç
Ecevit'in önceki gün katıldığı Ulusal Basın Kulübü'nün (National Press Club) yemeği oldukça esprili bir havada geçti. Yemek öncesinde bir araya geldiğimiz Rahşan ve Bülent Ecevit çifti ile gezi üzerinde konuşmaya başladık. Ecevit çifti gezi programının çok yoğun olduğunu söyleyince hak verdiler. Ancak o sırada fark ettiğim şey Ecevitler'in henüz uzun uçak yolculuğu sonucu saat farkı nedeniyle meydana gelen "jetlag"i atlatamadıkları oldu. Başbakan ve eşine bir iki ilacın isimlerini verdim.

Konuşmamız sürdükçe, Başbakan'ın, Beyaz Saray'da sürdürmüş olduğu temaslardan memnun kaldığını ve Başkan Bill Clinton'dan hoşlandığını gördüm. Derken, salon görevlisi elinde bir zille gelerek herkesin yemek masasında yerlerini almasını istedi. Bülent Bey'den izin alarak eşi Rahşan Hanım'ı yemek salonuna kadar geçirmeyi teklif ettim. kabul etti.

TAVUK MU HİNDİ Mİ?
Yemekte bir araya geldiğimiz Dışişleri Bakanı İsmail Cem, ile Kulübün yıllardır Beyaz Saray muhabirliğini yapan Helen Thomas ile ile konuştuk. Helen, hem İsmail Cem'in hem de Başbakan Ecevit'in geçmişte gazeteci olduklarına çok şaşırdı. Bayan gazeteci şaşkınlığını "İlk defa duyuyorum gazeteciden hem başbakan hem de bakan çıktığını" diyerek espri yaptı.

Masaya gelen yemek de ayrı bir tartışma ve espri konusu oldu. İçi ıspanaklı beyaz etin ne olduğu yolunda herkes bir fikir attı ortaya. Kafalardaki soru işareti şuydu: İngilizce'de hindi "turkey" demekti. Acaba aşçımız İngilizce'de "Turkey" anlamına gelen Türkiye'nin başbakanına hindi etinden mi yemek hazırlamıştı? Tartışma o kadar büyüdü ki garsonu çağırıp ona sormak zorunda kaldım. Böylece yemeğin tavuk etinden hazırlandığını öğrendik.

BÜLENT BEY'İN NEZAKETİ
Yemeğin sonunda Ecevit'e sürpriz olarak Kulübün üyelik kartı verildi. Bu sırada herkes ayaklandı. İnsanların heyecandan ayağa kalktığını düşünürken, bir sonraki toplantıya yetişmek için acele ettiklerini öğrendim. Ancak bu arada olanlar oldu ve üzerinde durduğumuz podyumun daha önce fark etmediğim bir boşluğuna ayağım girince düştüm. Bülent Bey hemen bütün kibarlığıyla iyi olup olmadığımı sordu ve ardından da günün esprisini patlattı: Herkes benim düşmemi beklerdi, bu kez siz düştünüz Savaş Bey.