kapat

05.09.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Kayıp kuşak

İlerde birileri Türkiye'de gençliğin tarihini yazmaya kalkarsa, bu yıl üniversite sınavına giren gençleri "kayıp kuşak" olarak adlandıracak herhalde...

Pişmiş tavuklar onlara bakıp kendi hallerine şükrediyor...

Felaket geçen yıl Temmuz ayında geldi başlarına. Büyük depremin tarihi YÖK'ün 1998 Temmuz toplantısıydı. Ama doğrusu pek az insan fark edebildi yeni sistemin ne kadar büyük bir deprem olduğunu. O zamandan bu yana da artçı şoklarla sarsılıp durdular. Sorular çılındı, sınav ertelendi, OÖBP belirlenemeden tercihler alındı, Ağırlıklı Orta Öğrenim Başarı Puanı hesaplarında hatalar yapıldı ve şimdi öğreniyoruz ki, ikinci sınavda sorular yine çalındı...

1.5 milyon genç, her bir şokla biraz daha yıklıdı, biraz daha harap oldu ve inanın ki, bu bir yılın sonunda kazananı da, kazanmayanı da psikolojik olarak yerlebir oldu...

Artık kimse bu çocuklardan devlete güven beklemesin. Onlar, hayatlarının en önemli dönemecinde, henüz on sekizinde devlet babadan yedikleri bu şiddetli tokadı hayatlarının sonuna kadar unutmayacak, hep bu güvensizlik ve kahır içinde yaşayacaklar.

***

YÖK, getirdiği yeni sistemle 99 mezunlarını yaktı.

Bundan sonrakileri de yakmasına seyirci mi kalacağız?

Eğer böyle olmasını istemiyorsak, her şeyden önce bu sistemi doğru tartışmayı öğrenmeliyiz. Sistemi eleştirirken, esas olanla tali olanı birbirinden ayırmayı bilmeli, çarpıklığın özüne doğru teşhis koymalıyız.

Sistem her yerinden dökülüyor. Ama çarpıklığın temel kaynağı, lise notlarının sınav başarısında belirleyici rol oynamasında...

Siz bir kez diploma notunun önemini bu kadar arttırırsanız, ondan sonra bu notu isterseniz on defa farklı değişkenlere endeksleyin, okul ortalamasına göre indirip çıkartın, ardından okulun ÖSS'sine göre tekrar değiştirin, sadece olayı daha komplike, hataya ve istismara daha açık hale getirmiş olursunuz. Her bir endekslemede kimilerinin hakkını yer, kimilerini yersiz biçimde ödüllendirir ve her seferinde adil bir yerleştirmeden biraz daha uzaklaşırsınız. Sonunda da işin içinden çıkamaz hale gelir, işte böyle rezil olursunuz.

Çünkü sistemin temeline oturttuğunuz şey sakattır. Öğrencilerin üniversiteye girişlerinde lise başarısına bu kadar prim verilmesidir asıl hata. Çünkü liselerimizin durumu, liseler arası farklar, dengesizlikler, lise notlarının keyfiliği ortadadır.

Deprem bize öğretti ki, çürük bir zemine istediğiniz kadar sağlam bina yapın, ayakta kalması zordur. Lise notlarına dayalı bir seçme sistemi de heyelan bölgesine kurulmuş bir yapı gibidir. Ne yaparsanız yapın, hangi formülü uygularsanız uygulayın, eğer lise notlarına dayanan bir sistem kurarsanız, sağlıklı bir seçme yapamazsınız.

Liseler adam edilmedikçe, öğretmen kalitesi yükseltilmedikçe, lise öğrenimine bir standart getirilmedikçe, güvenilir bir sınıf geçme ve not sistemi kurulmadıkça -ki bu, uzun yıllar alacak çok çetin bir reform sürecidir- üniversite giriş sınavlarını yozlaşmadan kurtarmanın tek yolu, orta öğrenim başarı puanı denen şeyi tamamen devre dışı bırakmaktır. Çözüm, öğrenci hangi okuldan mezun olursa olsun, diploma notu ne olursa olsun, okulun ÖSS başarısı ne olursa olsun dikkate almamak; sadece sınavda ne yaptığına bakmaktır.

Ancak böylelikle, tesadüfen iyi ya da kötü okula düşmüş, lise notlarını iltimasla yükseltmiş ya da yükseltememiş öğrenciler arasındaki şansa bağlı farklılıkları yok eder, herkesin sınava eşit koşullarda girmelerini sağlayabilirsiniz.

Bu noktada anlaşırsak, kaç tane giriş sınavı yapılacağını ve bu sınavların içeriğinin ne olacağını ayrıca tartışırız.

Benim bu yıl sınava girecek olan öğrencilere, velilerine ve eğitimcilere tavsiyem, muhalefetlerini bu temel noktada yoğunlaştırmaları ve var güçleriyle OÖBP'nin devre dışı bırakılması için kamuoyu oluşturmaya çalışmalarıdır.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır