 |
 |
| 22.09.1999 |
| Anasayfa |
| Son Dakika |
| Haber İndeksi |
| Yazarlar |
| Günün İçinden |
| Politika |
| Ekonomi |
| Dünyadan |
| Spor |
 |
| Magazin |
 |
| Siber Haber |
 |
| Sofra |
| Bizim City |
| Sizinkiler |
| Para Durumu |
| Hava Durumu |
| Bayan Sabah |
| İstanbul |
| İşte İnsan |
| Astroloji |
| Reklam |
| Sarı Sayfalar |
| Arşiv |
| Hazırlayanlar |
| Sabah Künye |
| E-Posta |
|
|
|
|
|
|
| Win-Turkce US-Ascii |
| © Copyright
1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. |
Bayrampaşa suç evi
Bu cezaevi hatırlı mahkumlara sunduğu şartlarla 5 yıldızlı otel kadar rağbet görüyorHakim, suç işlemiş bir kişiyi cezaevine gönderirken yasaya bakar ve boynuna ceza hükmünü asar. Şu kadar yatacak! Bu ceza hükmünde üç temel amaç saklıdır: 1- Kefaret: Bununla, suçlunun, suçunun kefaretini (bedelini) ödemesi amaçlanır. 2- Misilleme: Bir başkasının zarar vermiş hükümlünün, kendisinin de zarara uğratılması zorunluluğu. 3- Toplum vicdanının müsterih olması: Bununla da, toplumun suç işleyenin cezasız kalmayacağını bilmesi amaçlanır. Hüküm giymiş bir suçlu, cezasını çekmesi için cezaevine kapatılır. Burada maksat, hürriyeti bağlamaktır. Ancak çağdaş toplumlarda, ceza hukuku doktrinleri, bir yandan hürriyetin bağlanması gereğini savunurken, bir yandan da, hükümlünün ıslah-ı nefs imkanlarına kavuşturulması gereği üzerinde durmaktadır. Ki, verilen ceza, kişiyi tamamen toplum dışını itmesin, cezadan yeni suçlular üretmesin... Orient Ekspres ne kelime? Acaba ülkemizde cezaevleri işleyişi ve Adalet bakanlığının cezaevlerine yaklaşımı nasıl?
Bakanlığın cezaevlerine nasıl yaklaştığı, Bayrampaşa cezaevinde önceki gün meydana gelen olayla apaçık ortaya çıkmış bulunuyor. Bir cezaevinde 7 kişinin birden öldürülmesi, dünya çapında bir skandaldır. Sadece bir açıdan değil iki ayrı açıdan skandaldır... Birincisi, bu hadise, cezaevlerinde devlet otoritesinin sıfıra indiğini gösterir... İkincisi, cezaevine hasbelkader düşmüş öteki hükümlülerin, can güvenliğinin hiç kalmadığını gösterir... Halbuki devlet, aynı cezaevine tıktığı namusuyla cezasını çeken mahkumları, "azılı katillerin" iflah olmaz psikopatların ve mafya babalarının şerrinden korumakla yükümlü değil mi? Yükümlü ama bizim adalet bakanlığımızın cezaevlerinde yarattığı otorite boşluğu, buraları "cezaevi" olmaktan çıkarmış, birer "suç evi" haline getirmiş durumda... Sizin de kabul edeceğiniz gibi, şu andaki Bayrampaşa'nın yanında, bir zamanlar Türk cezaevlerine kötülüyor diye hop oturup hop kalktığımız Orient Ekspres filmi bile solda sıfır kalıyor. Parası olana herşey serbest Yasalar ve iç tüzüklere göre, cezaevlerindeki yasaklar çok açık:
Cezaevine, uyuşturucu ve alkol sokmak yasaktır. Ateşli silah, delici ve kesici alet bulundurmak yasaktır. Cinsel ilişki kurmak, kurye ile haberleşmek yasaktır. Alem düzenlemek, para gücüyle hükümranlık kurmak, zayıf mahkumları hizmete koşmak yasaktır. Yasaktır ama kağıt üzerinde... Gerçekte ise herkesin bildiği gibi, özellikle Bayrampaşa cezaevinde, parası olana herşey serbest... Burası, hatırlı, çeteci ve arkası sağlam olan hükümlüler için "5 yıldızlı otel" şöhretine sahip... Adam vurmaktan, tehdit, şantaj vesair suçtan hüküm giyen bir çeteci, özellikle Bayrampaşa'yı istemektedir ki, gönlünce yaşasın, içerde istediği gibi cirit atsın... Bu cezaevinde basında isimlerini sık sık okuduğunuz elebaşılar, ağalar ve çete üyeleri, krallar gibi yaşıyorlar. Bunların dediği dedik astığı astıktır. Karşı çıkanların vay haline... Kurdukları hapishane şebekeleri ile yalnız içerdekileri değil, dışardakileri bile cezalandırmaktan çekinmezler. İLKER SARIER
|
Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır