|
|
Amerikalı bu!
Sabah'ın 28 Ağustos tarihli sayısında manşet haberinin fotoğrafı olarakak yayınlanan, Başbakan Ecevit ile Başkan Clinton'ı 'ayaküstü hasbıhal' sırasında gösteren fotoğraf, son dönemde kamuoyunun en hararetle tartıştığı konu oldu.
Çocukken çok hırpalanmış ruhlar kadar hassas Türk kamuoyu, o sahnede, Türkiye Başbakanı nezdinde Türk milletine yönelmiş bir terbiyesizlik, zıpırlık, adam yerine koymazlık görmeye yatkındı. Sabah ve diğer büyük gazetelerin yazıişlerine telefonlar, fakslar yağdı, vatandaş protesto ve infial duygularını dile getirdi.
Vücut dili okumanın Türkiye'deki en yetkin ismi Psikolog Dr. Acar Baltaş. Eşi Zuhal Baltaş'la birlikte kaleme aldığı, 'Stresle Başetmenin Yolları' adlı kitabıyla tanınan Baltaş'ın kitapları arasında bir çeşit 'Vücut Dili' okuma ve kullanma rehberi de var. Baltaş, milli takımımızın da bir süre danışmanlığını yapmış; futbolculara moral, motivasyon kazandırmıştı...
Konunun en yetkin ismi Acar Baltaş'a, 'tartışılan poz' hakkındaki görüşlerini sorduğumuzda, Baltaş bugüne kadar tartışmalarda pek dile getirilmeyen inceliklere dikkat çekti...
SAMİMİYETİN RESMİ
"Bu fotoğraf, öncelikle kültürlerin beden dilleri arasındaki farkı yansıtıyor" diyen Baltaş, sözlerine şöyle devam etti: "Clinton'ın duruşu da, oturuşu da tipik Amerikalı. Ama aynı zamanda bu fotoğraf, bir samimiyet işareti; dikkatli bakarsanız, Clinton'ın bu sahnede boy farkından kaynaklanan olumsuz görüntüyü, rahat, arkadaşça, karşısındakine güvendiğini belirten, yani açık veren bir biçimde bertaraf ettiğini görürsünüz. Bu, ilişkiyi eşit düzeyde sürdürmeye dönük bir yaklaşım.
"Buna karşılık Clinton'ın önü ilikli. Tıpkı başbakanımız gibi, yani laubalilik söz konusu değil. Mesafe, samimiyet sınırları içinde. Oturdukları fotoğrafta, el sıkışma biçimleri gevşek ve rahat. İkisinde de zorlama belirtisi yok... Doğal hareketler hepsi."
GEREKSİZ ALINGANLIK
Acar Baltaş, 'tarihi fotoğraftan' gereksiz mesajlar çıkarmanın anlamsız olduğu görüşünde. Ne Ecevit'in, yazarımız Hıncal Uluç'un belirttiği üzre, "süklüm püklüm durduğuna" ne de Clinton'ın görüşmeyi önemsemez bir tavır içine girdiğine katılıyor...
"Bülent Bey'in duruşu, klasik Türk tipidir. Kendisinin saygılı tavrından da ileri gelir. Toplumumuzda, kültürümüzde, zaten aksi düşünülemez. Clinton'ınki de yine öyle; kendi kültürünün bir yansıması. Sonra dediğim gibi, bir eşitlik tesis etme çabası var o uyumlu duruşta. Bu inceliği, Türk toplumuna hakaret olarak algılamak, alınganlıktır. Ve kendine güvenen de alıngan olmaz."
TARTIŞILAN FOTOĞRAF TARTIŞMASI
'Vücut dili'nin Türkiye'deki en yetkin 'tercümanı' Dr. Acar Baltaş, 'tartışılan pozu' değerlendirdi...
* Clinton boy farkından kaynaklanan olumsuz görüntüyü olası en ince biçimde ortadan kaldırmaya çalışıyor.
* Yana atılmış bacak laubalilik değil, güven belirtisi; 'sana açığım, güveniyorum, senden bir saldırı beklemiyorum' demek.
* Terbiyesizlik söz konusu olamaz. Başkan'ın önü ilikli. Ellerini önüne kavuşturuşu, ölçülülük, saygı ifadesi...
HİÇ KİMSE ONUN GİBİ OLAMADI
Yaşarken düşman olanlara bile bugün Özal'ı rahmetle andıran büyü burada yatıyordu işte. O küçük, hayli biçimsiz bedendeki inanılmaz özgüvende. Bu fotoğraftaki kişileri tanımadığınızı varsayın ve söyleyin; kim burada Amerikan Başkanı, kim 'gelişmekte olan ülke başbakanı?' Kim küçük, kim büyük?
YELTSİN CLINTON'I 'KASMIŞ'
Başkan Clinton, Rusya Devlet Başkanı Yeltsin'le her zaman sıcak, samimi, yakın bir ilişki kurmaya çalıştı. Ancak, alkol bağımlısı, huysuz Yeltsin'le ilişkinin Başkan için her zaman çok kolay olduğu söylenemez. Burada da Clinton, olanca rahat görünmeye çalışmasına rağmen, gerginlik içinde, sıkılmış..
MÜBAREK'LE KEYİFLE
Başkan Clinton Uzakdoğulu liderlerle sıcak ve yakın bir ilişkiye her zaman çok önem verdi. Uzakdoğu problemini kökten çözen bir Başkan olarak tarihe geçmek istiyordu, bu yakınlığa ihtiyacı vardı. Bunun için çok çaba sarfetti.
MUTLU CLİNTON
Başkanın Oval Ofis maceralarından sonra nasıl bir doyum hissettiğini bilemeyiz ama, Ortadoğu sorunlarında bir ilerleme hissettiği zaman müthiş bir doyum hissettiği kesindi. İşte Clinton, Yaser Arafat'la doyumlu bir görüşmeden sonra.
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|