kapat

19.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Diplomat kızı haremde
Türk Dışişleri'ne yıllarca hizmet veren diplomatlarımızdan İnal Batu'nun kızı Pelin, Harem Suare filminde rol aldı

Yalnız ateşli akdeniz erkeklerinin değil, kilisenin karanlığında yüzlerce yıl nefessiz yaşayan tekmil Batı dünyasının bütün zamanlarda içini gıcıklayan Osmanlı Haremi, Anadolu devrimi ile tarihten silindiyse de, filmlerde ve romanlarda iç gıcıklamaya devam etti, ediyor da...

Erkek muhayyilesinde, Doğu mistisizminin en birinci aşk tapınaklarından biriydi Osmanlı Haremi...

Siyasetle, cinselliğin, iktidar oyunlarıyla, aşk oyunlarının, ölüm ateşi üzerinde kaynatıldığı hem cezbedici hem de ürkütücü yaşam iksiri, kimbilir kaç yüzbin kadını anaforuna çekmiş, sakin sürecek nice hayatı, tuzaklı lunaparklara dönüştürmüştü...

Genç yönetmenlerimizden Ferzan Özpetek, ilk filmi Harem ile fırtına gibi esmişti sinema dünyasında; ve ikinci filmi Harem Suare ile de bu fırtınayı sürdürmeye kararlı görünmekte...

Pazartesi günü AKUT yararına gerçekleştirilecek ilk galasından sonra İtalyan, Fransız ve Türk sinemalarında aynı anda gösterime girecek filmin, izleyicinin hayallerini süsleyecek iki kadın oyuncusu var.

Bunlardan biri, çırılçıplak soyunma cesaretini göstererek rolün aslan payını kapan Fransız oyuncu Maria Gillian...

Güzel Maria'yı, sinemaseverler Gerard Depardieu ile birlikte çevirdiği "Kıskanç Babam" filminden anımsayacaklar...

Fransız sinamasının güzelliğine büyük umutlar bağladığı Maria Gillian, bu filmde 2. Abdülhamit'in gözdesi olarak karşımıza çıkıyor...

Adı da Safiye...
Safiye, Abdülhamit'in gönlünü kazanmakla kalmıyor, üstlendiği rolle, Osmanlı hareminde dönen binbir entrikayı günümüze de taşıyor.

Bir büyükelçi kızı
Filmin ikinci kadın oyuncusu ise belki güzel Maria'dan da ilginç bir yaşam öyküsüne sahip...

Değerli diplomatlarımızdan büyükelçi İnal Batu'nun 21 yaşındaki kızı Pelin, bu filmde Maria'nın en yakın arkadaşını canlandırıyor.

Babasının mesleği gereği, dünyanın çeşitli ülkelerinde büyümüş Pelin Batu...

Kıbrıs, Pakistan, Ankara, Prag, New York ve İstanbul...

Şimdilerde, Boğaziçi Üniversitesi tarih bölümünde öğrenci...

Ferzan Özpetek'in film teklifini kabul etmesi, tarihe derin merakından kaynaklandığı gibi, kadının cinselliği ve toplumdaki yeri hakkındaki çarpıcı görüşlerinden de kaynaklanıyor...

Pelin Batu'nun mistisizmi çağrıştıran derin kahverengi gözleri, yüzündeki biçimli Şark çizgileri, beyaz teniyle mükemmel bir kontrast yansıtan koyu dalgalı saçları ve yuvarlak omuzları, onu sanki doğuştan itibaren "Osmanlı Haremi"nde yüzlerce yıl Isfahan halıları üzerinde oynaşan aşk gölgelerinin arasına yerleştiriyor.

Modern harem hayatı
Pelin Batu, dışa yansıttığı ışıklarla, izleyiciyi ellerinde olmaksızın, haremi dolduran envai çeşit güzellliğe, duruluğa, saflığa ve çarpıcı hayallere sürüklüyor, Osmanlı sarayında yaşanmış "aruz vezninde aşkları" solup sararmış dizelerden süzüp, sinema ekranlarına yansıtıyor...

Pelin, çağımız kadınının da bir çeşit harem hayatı sürdüğünü düşünüyor, özgürlüğün sınırlılığı bakımından... Kudretle, ezilme arasında, ölümle aşk arasında gidip gelen, erkeğin tartışılmaz iktidarı ile kadınsı kedi tırnakları arasında sarkaçlanan, binbir çeşit harem atmosferi, günümüz kadınını da cendesinde sıkıştırmış bulunuyor...

Şöyle diyor, Maria'nın en yakın arkadaşı Pelin Batu:

"Freud da der ya, kadınlar ilerleyemiyor, çünkü onlar kedidir birbirini yer. Ama erkekler köpek gibi sadıktır, dostlarına destek olurlar. Bu bana saçma geliyor.

Tabii cinsler arasında fark var ama bütün toplumlar erkek egemen... Kadınlar açısından bakınca, tıpkı haremdeki gibi yaşamda her zaman mücadele var.

Yarış ve entrika hep var. Harem de bunu bir açıdan görüyoruz. Ama bugün de kadın açısından bakarsak, aynı şey geçerli..."

Çoktan seçmeli cinsellik
Pelin Batu, harem hayatıyla ilgili görüşlerini de şöyle dile getiriyor:

"Her erkek bir haremi olsun istiyorsa eğer, her kadın da bir erkek haremi olsun isteyebilir.

Mantıklı düşündüğümüz zaman istemesi lazım. Ne kadar çok seçim şansı olursa, o kadar iyi... Ama bir yandan da, çok seçenek olunca işi içine yarış, pislik ve entrika karışıyor.."

İLKER SARIER


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır